Öncelikle merhabalar kıymetli okuyucularımız. Hepinizi canı gönülden selamlayıp muhabbetle saygılarımı ve sevgilerimi iletmek istiyorum.
Bilirsiniz yakın zaman önce Ramazan Bayramı’nı idrak etmiş bulunduk. Yüce Rabbim nice bayramlara erip hakkıyla ihya etmeyi nasip etsin. Bu bayramda bazı şeyler gözümden kaçmadığı için toplumsal bir olay da olduğu için siz değerli okuyucularımızla paylaşmak istedim. Bayram sürecinde malumunuz şehrimizde yoğun bir ziyaret oldu.
Bu haftaki konumuz çoğu zaman var olan, bir damar gibi toplumumuzun içine yerleşmiş olan çokta iyi niyetli olmayan “FIRSATÇILIK” hastalığıdır. Kime sorarsak soralım kazandığı ekmeğin helal olmasını istediğini söyleyip ve helal kazandığını dillendirir.
Hem kazanmak için helal ekmekten, alın terinden daha güzel bir şey mi var gibi sözcükleri söyleyip toplumumuzda genelleme olmayacak şekilde ahkâm kesen çoğu vatandaşımız mevcuttur.
Konuya giriş yapalım.
Şehrimiz hem bayramdan önceki süper kupa maçının verdiği taraftar ziyareti hem de bayramın gelişiyle tatilini burada geçirmek isteyen kıymetli vatandaşlarımızın uğrak alanı olmuştu. Çoğu kişiden duyduğum fırsatçılık şikâyetleri şehrimizin adına büyük bir ayıp olarak başkalarının hatırında kalmıştır. En basiti bayramda turistik yerlere oluşan ziyaret akınından dolayı bulunan çevredeki esnafın milletin çoğuna fahiş fiyatlar ve hijyen’ in sıfır olduğu ortamlarda vatandaşların “zaten çok kalabalık karnımızı doyuralım da önemli demesiyle” fırsatçılara fırsat tanımış oldu. Şehrimize dışarıdan gelenlerin yaptığı yorumları buraya aktarmak istiyorum;
“Balıklıgöl civarlarında yemek için lokantalara bakıyorduk. Çok kalabalıktı tüm lokantalar bekletiyordu. En sonunda çok acıktığımızdan ve acelemizin olmasından uzun bir soruşturmadan sonra bir lokantaya girdik.
Yer var mı dedik?
Başta bekledi sonra var dedi. Ondan sonra bizi sebzelerin olduğu kısma gönderip orada oturttu.
Bizimde acelemiz vardı diye neyse yemek yiyip çıkacağız dedik.
Velhasıl yemek yedik.
Hesap geldi. Normalde yediğimizin iki katından fazla bir ücret tutmuştu. Acelemiz olduğundan dolayı ses çıkarmayıp oradan ayrıldık. Neden bu kadar dediğimizdeyse şu şu diye saydı ama yine tutmuyordu. Bir de fiyat listesi yer almıyordu.
Çıktıktan sonra çok kötü hissettiğimi söylemek isterim. Urfa’da bütün esnaf böyle kazıkçı mı? Sırf kalabalıktır, yer bulamadıkları için ne fiyat verirsek yerler, alırlar, içerler mantığı mı var? Yazık günah değil mi?
Kötü bir izlenimi unutalım. En basit olarak hani helal kazanmak gayemizdi. Haram kazanç olmadı mı bu?”
Diğer bir vatandaşımızın şikâyeti;
“ Şehir dışına dönüş bileti alacaktım, gelişte aldığım bilet 450 TL’yken dönüşte 1000 TL gibi fahiş bir fiyat çıkardılar. Sırf bilet yoktur diye bunu yapmaları etik değil. Bayramdan dolayı yoğunluk ve işçilerin olmamasından dolayı olan işçilere de fazla mesaiden dolayı biraz fiyatta artırma olabilir ancak yüzde yüzlük zam fırsatçılık ve ahlaksızlıktır. Bir daha Urfa’ya gelmek ister miyim bilmem?”
Kıymetli esnaflarımız alın size müşteri kaybettiniz. Hem az bir şey fazla yazdınız diye gelecekteki müşterileri kaybettiniz.
Tabi bu şehrimize özgü bir durum değildir. Tüm şehirlerde illa ki vardır.
Genel olarak toplumumuzda bu sorun mevcuttur.
Pandemi sürecinde 50 TL olan kolonya pandeminin gelmesiyle bulunmamadan dolayı fırsata çevirip yüzde 200’lere kadar artış gösterip halk zaten muhtaç diye satışı yapıldı.
Depremde ekmek 5 lirayken 13 liraya kadar satmaya kalkışanlar oldu. Bu hem etik değil hem bizlere zarar olarak geri döner.
Biliyorum çok iyi niyetli ahlaklı esnaflarımızın da olduğunun. Ancak bu durumun öncelikle yetkililer tarafından zamanında müdahale edip önüne geçmeleri hem şehrimize dışarıdan gelecek turistlerin memnuniyetini artırır. Hem de otomatikman fazla kazanmak isteyen fırsatçı esnaflarda fırsatçılık yapmadan fazla müşterinin gelmesiyle fazla kazanç elde eder.
Ne olursak olalım. Etik ve iyi niyeti asla bırakmayalım. Bir toplumun temel yapı taşları özünde bulunan etikle alakalıdır. Toplumsal olarak yaşadığımız problemler maddeye verdiğimiz önemin artmasından kaynaklıdır.
Fırsat varken insan olalım. Fırsat varken etik davranalım. Fırsat varken helal kazancımızı harama bulaştırmayalım. Fırsat varken fırsatçılık yapmayalım.