Son yıllarda kurulan yeni partiler, o güne kadar rakip görüşte oldukları büyük bir parti ile ittifak içine girdiler.
Oysa yeni kurulan bir partinin, büyüyüp büyümeyeceği henüz belli değilken, küçüklüğünü kabul edercesine, büyük bir partinin kanatları altına girmesi kendileri açısından mantıklı değildi.
Diğer yandan yeni kurulan bir parti, henüz siyasi görüşünü net bir şekilde anlatamamışken, büyük bir partiyle ciddi bir birliktelik yaşaması, onun fikriyle fikirlenmesi sonucunu doğurdu. Haliyle yeni oluşan teşkilatlar da büyük partinin fikirlerini dillendirerek siyaset sahnesine çıktılar. Gün gelip “İttifak bitti” denildiğinde ise partinin üst yönetiminin manevra kabiliyetine benzer bir esnekliğe sahip olamadılar ve aşırı fanatikçe savundukları büyük partinin etkisinden kurtulmayı başaramadılar. Ardından ittifakın büyük üyesi olan partinin lehine tutumlar içerisine girmeye devam edip, ya ihraç edildiler ya da eker teker istifa edip oralara geçmeye başladılar.
Diğer yandan, bu partiler kendi başlarına seçime girip belli bir oranda oy almadıkları için hazine yardımı da alamadılar. Haliyle kaynak bulma mecburiyeti doğdu. Bu sefer de, para bağışı yapabilecek zenginlikte üyeler edinmeye başladılar. Bunlar, partilerin üst yönetiminde görev aldılar ve zaten küçük olan tabanın bir kısmı da bu yüzden farklı yerlere kaydılar.
Bugün genelinin içinde bulunduğu durum kısaca bundan ibaret.
Stratejik hatalar ve tercihlerle kendilerini, bulundukları yüzdesel küçüklük içerisinde bıraktılar. Seçmenin “Kaçış rampası” ihtiyacını karşılayacağı bir cazibe merkezi olma fırsatını kaybettiler.
Şimdi yeni bir yol ayrımındalar.
Ya kabuk değiştirip, ciddi bir fikir manzumesi oluşturmaları ve anlatmaları gereken zorlu bir yola girecekler,
Ya da tabansız, sadece tavandan ibaret bir şekilde, hem madden hem de psikolojik olarak idare edebildikleri yere adar gitme yolunu seçecekler.
Bu tablodan çıkaracağımız anafikirler;
1-“Yeniyiz” demekle yeni olunmaz, yeniliğini ispat edeceksin. Eski dediğinden ayrılıp, başka bir eskinin yanındaki yeni olmanın yenilik olmadığından emin olacaksın.
2-Bize güvenin demekle, güven alınmaz. Önce sen kendine güveneceksin.
3-Para gerektiren bir iş yapacakken tedbirsiz olmayacaksın.
4-Siyasal varlık gösterebilmek için evvela fikirsel varlığını ortaya koyacaksın. Her fikre eşit mesafedeyim diyerek yola çıkmanın, “Aslında ben fikirsizim” demek olduğunu bileceksin.
5-Tepede yaptığın her keskin manevrada, tabanının uyum sağlayıp sağlamayacağını hesaplayacaksın. “Giden gitsin bana ne” dersen, gidenin yerine aklı başında gelenin olmayacağından emin olacaksın.
İyi okumalar...