Karaköprü Çamlıyayla…Güllübağ.
Bölgelerin adını da güzel koymuşuz.
Yerinde nasıl sizce?
Sözde Villa imarlı. 2 kat %15 bina oturumu…
Yapıp satanlar milletten 25-30 milyon TL, düşürse 40 milyon para istiyor.
Sözde site şeklinde yapılanlar dip dibe…Beton yığını. Komşun her şeyinin içinde. Ha apartmanda oturmuşsun ha bu villa sitelerde.
Mesire alanı yakınındakiler her akşam tavuk şişlerin dumanıyla doyuyorlar.
Yollar stabilize, çoğu toprak. Altyapı yok
Sokak aydınlatması hak getire. Pek azı dışında Doğalgaz, internet yok. Elektrik gecekondulardaki gibi atlatma şeklinde komşudan komşuya çekilmiş.
Çoğu kaçak. Ruhsatlı olanlar ise kağıt üzerinde.
150 m² izin alıyorlar. Yerinde 500 m² yapıyorlar.
Arayan soran yok. Hatta bu şekil yapmaları teşvik ediliyor.
Yarısı konut. Kimisi işletmelerin depoları, kimisi gecekondu köy evi, bazısı Afrika’daki derme çatma evleri andıran konteynır yapılar. Hemen yanında 2 katlı imara inşa edilmiş 4-5 katlı özel okullar. Sözde kafanı dinlemek için müstakil evin var. Dibinde özel okulun ninni sesleri…
Elektrik altyapısı yok. Voltaj yetersiz. Çoğu kuyu kazmış yeraltındaki suyu hovardaca kullanıyor.
Biri 5 metre çekmiş. Biri duvara sıfır yapmış. Biri parayı bol bulmuş 15 milyon TL harcamış yanındaki komşusu baraka yapmış…
Belediye beyaz stabilize malzemeyi dökmüş, sabah akşam toz bulutu içinde beyazdan ağarmış villacıklar…
Usulüne göre ruhsat alıp yapmak isteyenler Belediyeden nikah kıyıyor. 10 katlı sitelere sunulan bürokrasinin 5 katı adamdan isteniyor. Resmi yapmaya kalktığı için bin kere pişman ediliyor. İtiraz etmeye kalksa “sen de suç, bak millet nasıl yapıyorsa git sen de öyle yap” deniliyor.
Sözde kaymak tabakamızın yaşadığı yer olacak.
Her şeyi kendimize benzetiyoruz. Ha kalkan dağında ev yapmışsın ha burada…
Farkı fiyatı…
Tarlalardaki kaçak villalar mı? Onlar tam trajedi. Onlardan başka zaman söz ederiz…
Bu keşmekeşlikleri görüp memlekette ruh haliniz sağlam kalabilirse
Kalın sağlıcakla…