Kasım Gülpınar'ın istifası ve bağımsızlık kararı, Şanlıurfa'da siyasi dengeleri altüst ederken, halkın gözünde büyük bir hayal kırıklığına yol açtı. Gülpınar'ın, AK Parti'den bağımsız olma kararı, aslında siyasi bir oyun mu, yoksa samimi bir adım mı, soruları akıllarda dolanıyor. Ancak halkın büyük bir kısmı bu kararın ardında gizli bir plan olduğunu düşünüyor ve bu planın AK Parti ile bir zeminde buluşma amacı taşıdığını dile getiriyor.
Seçim döneminde AK Parti’ye sinyal vermediğini iddia eden Gülpınar, istifasıyla tam da eleştirilerin odaklandığı noktada durdu. Bu durum, siyasi etik açısından büyük bir darbe olarak nitelendiriliyor. Şanlıurfa halkı, Gülpınar’ın bu adımıyla kendi iradesine ve oylarına saygısızlık edildiğini düşünüyor. Belediye başkanlığı makamının böylesine bir siyasi manevra ile araçsallaştırılması, halkın gözünde büyük bir güven kaybına yol açtı.
Gülpınar'ın bu kararı, şehirdeki siyasi dengeleri alt üst etmekle kalmadı, aynı zamanda gelecekteki adayların ve bağımsız siyasetçilerin de önünü kesti. Şanlıurfa'da artık herkesin aklında tek bir soru var: "Bir belediye başkanı bile iktidar partisine yanaşarak kendine zemin hazırlıyorsa, halkın iradesi nerede kaldı?" Bana göre Gülpınar’ın bu adımı, siyasi kariyerinin sonunu getirdiği gibi, Urfa siyasetinde de kalıcı bir iz bıraktı.
Halkın gözünde bu bir siyasi intihardır. Gülpınar, bu istifa ile birlikte, siyasi kariyerini sadece kendi çevresinin desteğiyle sürdürebileceğini sanıyor olabilir, ancak halkın genelinde büyük bir güvensizlik yarattı. Urfa'da bir dönemin daha sonuna gelindi. Gülpınar, halkın iradesine sırtını dönerken, kendi siyasi kariyerini de sonlandırmış oldu.
Bu süreç, sadece Gülpınar'ın değil, Urfa'da siyasetin de güvenilirliğine ciddi bir darbe vurdu. Siyasetin böylesine aleni bir şekilde manipüle edilmesi, halkın gözünde asla unutulmayacak. Kasım Gülpınar, bu kararı alırken hangi halkla tartıştı? Hangi halkın düşüncesini dikkate aldı? Sorular cevapsız kalırken, Gülpınar’a olan güven de yerle bir oldu.
Gülpınar’ın aldığı kararın sadece kendisine değil, Urfa’nın siyasi geleceğine de ne denli zarar verdiğini gözler önüne sermektedir. Bir Gülpınar devri daha kapanıyor. Urfa'da yeni bir dönemin başlayıp başlamayacağı ise halkın iradesiyle şekillenecek.
Velhasıl bu saatten sonra Gülpınar halkın huzuruna çıkıp siyasi bir talebi olabilir mi? zaman gösterecek.