FİLİSTİN'DE AÇLIK...

Filistin topraklarında kurulduğu günden beri, bölge insanına özellikle de Müslümanlara baskı uygulayan İsrail, bir terör örgütü gibi hareket etmektedir. 7 Ekim 2023’ten beri Gazze’de katliam yaparak burada yaşayan binlerce masum insanı katletmiş ve yaralamıştır.

Filistin topraklarında katil İsrail'in uyguladığı soykırım ve savaş, Filistin halkının yaşamını bitirme noktasına getirmiştir. Özellikle çocuklar başta olmak üzere tüm Filistin halkı, temel ihtiyaçlarını karşılamakta büyük zorluklar yaşamaktadır. Bu durum aynı zamanda, bölgede büyük bir beslenme sorunu oluşturmuştur. Savaş ortamında gıda güvenliğinden söz etmek şöyle dursun, diğer ülkelerden gönderilen gıda yardımları da yine katil İsrail askerleri ve halkı tarafından yağmalanarak Filistin tarafına geçmesine engel olunmaktadır. Savaş nedeniyle tarımsal üretim de bitmiş bir durumdadır. Zaten Filistinli çiftçiler ya şehit edilmekte, ya da topraklarına erişim engelleriyle karşı karşıya kalmaktadır. 

Katil İsrail, Gazze’de savaş suçui insanlık suçu ve devlet terörü suçları işlemektedir. Zira İsrail'in başta gıda maddesi olmak üzere temel ihtiyaç maddelerini bombalaması veya bunlara erişim yollarını kapatması ve masum insanların bu hayati önem taşıyan maddelere erişimini engellemesi, bunun neticesinde insanların yaşam koşullarını kötüleşmesi sonucu sağlıklarını kaybetmesi, ölmesi vb. gibi durumlara neden olması savaş ve insanlık suçudur.

Özellikle Çocuklar, bu savaş ortamının en savunmasız kurbanlarıdır. Yetersiz beslenme yüzünden çocuklar ya ölüyor, ya da açlık yüzünden fiziksel ve zihinsel gelişiim sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor. Uzun süreli açlık, bağışıklık sistemini zayıflatarak çocukları hastalıklara karşı savunmasız hale getiriyor. Filistin'de sıradan bir durum haline elen ishal, solunum yolu enfeksiyonları ve diğer hastalıklar, yetersiz beslenme ile birleştiğinde bir çok çocuğun "uygar" dünyanın gözü önünde ölüyor...

Başta Arap dünyası ve sözüm ona İslam dünyası olmak üzere bütün  dünya, bu çocukların açlıktan ölmesini maalesef avurtlarını şişire şişire günde bir kaç kez yemek yiyerek seyredebilmektedir. Bazı duyarlı insanların gösteri ve yürüyüşlerle bu duruma tepki göstermesine Avrupa ve Amerika'nın kızgınlığı ve öfkesi ise bu ülkelerin yıllardır bize yutturulmaya çalıştığı  "insan hakları hassasiyeti"  ve "medeniyet" seviyesini, hülasa insanlıkla ilgisini gözler önüne sermiştir.  Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 1. maddesinde yer alan “Bütün insanlar özgür, onurlu ve eşit haklarla doğarlar” ifadesin de bahsedilen insanların,  maalesef sadece kendilerinin belirlediği insanlar için geçerli olduğu, bu kapsamda Müslümanların olmadığı tescil olmuştur.

Filistin halkının, özellikle de çocukların beslenme sorunları, insanlık için utanç verici bir durumdur. Bu sorunların çözülmesi, savaşın derhal sonlandırılması ve uluslararası toplumun yaptırım gücü olan etkin ve kararlı adımlar atması ile "mümkün gibi" görünüyor. Ancak kalıcı barışın sağlanması ve insani yardımların kesintisiz ulaşması ile Filistin halkının temel haklarına erişimini mümkün olabilir. Bu bağlamda beslenme sorunlarının çözümü, yalnızca insani bir gereklilik değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir barışın inşası için de gereklidir. Aksi takdirde Gazze'de, Filistide bütün insanlar yok olacak,  zalim dünya da seyretmeye devam edecektir...

Afiyette kalın

Samburek47@gmail.com