Kolonyalizm, çok daha kapsamlı ve geniş alanlarda devam ediyor; demokrasi, insan hakları, Faşizm, Kapitalizm, Nazizm, Siyonizm ve diğer benzer kavramların aynı çatı altında olabildikleri ve küreselleştikleri emperyal bir süreç devam ediyor.
Sömürgeci/kolonyalist Batı, sömürüp ve sonunda çıkmak zorunda bırakıldığı her ülkede sadece milyonlarca insan öldürmenin dışında da yıkımlar bırakmıştır. İnsanlık bu zihinsel, kültürel ve kimliksel hatta fıtri/insani alanlarda maruz kaldığı yıkımı, bırakınız tamir etmeyi; tarif etmeyi dahi başarabilmiş değil.
Müslüman diye bilinen ülkelerin bırakınız soykırıma karşı çıkmayı, kimilerinin ısrarla destek olması ve aynı konjonktürde Batı halklarının, özellikle öğrencilerin, akademisyenlerin, üniversite ve liselerde başlattıkları soykırım karşıtı protestoların nasıl bir resim olduğu, nasıl bir devrim olduğu ileride daha iyi anlaşılacaktır.
Belki o zaman, İsrail dendiğinde, Filistin dendiğinde, sadece bir toprak parçasından bahsedilmemiş olduğu daha iyi anlaşılacaktır.
Filistin/İsrail küresel kolonyalizmin sömürgeleştirdiği bölgenin merkezi üssüdür ve batının bu sömürgesi henüz bağımsız olmamıştır. Diğer bazı örneklerde olduğundan farklı olarak Batı, Filistin'i bir veya iki devletin sömürgesi olarak değil topyekun bir koalisyon olarak elinde tutmakta ve bağımsızlık mücadelesini bastırmak için soykırımlar yapmaktadır. Zira Batı, bu sömürgenin bağımsızlaşması durumunda; bölgesel ve küresel bağımsızlığa hatta küresel anlamda büyük değişiklikşer olacağını, Batı eğitim ve değerleri ile inşa edilmiş insan/toplum yapısı ve genel anlamda küresel Emperyalist paradigmanın çöküşe gideceğini çok iyi biliyor.
Hepimiz bu soykırımdan sorumluyuz; sadece soykırım koalisyonu değil, sadece Batı değil, sadece İsrail değil, sadece onunla işbirliği yapan ve Müslüman olarak adlandırılan ülkeler değil; hepimiz sorumluyuz.
Bu sorun Arapların, devletlerin, batının, doğunun sorunu değil. Toprak sorunu değil; insanlığın, haysiyetin, hürriyetin, adaletin sahiplenmesi, vicdani/insani değerlere yeniden sarılarak yeni bir dünya inşa etme sorundur.
Küresel elitlerin ve hegemonyanın bozduğu dünyayı ve insan zihnini fabrika ayarlarına tekrar döndürme sorunudur.
Bu devrim gerçekleşirse küresel bir devrim gerçekleşmiş olacaktır. İçindeki iyiliği, haysiyeti, vicdanı hala koruyor olanların intifadasıdır yaşanan ve ancak bu intifada böyle bir devrimi gerçekleştirebilir, gerçekleştirilecektir de.
Selam ve dua ile.