Gazze'de cami şuuru da ayrı bir yer tutmaktadır. Camiler Gazze'de, hem eğitim ve öğretim, hem tahsil ve aktiviteler, hem de talim ve terbiye merkezleridir. Gazze'de insanlar bir araya geldiklerinde; hangi caminin cemaati olduklarıyla birbirlerini tanırlar... Öyle ki, Gazze'de Camiler hem okul hem medrese, hem kışla hem de müminlerin buluşma evleridir... Gazze'de camiler Cihad ve şehadet şuurunun aşılandığı ilk mekanlardır! Onun için, Gazze'nin konumunu, sosyal yapısını, siyasi ve stratejik çalışmalarını, islâm dinine ne denli bağlı olduklarını bilmek için; Gazze'lilerin camilere vermiş oldukları değeri ve cami şuurunu bilmekten geçer...
Gazze'de, kararların çoğu camilerde alınır. İslâm tarihinde saadet asrı diye, altın bir çağı vardır Müslümanların. O saadet asrına baktığımızda, toplumsal meselelerin, askeri kararların, yargılama, tedavi ve benzeri birçok kararın mescidi nebevi de alındığını görüyoruz. Bu demektir ki, camiler İslâm toplumunun hem kışlası, hem okulu, hem de hattı hareketinde takip edecekleri koordinasyon merkezleri konumundadır...
Malum Hicreti nebevi de Efendimiz (s.a.v) yesribe yetişir yetişmez, ilk olarak yaptığı iş; mescidi nebevinin inşasına başlamak olmuştur... Yesrib Medine olunca, ilk nüfus sayımı yapılmış, vakit kaybetmeden hemen gazve seriyeleri oluşturulmuştu ki, bu bir yönüyle o günün şartlarında ordu'nun temelinin atıldığı manasına gelmektedir! İşte bundan dolayı, Gazze'li Müslümanların referansı asrı saadet olduğu için, camilere çok büyük değer veriyorlar...
Gazze, ilahi bereketin, nebevi nüfuzun sağanak sağanak yağdığı, dünya ve âhiret dengesinin korunduğu, hatta âhiret bilincinin dünyanın, hayatın ve yaşamın merkezinde yer aldığı bir yerdir! Gazze deyip, geçmemek lazım. Bu gün, Şeyh Ahmed Yasin'in bir avuç öğrencileri olan Hamas'ın yiğitleri; İsrail başta olmak üzere tüm emperyalist devletlere karşı büyük ve onurlu bir savaş veriyorlar.
Unutmayın ki, tarih; gelecek nesillere, Hamas'ın savaş hukuku ve ahlakına rivâyet eden yiğitlerini de; İsrail terör devletinin insanlık dışı zalimliklerini de kaydedip aktaracaktır.
Düşünün ki, hem askeri hem teknolojik olarak, dünyanın en gelişmiş modern silahlarına sahip olan itrail; ABD başta olmak üzere, İngiltere, Fransa, Almanya ve diğer batı ülkelerini arkasına almasına rağmen, Hamas'ın kahraman mücahidleriyle baş edemiyor, etmeyecektir inşaAllah.
Hamas'ın kendi imalatı olan ve çok ucuza mal ettikleri roketleriyle; itrail'in milyon dolarlık zırhlı tanklarını paramparça etmeleri, İlâhi yardımın bir göstergesidir. Buna maddiyat penceresinden baktığımız zaman, işin bize çok garip geldiğini görsek de; maneviyat gözlüğünden baktığımız da, İlâhi ikramların sahada olduğuna inanıyoruz...
Çünkü, Hamas itrail ile, maddiyat olarak bırakın eşit olması; Hamas'ın sahip olduğu imkanlar, itrail'in sahip olduğu maddi imkânlar karşısında, denizden damla kadar gözükmektedir. Peki, o zaman İsraile Gazze'yi dar ve mezar eden Hamas bu gücü nereden almaktadır? Evet, dedik ya gaybi yardımların olduğu kesin olmakla birlikte; Hamas'ın samimi, takva kaynaklı ve yakin merkezli emekleri de vardır.
Başa dönecek olursak, Hamas'ın kahraman mücahidlerinin tümünün; Camilerin çatısı altında, ruhen ve bedenen yetişmiş ve kemale ermiş olduklarını görüyoruz. Şeyh Ahmed Yasin'in, o felçli bedenine ve İsrailin hedefindeki adam olmasına rağmen; sabah namazını camide kılıp çıktıktan sonra Şehid edildiği hepimiz biliyoruz ve unutmadık... Onun için Gazze'de, cami ve yaşam ayrılmazlığı vardır. Kısacası Gazze'de camiler hayatın tam merkezinde yer almaktadırlar...