Yerel seçimlerin ardından geçen iki ay, Türkiye siyasetinde özellikle Şanlıurfa'da belirgin bir değişim rüzgârı estirdi. Yeniden Refah Partisi'nin ulusal düzeyde elde ettiği başarı, dikkatleri üzerine çekerken, Şanlıurfalı muhafazakâr seçmenlerin dinamizmi ve muhalefet ruhu bu seçimde de belirleyici oldu.
Şanlıurfa, uzun yıllardır muhafazakâr ve yerleşik siyasi tutumlarıyla tanınan bir şehirdir. 80 li yıllardan bu yana üç-dört yerel seçim dışında tercihini hep muhalefetten yana koyan muhalif şehir Şanlıurfa, bu seçimde de tavrını açık ve net bir şekilde ortaya koymuş oldu. Şanlıurfalı seçmenler Yeniden Refah Partisi'nden M. Kasım Gülpınar'ı büyükşehir belediye başkanlığı için tercih ederek alışılmışın dışında bir seçim atmosferi yarattılar. Eski bir AK Partili olan Gülpınar, bu seçimde muhalif muhafazakâr seçmenlerin desteğini alarak dikkatleri üzerine çekti.
Eşine Az Rastlanır Bir Seçim
Seçim sürecinde Ak partili siyasetçilerin M. Kasım Gülpınar için “50 bin oy alır oturur.” Dedikleri Gülpınar'ın ilçelerdeki adayları genel olarak başarılı olamasa da, (Karaköprü hariç) bütün parti seçmenlerinin ortak adayı olarak seçimi kazanmış oldu. Dolayısıyla bu durum, büyükşehir belediye başkanlığı seçimini daha da ilginç hale getirdi. AK Parti, MHP, HDP, CHP, SP ve DEVA gibi birçok partinin seçmenleri ilçelerde kendi adaylarını desteklerken, büyükşehir belediye başkanlığı için birleşerek Gülpınar'a oy vermeleri örneğine az rastlanır bir seçim sürecini de yaşatmış oldular.
İktidarın Dezavantajları
Bu seçim, iktidar partisinin avantajlarının yanı sıra dezavantajlarının da olduğunu gösterdi. İktidar partileri, yerel yönetimlerde yıpranmışlık ve memnuniyetsizlikle karşı karşıya kalabiliyor. Şanlıurfa'da da bu durum net bir şekilde gözlemlenmiş oldu. Seçmenler, iktidarın yıpranmışlığını ve yerel yönetimlerdeki memnuniyetsizliği göz önünde bulundurarak muhalif bir adayı tercih ettiler. Şanlıurfalı muhafazakâr muhalif seçmen her zaman olduğu gibi bu seçimde de yine iktidara kafa tutarak “biz adayımızı kendimiz seçeriz” mesajını net bir şekilde ortaya koymuş oldu.
Yeniden Refah Partisi'nin Yükselişi
Yeniden Refah Partisi'nin Şanlıurfa’daki bu başarısıyla birlikte Türk siyasetinde yeni bir dönemin habercisi oldu. M. Kasım Gülpınar'ın zaferi, sadece Şanlıurfa'da değil, tüm Türkiye'de siyasi gündemin ana konusu haline geldi. 2009 yerel seçimlerinde Fakıbaba'nın benzer bir çıkış yapması hatırlanabilir, ancak Gülpınar'ın başarısı daha büyük bir siyasi dönüşümü işaret ediyor. Seçmenlerin ortak bir aday üzerinde ittifak etmesi, farklı siyasi görüşlerin bir araya gelerek demokratik bir güç oluşturabileceğini gösteriyor.
Şanlıurfa yerel seçimleri, Türkiye'nin siyasi dinamiklerini ve seçmen davranışlarını anlamak için önemli bir örnek teşkil ediyor. İktidarın dezavantajları, muhalefetin dinamizmi ve seçmenlerin değişen tercihleri bu seçimde net bir şekilde görüldü. Yeniden Refah Partisi'nin ve M. Kasım Gülpınar'ın başarısı, Türk siyasetinde yeni bir dönemin kapılarını aralarken, gelecekteki seçimler için de önemli ipuçları sunuyor.
Bu seçimler, demokrasinin ve seçmen iradesinin gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. Şanlıurfalı seçmenler, ortak bir aday etrafında birleşerek demokratik iradelerini ortaya koydular ve bu da Türk siyasetinin ne denli dinamik ve değişken olduğunu gösterdi. Bu seçim, iktidarda olmanın avantaj değil, dezavantaj olabileceğini bir kez daha kanıtladı ve gelecekteki siyasi süreçler için önemli dersler sundu.
Not: Yazının uzun olmaması açısından diğer yazımızda iki aylık büyükşehir belediyesinde yaşanan değişimleri ele almaya çalışacağız.
Sağlıcakla kalın…