Kabullenmek, itiraf etmek, realiteyi onaylamak gerekiyor.
Bu şehrin olmazsa olmazı yani ekonomik yaşamı taşramızın elinde.
Emlak sektöründen tutun, Organize sanayiye, tarımdan tutun, ticarete hayat onlarla dönüyor.
Eski Urfa çarşılarında Urfa’nın yerlisiyim diyen esnaf yok denecek kadar az.
Tembellik, değişim karşıtlığı, asık suratlılık, müşteriye üstten bakma… Bittiler…
Urfa yerlisi Fabrikalaşmada zaten tek tük vardı. O da cesaretsizlik ve bencillikten olsa gerek bitmek üzere.
Gayrimenkul sektörü desen, alan değil, satan konumundaydılar. Elde avuçta ne varsa sattılar. Hissedarları, kardeşleri faydalanmasın diye yok pahasına atadan dededen kalan mülkleri elden çıkardılar. Şimdi oturup “bir zamanlar şuralar bizimdi onunla şu kadar mal alınırdı” deyip sızlanmaktalar.
Doğanın kanunu bu ; Çalışan kazanır.
Resmi kurum çalışanları, onların yöneticileri, doktorlar avukatlar hep ilçe ve köylülerimiz…
Tüm sivil toplum kuruluşları onlarda…
Siyaset onlarda. Kendini Urfa’nın yerlisi sayan Belediye başkanları bile yerlilere “başkanlık” yaparken , taşranın bir dediğini iki etmemekle meşgul…Belediyeler tıka basa doldurulmuş vaziyette…
Tüm hizmet sektörü yerlilerin tembelliği yüzünden ellerinden çıkmış durumda. Boyacı,Sucu,Elektrikçi,Fırıncı,Lokantacı,Tamirci,Sıvacı,Kalıpçı,duvarcı aklınıza gelebilecek tüm branşlar hepsi taşranın emekçi insanlarında…
Sebze pazarlarında bir tane Urfa yerlisi satıcı bulabilen var mı. Yok. Soğukta karda kışta kim sabahın köründe hale gidip mal alacak, akşama kadar ayakta dikilecek, Tabla yerini elde tutabilmek için mücadele verecek…
Esas can alıcı nokta şu…
Urfa Kültürü de taşramızın elinde artık.
Eski Urfa evlerini habire alıp konukevlerine dönüştürenlerin büyük çoğunluğu Urfa’nın yerlisi değil.
Urfa’lı ne yapıyor ? her zamanki gibi atadan babadan kalma evini satmakla meşgul.
Alan, kültürü ne kadar biliyorsa, , o kadar yaşatıyor ara sokaklarda…
Zurnayı kulağa sokan çalgıcılarla, fincana para konulmadıkça misafirin başından gidilmeyen yeni versiyon sıra geceleri..
Kim olursa olsun. En azından şehir de yaşam devam ediyor. Hakkını veriyor veya veremiyor. En azından geçmiş kadim kültürün etinden sütünden nemalanıp kendine iş alanı açıyor.
Urfalılar ne yapıyor? Sabah akşam adamları eleştiriyor. Yok iyi usta yok, yok iyi ekmek yapılmıyor, yok lokantalar berbat, yok konukevleri şöyle, yok devlet daireleri dolmuş, yok esnaflık ölmüş, yok siyaset çürümüş, yok tarım alanı kalmamış…
Ancak eleştirirsin…
Sat, tası tarağı topla, başka memlekete sıvış. Sahip çıkma, Çalışıp didinme, keyfine bak.
Sen ancak başka memleketlerde dernek kurup, sıra gecesi yaparsın.
Kimler geldi kimler geçti bu memleketten…
Kabullenin. Urfa artık Sizin değil.
Şanlıurfa’lıların…