Bizler topraktan dünyaya gelen bir damla meniden oluşan var olunca kemik, kan ve sudan meydana gelen eşref-i mahlukatız.
En şerefli mahlukat demek.
Yüce Allah bizleri Hz. Adém'in soyuna mensup eyleyip kız ve erkek olmak üzere birer çift olarak yarattı.
Dünyanın en önemli varlığı olarak bizi seçti ve dünyanın var olmasının hatta gezegenlerin var olmasının sebebini yüce Allah insanın var olmasına şart eyledi.
Dünyaya gönderilme sebebimiz bir sınavdan geçişti. Tabii bu biz inananlar yani müslümanlar için geçerli olan bir kanıdır. Bu sınavdan geçişin gayesi insanın cennet ve cehennem denen kapılardan geçişte kendine sunulmuş olan kendisine bırakılmış olan bir karara tabii olundu. Bu cenneti isteyene cennet için mücadeleyi emredip nasıl bir yol izleyeceğini Kur'an ve sünnette beyan eyledi. Cehennemi seçecekse de cehennemlik davranışları sergilemeye fırsat tanıyıp mahşerde toplanınca cehenneme gidince "Allah'ım ben ne yaptım ki ben bunu hak ettim. Ya da bu bir haksızlık dediğinde" Yüce Allah ona "ben sana gitmek istediğin yerin özgürlüğünü sundum ancak sen bu yolu seçtin. Sonucuna da katlanmak sana düşmektedir. "
Dünya sınav yeridir dedik ya aziz dostlar aynen öyledir. Bu dünya imtihan yeridir. Kimisi evladıyla, kimisi babasıyla, kimisi eşyayla, kimisi eşiyle, kimisi canıyla, kimisi kanıyla imtihan olurmuş.
Yüce Allah her dağa bir kar yüklemiştir. Kaldıracağınızın dışında bir ağırlığa sahip olmayacağınızı da beyan eylemiştir. Bizler güçsüz ve aciz insanlarız ki her dertte her sorunda şikayet edip "ben katlanamıyorum, bu çok zor " diyerek rızayı ilahinin "sabret ki, şükret ki, sus ki ikram edeyim" Sözünü unutmuş vaziyetteyiz.
Peki bu haftaki konumuz nedir diye düşünüyor olabilirsiniz.
Bu haftaki konumuz son zamanlarda dünya nüfusunun artışı gibi artış gösteren intiharlar.
Kıymetli dostlar, aziz kardeşlerim!
Ne derdiniz varsa ne sıkıntınız varsa sabrı elinizden düşürmeyiniz.
Hiçbir sebep hiçbir sorun hiçbir neden sizin canınıza son vermeniz kadar kıymetli değildir. Ha bu arada o canda sizin değildir. Emanet olarak verilen bir canın bekçisiyiz bizlerinde emanete bakış açımız bu olmamalıdır. Son zamanlarda anladığım kadarıyla İnsanlar başkalarını cezalandırmak için intihara meylediyor. Sizce siz öldükten yirmi gün sonra sizi hatırlayacak kimse kalacak mı zannediyorsunuz?
Sizin var olmanız tüm cezalandırmak istediklerinize en büyük cezadır zaten. Ölerek onları cezalandırmanız bir vakte kadar onlara acı verir ama onlar sizden sonra hayatlarına kaldıkları yerden devam ederler.
İnsan iki şey için canına kıyar, "namusu için vatanı için"
Ancak şunu söylemekte fayda vardır. Sırf bunu bahane edip en basit olayları buraya bağlayıp katiyen Allah'ın verdiği cana son vermek kabul edilecek bir şey değildir.
Allah hiçbir koşulda verilen cana kıyılmaması gerektiğini beyan etmiştir. Ancak bu hususların önemi ve boyutu farklı olduğu için umuyorum ki Yüce Allah merhametini nail eyler.
Sevgilinizden mi ayrıldınız?
İşsiz misiniz?
Aileniz sizi mi anlamıyor?
Evlenemiyor musunuz?
Aldatıldınız mı?
Evladınızı mi kaybettiniz?
Kötü yola mi düştünüz?
Gururunuz mu çiğnendi?
Hiçbir sebep insanın kendi canına kıymasına gerek doğurmaz.
Can bizim değildir.
Bizler emanetçiyiz.
Kıymetli dostlarım, dertleriniz sizi boğacak seviyeye gelmişse temiz bir abdest alıp seccadenizi indirip secdede ağlamayı deneyiniz.
Ya da gidip kendi halinizden daha kötü olan insanlara bakınız araştırınız.
Ve en önemlisi başınızdan geçen her şeye şükredip sükut ile Yüce Allahtan yardım dileyiniz.
Ben hoca değilim
Alimde değilim
Yazarda değilim. Ama yazmayı severim. Farklı hayatlara dokunup bir hayatın yönünü güzel'e çevirmeye, köle olmaya kararlıyım. Varsın bir şey değişmesin ancak ben bana düşeni yaptım derim.
Bende sizin gibi bir insanım.
Belki benim sorunlarım sizden daha çoktur. Ancak hiçbir sorunun çokluğu ve büyüklüğü Yüce mevlanın keremi ve büyüklüğünden büyük olamaz.
Hem Yüce Allah bizlere, kendi canına ve başkasının canına kast etme cezasının nar-ı cehennem olduğunu bildirmiştir.
Şunu belirtmek istiyorum, intiharlik hayatın varsa bugüne kadar mutlu olmadım bir tad almadım diyorsan neden sabredip, şükredip, dua edip âhiretinin güzel sonuçlanması için mücadele etmeyip dua etmeyip tam tersi ahiretini de bedbaht ediyorsun.
Kıymetli ve aziz kardeşim hiçbir şey canından kıymetli değildir ve olamazda.
Dert yoktur ki dermansız olsun.
Sizler için mücadele eden ve sizleri gerçekten sevdiğini hissetiğiniz birileri illa ki hayatınızda vardır.
Derdinizi en azından gidip onlara açın çözüm arayın istişarede bulunun.
Ama pes etmeyin. Vazgeçmeyin ve Allah'ın emanet ettiği cana hiçbir sebep için kast etmeyin.
Rabbim hayırlı sağlıklı şükürlü dualı sükutlü bir ömür nasip eylesin.
Selam ve dua ile.