Her hafta yerel ve ulusal sorunlara değinmiştik.
Kalemimiz dertleri yazıp az da olsa mantıklı veyahut oluru olan çözümler aramak için yazmaya eğildi. Ancak bugün yerel ve ulusal olarak değil ümmet olarak, dünya olarak biz Müslümanların sorunlarını yazmak istedim. Bu sorunların çözümünü de sizlere bıraktım. Düşünerek çözüleceğini, araştırarak, okuyarak, arınarak çözülecek sorunlar olduğu için sizlere bıraktım.
Çok değişik varlıklarız. Bu konuda sonuna kadar savunurum değişikliğimizi.
Zina yapmaktan çekinmeyiz ama cünüp gezmeyiz.
Sadaka veririz ama zekât vermeyiz
11 ay boyunca alkolü su gibi tüketiriz, Ramazan ayına girince terk ederiz.
Domuz eti yemeyiz ama kul hakkı, haram lokmayı şapur şupur yeriz.
Çok değişik varlıklarız.
Müslümanız deyip İslam'ın şartlarını bilmeyiz.
Allah'a inandığımızı söyleyip Allah'ın varlığına inandığımızı söyleyip Allah yokmuş gibi yaşayıp gideriz.
Allah'ın olmadığını söyleyip yemin ederken bile "vallahi" sözünü dilimizden eksik etmeyiz.
Keşke Allah'la konuşabilsem keşke Allah'ı görsem deyip bir vakit namaz kılmayız.
Orucun manası kendini tutmaktır, sakınmaktır, oruç tutarız ancak oruçluyken sadece midemizi tutarız.
Birisi bir zulüm yapınca başkaldırırız yanlıştır deriz ama zalim biz olunca bize karşı olanlara kin güderiz.
Okuyun evladım okuyun deyip tek harf, bir kitabın kapağını ne açarız ne okuruz.
Dedim ya değişik varlıklarız hepimiz.
Yalandan nefret ederiz ama yalanı dilimize sakız etmişiz hepimiz.
Adaletli, güvenilir olmanın önemini bahsederiz ama başkasının emanetine ihanet edip terazi bizlersek içine hile katarız.
İyiliği emrederiz ama iyilik etmeyiz.
Kötülükten alıkoymaya çalışırız ama kötülüğün kitabını yazarız.
Saygıdan sevgiden bahsederiz, birisiyle ters düşünce en acımasız insanlarız en saygısız insanlarız hepimiz.
Dedim ya bizler değişik varlıklarız hepimiz.