BÂTIL DİNLER

Muhterem Kardeşlerim…

Her yazımızda olduğu gibi, sizlere önemli konuları öncelikle sahih kaynaklardan, Tam İlmihal Saadeti Ebediyye, İmamı Rabbani Hazretlerinin Mektubat, Hakikat Kitab Evinin İhlas Yayınlarından faydalanarak sizleri bilgilendirelim istiyoruz. Şunu da hatırlatmakta fayda vardır; kaynaklarını belirttiğimiz Ayet ve Hadis-i Şerifleri de kafamıza göre değiştiremeyiz.

Efendim;

Yukarıya birkaçını aldığımız Âyetlerden de anlaşıldığı gibi, Yahudilik ve Hıristiyanlık bozulmuş, bâtıl bir dindir. Hazreti İsa ile ilgili Âyetlerden ikisi de şöyle:

“Ey Meryem oğlu İsa, seni mukaddes ruh ile desteklemiştim, böylece beşikte iken, yetişkin olunca da insanlarla konuşmuştun. Sana kitabı, hikmeti, Tevrat’ı ve İncil’i öğretmiştim. Çamurdan yaptığın şekle üfleyince benim iznimle kuş oluyor, anadan doğma körü ve alacalıyı benim iznimle iyileştiriyor, ölüleri benim iznimle diriltiyordun. İsrail oğullarının seni öldürmesinden ben kurtardım.” [Maide 110]

“İsa dedi ki; -Allah, benim de, sizin de Rabbinizdir. O’na ibadet edin, işte doğru yol budur.-” [Zuhruf 63,64]

Hazreti İsa’ya ilah demekle, O yüceltilmiş olmaz. Allah’ın oğlu demek de Allah’a hakaret olur. Hazreti İsa böyle sözler söylememiştir. Kur'an-ı Kerim’de mealen buyuruluyor ki:

“Allah {Ey İsa, insanlara ‘Beni ve anamı Allah’tan başka iki ilah bilin’ diye sen mi söyledin?} diye sorunca, o da, ‘Hâşâ, seni tenzih ederim. Bu söz bana yakışmaz’ demiştir.” [Maide 116]

Russelci soruyor: “19-Mukaddes kitapta, cine ait bilgi yok. Kur'anda var mı?”

Efendim, Hıristiyanlıkta neye ait bilgi var ki, cinlere ait bilgi olsun? Kur'an-ı Kerim’de mealen, “Cinlerden bir gurup, ‘Biz doğru yola ileten harikulade güzel bir Kur'an dinledik. Biz de O’na inandık. Artık Rabbimize asla kimseyi ortak koşmayacağız. Elbette Rabbimizin şanı çok yücedir. O ne eş, ne de çocuk edinmiştir. Bizim beyinsiz olanımız Allah hakkında pek aşırı yalanlar uydurmuştur’ dediler.” buyuruluyor. [Cin 1-4]

Bir makine yapılınca, nasıl kullanılacağını, bakımının nasıl yapılacağını gösteren bir tarifname de hazırlanır. Allahü Teâlâ, insan gibi muazzam bir varlığı yaratınca, onu hâşâ başı boş mu bıraktı? Onun ne yapacağını bildirmedi mi? Kur'an-ı Kerim’de mealen buyuruldu ki:

“izi boş yere yarattığımızı, hakikaten huzurumuza getirmeyeceğimizi mi sandınız?” [Müminun 115]

Kur'an-ı Kerim’de insanın ne yapması gerektiği bildirilmiştir. Kur'an-ı Kerim eşsiz büyük bir mucizedir. İçinde en derin ilmi ve fenni bilgiler, medeni kanunlara örnek teşkil edecek ilmi ve hukuki esaslar, geçmişe ait birçok bilinmeyen malumat, insanlara verilebilecek en büyük ahlak esasları ve bunlara benzer, o zamana kadar hiç kimsenin bilmediği, bilemediği, tasavvur bile edemediği hususlar vardır.

Allah’a inanıyorum diyen bir kimse, O’nun sıfatlarını bilmeden Allah’a inanmış sayılmaz. Allah kaç tanedir, yardımcıları var mı? Her istediğini yapabilir mi? Herhangi bir sebeple ölebilir mi? Bir başlangıcı veya sonu var mı? Her şeyi görür mü, görmesine engel teşkil eden şey var mı? Her şeyi işitir mi? Hangi varlığa benzer? O’ndan başka yaratıcı var mı? Evi, barkı var mı? Her şeye gücü yeter mi? Evlenme ihtiyacı duyar mı? Yer içer mi?

