“Müslüman elinden ve dilinden emin olunandır”
Yaklaşan seçimler için en önemli kıstas, belki de bu hadis-i şeriftedir.
“Elinden ve dilinden emin olunmak.” Ne büyük devlet! Ne büyük servet! Ne büyük marifet!..
Seçme durumunda olduğumuz adayların hangisinin elinden eminiz? Yani kendisine emanet edilen kaynakları ve nüfuzu ateş parçası olarak görecek kaç aday mevcuttur?
Kendi cebine, evladının ya da kardeşinin cebine fayda sağlayacak şekilde emanete hıyanet etmeyecek kim var?
Hata yaptığı her konu veya suistimal ettiği her imkan söz konusu olduğunda derhal yalana baş vurmayacak olan kim var? Yalan söylemeden, dilinden emin olunan aday kim?
Beceremediği asli görevlerinin üzerini örtmek için milyonlarca liralık ulufeler dağıtan, emanet edilen kaynakları yağma edercesine saçıp savuran bir kimseden “Emin” olunabilir mi?
Evveliyatında “Mücahit” geçinen, sonraları daldan dala zıplayan ve nihayetinde de “Her şeye müsaitliğe” geçen bir insan ile “Emin olunmak” birbirine ne kadar uzaktır değil mi?
Her türlü mukaddesatı istismar edip, yönettiği organizasyonlardan liyakat sahiplerinin tamamını uzaklaştırıp, ardından hala insanların kendisinden emin olmasını beklemek ne büyük bir tenakuzdur değil mi?
Kendi cebinde akrep varmış gibi, (üst baş almak için bile) elini cebine atmayan birinin eli (konu beyt-ül mal olunca) har vurup harman savurma aracı olmaktan başka bir işe yaramıyorsa “Emin olunmak” kavramı kendisine, bilinmeyen bir lisanın lügatindeki bir kavram kadar yabancı değil midir?
Hayır hasenat yapıyor rolleriyle seçkin kesimlere verilen iftar yemeklerine, her gün devasa rakamlar harcayan ve bedelini de milyonlarca insanın cebine fatura eden birine “Emin” sıfatı vermek, “Emin olanlara” hakaret etmek değil midir?
İşte bu tecrübe ve ahval ışığında oy kullanırsak “Emin olunma” değirmenine bir tas su da biz taşımış oluruz. Aksi taktirde “Kişi sevdiğiyle beraberdir” kıstası gereği “Emin olunmayan” ile aynı akıbeti paylaşırız.
Mühim olan,
—Emin olmak, emin olunmak, emin olanı seçmek, tavanıyla/tabanıyla emin olunan bir toplum olabilmektir.
Yüksek ihtimam içinde, iyi okumalar...