AŞAĞI DÜŞÜŞ!

 

Görgüsüz aileler, görgüsüz mahalleleri, görgüsüz mahalleler de görgüsüz şehirleri oluşturur.

Görgüsüz şehirlerde,

—Kavgalar sıklıkla olur!

—İnsan vurmak/öldürmek günlük meseleler gibi sıradanlaşır!

—Kuduran kınanmaz, takdir görür!

—Alçaklardan tiksinilmez, taklit edilir!

—Kaba kuvvetle saygı ortadan kalkar, yerini korkuya bırakır!

—Kimse kimseyi saymaz, korktuğuna hürmet eder, korkuttuğuna zulüm eder!

Siyasetçiler,

—Kim doğru konuşuyor? Demez! Kim daha emin olunmayansa, kim daha korkutucuysa onun ayağına gider!

—“Kim dürüstse ve liyakatliyse onunla hareket edelim” Demez! Kim daha üçkağıtçıysa onu getirelim ki, biz de kullanalım der!

Sivil toplum kuruluşları,

—Şehirde torpili kınamaz! Torpilden faydalanamamayı kınar!

—Adaletsizlikten şikayet eden azdır! Onlar da, en azından kendi işinde adil olunmamasını talep eder!

Medya,

—Çoğunluğunun kendi fikri ve kanaati yoktur!

—Paranın yönü, medyanın fikrini belirler!

—Şantaj, medya gücü olarak algılanır!

Din adamları,

—Çoğu siyasete göre şekil alır!

—Dinin veya itikadın sınırları yerine, siyasilerin yakın olduğu fırkaların bid’atleri sergilenir/hoş görülür. O tip toplantılara katılım sağlanır. “Hizmet yapıyorlar” denilir.

—Medrese, ders görülen yerden ziyade para toplama aracıdır!

—Çoğunluğunda ilim yoktur, itikat bozuktur.

—Kalıp, kalpten önemlidir. Şekilcilik göz boyamaya yeterlidir.

—“Desinler” temennisi, Allah korkusunun önündedir.

İşte bu ahval ve şerait altında olan bir belde,

—Zerre kadar yükselemez! 

—Yerinde de saymaz! 

—Aşağı düşer! Aşağı düşer! Aşağı düşer! 

—Dibe vurmaz. Çünkü dibe vurmak, daha aşağı düşememektir! 

—Dibi olmayan cehalet ve sefalet çukurunda hep daha aşağı düşer!

İyi düşünmeler...