BİZİM İHA’MIZ BULDU, BİZİM!

Reisi ve beraberindeki heyetin şehadeti ile ilgili Türkiye’deki tavırlarına, medya ve diğer kesimlerin her zamanki Siyonist lobilerden yönlendirilen sığ ve kasıtlı tutumlarına ve tartışmalara girerek mide bulandırmadan küçük bir değinide bulunmak ve gündemdeki birkaç başlıktan bahsetmek istiyorum. Başlık diyorum zira öylesine baş döndürücü ve hızlı gelişmeler oluyor ki; hemen hepsi de çok önemli hususlar içeriyor ve sadece başlıkları bile takip edebilmek güçleşiyor…

Siyonist lobinin güçlü olduğu İslam ülkelerinde algı ve manipülasyonların halk üzerinde etkisi devam ediyor olsa bile dünya genelinde önemli olaylar ve değişiklikler yaşanıyor. Artık ne yapılırsa yapılsın; İran’ın de, İsrail’in de ne olduğu, bölgemizin nasıl bir ahtapotun kolları tarafından sıkıştırıldığı, yaşadığımız tüm sorunların ve ekonomik gidişatın da en önemli sebeplerinden birinin bu mekanizmalar ve kuşatmalar/yaptırımlar olduğu giderek küresel vicdanlarda daha anlamlı yerlere oturuyor…

Başlıklar dedik; Netanyahu’ nun tutuklanması kararından, Almanya da dahil olmak üzere Avrupa ülkelerinin tutuklayacağız yönündeki beyanlarına; Reisi ve diğer İran üst düzey yöneticilerinin mütevazi yaşamlarından, Avrupa ülkelerinin üst üste Filistin devletini tanıma açıklamalarına; İsrail üst düzey yöneticilerinin, giderek artan güç kaybı ve gerilemeyi yenilgi ve başarısızlık olarak değerlendirmesinden, Direnişin üstün konuma geçmesi ve uluslararası meşruiyetinin artmasına yönelik gelişmelere ve öğrenci protestolarının çeşitli gelişmelere yol açmasına ve sonuçlara ulaşmasına; uluslararası mahkemenin verdiği kararlardan, bu mahkemeyi açıkça tehdit eden ABD yönetiminin hamlelerine; ABD destekli koridorlara meydan okuyan İran-Hindistan ticaret koridoru anlaşmasından, Türkiye ile Çin arasında gelişen nükleer konsensusa ve öncesinde İran’ın nükleer deneyimlerini komşularıyla paylaşabileceğini deklare etmesine; İran’ın haftalar içinde nükleer silah üretebileceğinin teyidinden, İran’ın nükleer doktrinini değiştirebileceği açıklamalarının etkisine; İsrail-Suudi normalleşmesinin resmi olarak ilan edilmesine yönelik artık bir işe yaramayacak ve İsrail’i kurtaramayacak boş çabalardan, direnişin Gazze’ de kara savaşının başlaması için beklediği İsrail askerlerinin sahaya yayıldığı pozisyonların oluşmuş olmasına; Afrika’ da geriletilen sömürgecilikten; Ukrayna ve Pasifik’te yaşanan gelişmelere ve daha benzer birçok önemli başlığı, sadece belirtmekle yetinelim.

*

Her komşu ve onu anlayanlarla gerilimi azaltan, iş birliğini artıran ve küresel adaletsizliğe karşı birbirini kollayan bir tavırla baraj açılışı gibi sevindirici bir etkinlikten/gelişmeden dönüyorlardı. Zengezur Koridoru ve diğer meselelerde de ilerleme ve karşılıklı anlayışla önemli mesafeler kat edilmişti. Karabağ konusunda zaten Azerbaycan’ın yanında oldu hep… Mütevazi yaşamları, bilgelikleri ve devrimci kişilikleri ile İran-Irak-Lübnan havzasının yetiştirdiği bilgin ve alim kişiler, siyasetçi ve akademisyenler çeşitli şekillerde ortadan kaldırılıyor ne yazık ki.

