Kıymetli dostlar hepinizi canı gönülden selamlıyorum. Nasılsınız iyisinizdir umarım. İyi olun iyi olmaya çalışın.
Kıymetli dostlar bu hafta toplumumuzda ve insanlık tarihinde daima var olan bir konuyu ele almak istiyorum. Bu haftaki konumuz hırsızlık üzerine olacaktır.
Hırsız sözcüğü kök olarak bir şeyin sessizce yapılması veyahut hır çıkarmak, patırtı, kütürtü manalarına gelmektedir.
Peki, bizler hırsızlığı nasıl anlamlandırabiliriz ne tür hırsızlıklar vardır bunların üzerine birazcık durmak istiyorum.
Kıymetli dostlar aklınıza gelenden daha fazla hırsızlık çeşidi vardır. Çalmak, fesat karıştırmak, kul hakkına girmek, emeği hiçe saymak, korku üretmek, iradeyi yok saymak gibi daha nice boyut ve çeşidi vardır. Bizim için ise son zamanlarda toplumda meydana gelen gençlerin gelecek adına umudunun çalınması adı altında hırsızlığı ele almak olacaktır.
Ülkemizde son üç yıla bakınca eğitim öğretimde yükseköğretim bitiren kişi sayısı bir milyonu aşmış vaziyettedir. Bu rakam çok büyük bir rakam olmasa da açıkçası bu rakamın içinde yer alan kitlenin çoğunluğu atanamamış istediği sorulunca umudu bitmiş gençlerdir. Kendi bölümünde atanamayıp çeşitli platformlarda sırf geçim derdi için çoğu gencimiz sevmediği ve liyakat olarak uygun olmadığı işleri yaparak umutsuzlukları ve mutsuzlukları gözlerinden belli olmaktadır. Öğretmenlik bölümü mezunları atama yok diye çoğusu polislik, askeriye alanlarını denerken diğer birçok bölüm mezunuysa herhangi bir memurluğu tercih ederek istemediği işi yapmaktadır. Gençlerin okumuş veyahut okumamış olarak çoğunun umudu çalınmış vaziyettedir. Hiç kimse gelecek hakkında bir plan kuramayıp evlilik gibi müstakbel bir mertebeye ulaşamamanın kaygısını yaşamakta olup evlenince nasıl geçim yapacağınız derdine düşmüştür.
Ülkeden ayrılmak isteyen insan sayısı son yıllarda verilerin üzerinde artmaktadır. Artık kimse memleketinde yaşamak istemeyip işsizlik ve istediği işi yapamamaktan dolayı memleketi bırakmak istemektedir. Ben buradan o gençlerimize ülkelerini şehirlerini bırakmayıp mücadelelerine devam etmelerini istemekteyim. Bu ülke sizin bu memleket sizindir. Olmayan her şeyde bir hayır aranmalıdır.
Lakin birkaç şey daha belirtmek istemekteyim. Gençlerimiz neden bu duruma düştü?
Gençlerimizin kaygısı neden böyle şeyler oldu?
Varsaydık çalışmayıp rahat iş istemiş olsunlar ki bu hepsi için mi geçerli?
Yazık günahtır.
Atanamayan binlerce üniversiteli, çevrelerindeki eş, dost, akrabanın çeşitli manipülasyon ve moral bozucu sorularına maruz kalmaktadır. Çoğu vatandaşımız bu durumdan dolayı psikolojisi alt üst olmuş vaziyettedir. Yazık günahtır.
Artık gençlerimizin haykırışına kulak vermek zorundayız.
Bir neslin devamı için gençliğin umudu ve duruşu önemlidir.
Ancak gençlerimizin umudunu çaldırlar.
Ülkesi için mücadelesine pranga vurdular. Gençlerimiz ülkesi için her şeyi yapacakları dönemden karnının derdine düştükleri bir döneme girdiler ki maalesef bu hususta haklılar.
Thomas More, Ütopya kitabında hırsızlık ve yoksulluk zenginlerin suçudur. Zenginin gözü doymadığı için fakirin malına da göz koyar. Göz koyduğu içinde fakir ya hırsız olur ya yoksul. Yoksul eşittir bir nevi Fakirlik.
Kıymetli dostlar bu konu gerçekten çok mühim bir konudur. Yıllarca emek verip istediği yere hiçbir suçu günahı olmadan gelemeyen yalnızca referansı olmadığından dolayı bile defalarca elenen insanların umudunun çalındığını hatırlatmak istiyorum. Bu gençler bizim gençlerimiz. Bu gençlerimizin ellerinden tutmak zorundayız. İşsizlik oranının yanı sıra yoksulluk oranını azaltmamız gereklidir.
Ülkemiz maden, tarım, turizm olarak dünyanın belki de en önemli ilk üç ülkesinden birisi olmasına rağmen ülkemizin vatandaşının yoksulluk oranı ve umutsuzluk seviyesinin artmış olması sistemdeki bir kırığı gözler önüne sermektedir.
Çalışmak ve Çalmak.
İkisi de aynı kökten türerler. "Çal" Kökünden türer ikisi de.
Ancak bugün çoğu vatandaşın umudu, yaşama hevesi ve mutluluğu çeşitli sebeplerden dolayı çalınmış vaziyettedir. Ve bu çalınan umuttan çalışılarak elde edilmiştir. Sırf çalmak için çalışanlar oldukça ülkede hiçbir zaman neslin devamı duruşlu ve faydalı olma olasılığı çok az olacaktır.
Hırsızlık sadece birinin malını çalmak değildir.
İnsanların yaşama umudu çalınması
Hayattaki mutluluğunun çalınması
Emeklerinin çalınması
Gelecek hayallerinin çalınması en büyük hırsızlıktır.
Umarım yetkili merciler bu hususta çeşitli çalışmalar meydana getirterek gençlerimizin umudunu yeniden yeşertirler.
Bizim Anadolu insanının yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Yeter ki imkan verilsin destek sağlansın o zaman görün dünyaya nasıl nâm salındığını.
Güzel günlerin gelmesi niyeti ile kalın sağlıcakla.