DÜCANE AĞLADIĞINDA

Bir sohbet. Saatlerce. Sabırla.  Keyifle. Lezzetle. "Şehadet Kültü Üzerine." Konuşurken ilk defa Dücane'yi bu kadar çok duygusal gördüm. Ağlamaklı. Hüzünlü. Kederli. Havari Petrus'un çarmıh hikayesini anlatırken. "Aşıksan niçin Roma'dan kaçıyorsun?" "Dücane Ağladığında."  Şehitlik kavramı. Şehit, şahit, tanık. Hakikate tanıklık. "Din şehîd ister, asuman kurban; her zaman her tarafta kan, kan, kan!.." Dinsel ve seküler şehitlik. Devrim şehidi, vatan şehidi, din şehidi. Asıl şehit din şehidi. İnsanın tek sermayesi olan bütün varlığını üst bir varlık için feda etmesi, kurban etmesi. 

Hz. İsa'nın çarmıha gerilmesi bir bakıma tanrının şehit olması. Bütün Hıristiyanlık bu çarmıh hikayesi üzerine kurulu. Hıristiyanlık sanatı, özellikle resim sanatı binlerce çarmıh tablosu ve ikonu ile dolu. Hz. İsa bütün insanlık için feda ediyor kendini. Yer gök çarmıh. Hüzün, yas, matem. En tarifsiz matem Meryem'in matemi. Çünkü oğlunun doğduğu gün çarmıha gerileceğini biliyor. Kutsal annenin mukaddes hüznü. Mukaddes matemi. 

Hıristiyanlık Hz. İsa'nın çarmıha gerilmiş olduğu hususunda ittifak ederken İslam çarmıha gerilmediği hususunda ittifak eder. Tarihte inanmış tek insan İsa'dır. O da çarmıha gerilmiştir diyor Nietzsche. Hıristiyanlık ne kadar uhrevi ise İslam o kadar dünyevidir. Kuran'da bile Hz. İsa mucizevi olarak anlatılır. Doğumu mucize, yaşamı mucize, vefatı mucize. Her şeyi esrarengiz. Sanki insan değil gibi. Peygamberimiz Hz. İsa'ya nazaran çok daha dünyevi. Kur'an okurken en büyük peygamberin Hz. İsa olduğu intibaı uyanır çoğu zaman. Nurculuk Muhammedilikten çok İseviliğe yakın. Şiilik Hz. Hüseyin'in şehadeti üzerine kurulu, Hıristiyanlık Hz. İsa'nın şehadeti üzerine kurulu. Sünnilik herhangi bir şehadet üzerine kurulmadığı için soğuk ve resmi. Sünniliğin geniş kesimlerce benimsenmesinin nedeni, hoşgörülü olması değil, iktidardan yana olması, iktidarın dilini kullanması, iktidarın olanaklarından faydalanması, iktidara yaslanması. 

Hallac, Nesimi ve Şibli'nin şehadeti. İbret-i alem olsun diye. Şibli'nin deli numarası. Ve idamdan kurtuluş. İdam değil, işkence, paramparça olmuş bedenler. Ama Hallac sessiz. Şibli taş yerine gül atınca Hallac ah! çeker. Dostun attığı gülün ahı. Kalbi acıtan. Dinin kaynağı hurafeler. Daha doğrusu hayatın kaynağı. Hurafesiz bir hayat bomboş bir hayat. Menkıbe, kıssa, hurafe. Bütün izmler birer hurafe. Suhreverdi'nin idam emrini veren Selahaddin-i Eyyubi. Bu emre en çok karşı çıkan Selahaddin'in oğlu. Yıldırım Bayezid'in kardeşi şehzade Yakub'un idam fermanı. Boğarak öldürülmesi. Her devrim kendi çocuğunu yer. Değişmeyen yasadır. 

Tarih süregelen bitimsiz bir acının hikayesi. Birini öldüren katil oluyorsa birini şehit mertebesine çıkaran ne oluyor? Kundaktaki çocuğunun ölüm emrini veren Fatih katil mi, kahraman mı? Ulema ve büyücüler her zaman kılıca boyun eğmiştir. Modern zamanlarda ise tarihçiler. Mevlana insanın en büyük meselesi olan ölüme Şeb-i Arus diyor. Ne büyük paradoks! İnsanın en büyük korkusu düğün gecesi. Bazı şeyleri yazmak değil, söylemek güzel. Yazıya geçince güzelliği uçuyor. Sohbetin güzelliği. İnsanın, jestlerin, mimiklerin, sesin, bakışların güzelliği. Yazıda bunların hepsi kayboluyor.