İslam ülkelerindeki çok çok güçlü Siyonist lobiler -ki bunlara 15 Temmuz’a rağmen FETÖ’ yü yerinden kımıldatamayacak sonuçlar doğurabilen örgütlülükte ve yaygınlıkta- aynı şeyleri bizde de yapıyorlar. Örneğin Türkiye’ de ulusal yas ilan edilmesi, Cumhurbaşkanımızın Reisi hakkındaki olumlu ifadeleri ve öncesinde Hamas’ın Kuvai Milliye gibi olduğunu ve bir terör örgütü olmadığı, şimdilerde Siyonist yayılmacılığın durdurulması gerektiği ile ilgili ifadeleri bu kesimleri durduramıyor.

Bu lobi, Necmettin Erbakan hükümetini devre dışı bırakmış, milli görüş gömleğini parçalayarak D8 ile başlatılan İslam dünyasının tecessüm etme başlangıcını dinamitlemişlerdi. 15 Temmuz’dan önce de ASELSAN mühendislerimizi ve kim bilir daha nice yetişmiş insan kaynağımızı ortadan kaldırmışlardı. Ne yazık ki bugün de Türkiye ve benzeri önemli İslam ülkelerinden el çekmiş değiller…

*

Reisi’nin helikopterinin düştüğü gün, İran-Azerbaycan arasında oluşan o sıcak atmosfer, birbirimize aidiyetin duygusal ve umut verici bir resmini çizmişti aslında. İran ve Türkiye’nin; Azerbaycan’ı, Kıbrıs’ı ve bölgemizi İsrail ve küresel soykırımcı haydut hegemonya karşısında koruması, Siyonist lobinin, ne yapsak da vazgeçmeyecekleri şekilde, hiç üzerinde durmaya gerek olmayan hususlar üzerinden bize yaptırdığı sığ tartışmalardan öncelikli olmalı değil mi?

Nedense bizde Siyonist lobi, en çok cübbelilerle taaruz ediyor. 15 Temmuz Siyonistleri de cübbeliydi…

Siyonist lobi, İran ve Türkiye güç birliğinin, bölgeyi küresel mafyadan kurtaracağı ve soykırım koaliyonundan bağımsızlaştıracağı için öylesine saçma gündemleri başarıyor ki; dünyada sadece bizim medyada yer alıyor. Yok senin İHA’n mı buldu, benim mi? Birisi çıkıp da şunu söylemiyor ya: senin benim değil; BİZİM İHA’MIZ BULDU, BİZİM.

*

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ nun, helikopter kazası sonucu şehit düşen İran Cumhurbaşkanı Seyyid İbrahim Reisi ve beraberindeki heyet için başsağlığı mesajı ile sonlandıralım:

““İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin hassas kaybının acı haberiyle sarsıldım. Örnek ve mükemmel bir insana, olağanüstü bir dünya liderine, halkının egemenliğinin savunucusuna ve ülkemizin koşulsuz dostuna veda etmek zorunda kalmanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz.

Bolivarcı topraklardan Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney'e en derin taziyelerimizi sunuyor ve böylesine hassas bir kayıp için ilahi teselli diliyoruz. Bu zor zamanda ailesinin ve İranlı kardeşlerimizin duygularını paylaşıyoruz.

Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti'nden sizleri yürekten kucaklıyoruz. Siz, İran, haysiyetin, ahlakın ve direnişin örneğisiniz. Güçlü olun, kardeşlerim!”” https://islamianaliz.com/haber/20265116/madurodan-irana-guclu-olun-kardeslerim-sizler-direnisin-ve-haysiyetin-ornegisiniz

*

Dost ve komşu İran’ın Cumhurbaşkanı ve beraberindeki heyetin şehadetini Rabbim kabul etsin, Alllah rahmet eylesin. Şehitlerden bahsetmişken; Şanlıurfamızın Kudüs şehidi Hasan Saklanan’ın naaşı Urfa’ya geldi ve defni gerçekleşti. Bu vesileyle Hasan şehidimizi de rahmet ve minnetle anıyor, ailesi ve sevenlerine tebriklerimizi sunuyoruz. Rabbim sabırlarını artırsın. Selam ile.