Bütün bu suallerin hepsinin cevabı Kur'an-ı Kerim’de bildirilmiştir. Fakat İncil’lerde böyle bilgilere rastlanmaz. İmanın şartları nelerdir? Elfaz-ı Küfr denilen, söyleyince insanı dinden çıkaran sözler nelerdir? Bunların hiçbiri İncil’lerde yoktur. Dünya dönüyor mu? Papazlar yıllarca dönmediğini zannetmişlerdir. İncil’lerde yazmayınca papaz ne yapsın?

Güneşin ayın hareketleri, takvim, ay, yıl, mevsime ait bilgiler, evlilik, talak hakkında bilgiler İncil’lerde yoktur. Namazın, Orucun, Zekatın şartları, tesettürün ölçüleri, kumar, gasp, hırsızlık, alışveriş ve mirasa ait bilgilerin hiç biri Hıristiyanlıkta yoktur.

Kur'an-ı Kerimde mealen buyuruluyor ki:

“Ehl-i Kitap, ‘Yahudi ve Hıristiyanlardan başkası Cennete girmeyecek’ dediler. Bu onların kuruntusudur. Onlara, ‘Eğer doğru söylüyorsanız, delilinizi getirin.’ de.” [Bekara 111]

“Yahudiler, Üzeyr’e, Hristiyanlar da Mesih’e Allah’ın oğlu dediler. Daha önceki kâfirlerin [‘melekler Allah'ın kızlarıdır’ diyenlerin] sözlerine benziyor. Allah onları kahretsin! Nasıl da sapıtıyorlar.” [Tevbe 30]

“’Allah’ın çocuğu oldu’ dediler. Hâşâ, O yücedir, göklerde ve yerdekilerin hepsi O’nundur, hepsi O’na boyun eğmiştir.” [Bekara 116]

“Sen, onların dinine uymadıkça, Hıristiyanlar ve Yahudiler senden razı olmazlar. De ki, ‘Doğru yol, ancak Allah’ın [bildirdiği İslamiyet] yoludur’.” [Bekara 120]

“’Yahudi veya Hıristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız’ diyenlere de ki: ‘Aksine biz, Hanif yani doğru yaşamış İbrahim’in dinine uyarız’.” [Bekara 135]

“İbrahim ne Yahudi, ne de Hıristiyan’dı. O Hanif bir Müslüman idi. Müşriklerden de değildi.” [Al-i İmran 67]

“’Biz, Allah ve O’nun indinde bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve Eshat’a indirilene, Musa’ya, İsa’ya verilenlere, Rablerinden diğer Peygamberlere gelenlere, onların hiç biri arasında fark gözetmeden inandık ve biz sadece Allah’a teslim olduk’ deyin.” [Bekara 136]

[Bu Âyetlerden de her Peygamberin Müslüman olduğu, aynı imanı bildirdiği, Yahudi ve Hıristiyanların bâtıl olduğu anlaşılmaktadır.]

“[Kur'an İsa’nın babasız olduğunu kabul ettiğine göre, İlahlığını da kabul ediyor" diyen Yahudilere] de ki, gelin dua edelim, yalancıların üzerine Allah’ın laneti olsun diyelim.” [A.İmran 61]

“Ey Ehl-i Kitap, İsa, Allah’ın Peygamberidir. Tanrı üçtür demeyin. Allah, ancak tek bir ilahtır. Çocuğu olmaktan münezzehtir.” [Nisa 171]

“Ey Ehl-i Kitap, Resulümüz [Muhammed aleyhisselam] kitaptan gizlediğiniz şeyleri açıklamak üzere geldi. Size Allah’tan bir nur ve apaçık bir kitap geldi.” [Maide 15]

“İsa’ya, Allah diyenler kâfir olmuştur. Halbuki Mesih, ‘Rabbim ve Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin’ demiştir. ‘Allah üçün üçüncüsü’ diyenler de kâfirdir.” [Maide 72, 73]

“Meryem, İsa’yı doğurup kucağında getirince O’na, ‘Çok garip bir iş yapmışsın, baban kötü, annen iffetsiz değildi’ dediler. Meryem, [sormaları için] çocuğu gösterince ona, ‘Biz çocukla nasıl konuşuruz?’ dediler. Çocuk dedi ki, ‘Ben Allah’ın kuluyum, O bana kitap verdi ve beni Peygamber yaptı. Bana namazı ve zekatı emretti’.” [Meryem 27-31] 

[İncil’de emredilen namaz ve zekatı da tahrif etmişler.]

“İsa, ‘Ben Allah’ın Resulüyüm. Benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı, benden sonra gelecek Ahmed isimli Peygamberi müjdeleyici olarak geldim’ demişti.” [Saf 6]

Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)