GÖNÜL KİMİ DAHA ÇOK SEVER?

İnsan, tek başına bir âlem. Bu âlem için de farklı duygular mevcut. En önemli olanı ise sevgi. 

Peki bu hayatta en çok kimi severiz?

Gönül denilen merkez ya da kalp, kime yönelir ise biz onu daha çok severiz. Ancak bu gönül, hemen herkesi sevmez. Bal arısı gibi, her çiçeğe konmaz. Bal arısı nasıl ki, tüm çiçekler içinde kendine en yakın olana yani sevgisine karşılık özünü en güzel olan poleni sunduğu da sever. Biz insanlar da , her geleni sevmeyiz. Hemen yanına oturup muhabbet kuramayız. Önce bir kanımızın ısınması lazım. Gözler, kalbin aynasıdır. Göz, bakar, kalp ise seçer. Kalp, kimi seçer ise, işte o insana da gönül konar. Aslında , bu muhabbetin kaynağı Allah'ın "Vedud i"anının tecellisi. Sevgiyi bize bağışlayan Rabbimiz. Bu sevgimizi kullanırken, ruhlar aleminde kimi sevdi isek, bu âlem de, o insanları seviyoruz. Ruh, ruhlar aleminde kime yakınlık göstermiş ise, bu dünyada da o, insanlara yakınlaşıyor. Bu sevgi döngüsü, ebedi âleme kadar devam eder. 

Bu âlem de insanlar arasında ki, sevgi ve muhabbeti geliştiren ise, sıkı bir ilişki.

Yani dostlar ile görüşmek. Diğer bir deyişle sıla i rahîm. İnsanlar arasın da yüz yüze görüşme olmadan muhabbet de gidiyor, kayboluyor. Dolayısıyla, çağın getirmiş olduğu tüm engellere rağmen, dostlarımızı ziyaret edeceğiz.  Her nerede olursa olsun, mümkün olduğunca bir kahvesini içmeli, sofrasında görüşmeliyiz . Aksi takdirde, yüz yüze görüşme olmadan muhabbet de zamanla kayboluyor. Size tavsiyem dostlar, dostun sofrasında hep olun. Bu sofra bir araçtır. Hasta ziyaretinde olun. Taziye ziyaretinde bulunun. İyi günde, kötü günde hep dostlarınızın yanında bulunun. "Dostlarımız ile ifratkarane bir şekilde görüşün" tespiti boşuna söylenmedi sevgili üstat tarafından.

Kalın selâmet ile...