—Kimi, ailesinden kalan serveti yer bitirir, mirasyedi diye anılır.
—Kimi, ailesinden kalan saygınlığı, şerefi tüketir, mirasyedi diye anılır.
Bunların kendileri ve aile bireylerinin geri kalanlarından başkasına zararı olmaz.
***
—Kimi, partisinin bir şehirdeki oy potansiyelini eritir düze çıkarır, mirasyedi diye anılır.
—Kimi, partisini yarayışsız kişilerle doldurur ve zaten her kurumda sayısı iyice azalmış olan liyakatli kimseleri dışlar ve mirasyedi olarak anılır.
Bunların zararı, kendilerine güvenen partilerine olur.
***
—Kimi, yönettiği kurumun kaynaklarını saçar/savurur, kaynakları kurutur, mirasyedi diye anılır.
—Sorumluluğu altındaki kurumu onlarca yıl ödense bitmeyecek borca sokar, gelecek nesillerin de hakkına girer ve o da mirasyedi diye anılır.
Bunların memlekete, ahaliye ve gelecek nesillere zararı olur. En zararlı ve geniş spektrumlu mirasyedi bunlardır.
***
Bunların hepsini birden yapan da olabilir, o da tüm bu imkanların aşırı liyakatsiz birinin eline geçmesiyle olur.
O yüzden,
Bir aile, varlık yönetimini en kıymet bilmez, en işe yaramaz evladına yaptırmamalıdır.
Bir parti, kadro yönetimini ve seçilme konumlarını en düşük profilli, en kolay kumanda edilecek, en işe yaramaz üyelerine vermemelidir.
Bir şehir, en kıymetli kurumlarını, en büyük kaynak olan milletin dişinden tırnağından artırıp ödediği vergilerini, en liyakat gerektirecek icra makamlarını alelade elemanlara teslim etmemelidir.
***
Şayet bu basit kurallara uyulmaz ise herkes sonucuna katlanır. Kimi ailece, kimi partice, kimi ise memleketçe katlanır.
Telafisi zor bir katlanış olur fakat imkansız diyemeyiz. Aile çalışır toparlanır, parti bünyesini temizler/parazitleri atar ve kurtulur, şehir hatayı bertaraf eder ve liyakatli birilerini göreve getirir ve “Mercek tutarak her adımı inceler” ve yıllar sürecek olsa da bir toparlanma sürecine girer.
İyi okumalar.