Muhterem Kardeşlerim…
Her yazımızda olduğu gibi, sizlere önemli konuları öncelikle sahih kaynaklardan, Tam İlmihal Saadeti Ebediyye, İmamı Rabbani Hazretlerinin Mektubat, Hakikat Kitab Evinin İhlas Yayınlarından faydalanarak sizleri bilgilendirelim istiyoruz.
Efendim;
Yılbaşı ile Noel birbirinden farklıdır; fakat Noel kutlamalarının devamı sayılabileceğinden yılbaşı gecesi onlar gibi eğlenmek, çam kesip evi çamla süslemek caiz olmaz. Çünkü bayramlarında onlar gibi eğlenmek, onlara benzemek olur.
Din kitaplarında buyuruluyor ki:
Noel günü ve gecesinde, kâfirlerin paskalya ve yortularında, onlar gibi bayram yapan küfre girer.
Yılbaşı münasebetiyle Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinde milyonlarca çam fidanı Noel hurafesi uğruna kesilip yok edilmektedir. Hıristiyan ülkelerde olduğu gibi, Müslüman ülkelerde de bu cinayetler işlenmemeli. Hıristiyanlara benzememek için yılbaşı gecesi hindi yememeli! Yenirse mekruh olur. Birkaç gün sonra yenebilir. Kumar oynamak, tombala çekmek gibi oyunlar ise zaten her zaman caiz değildir. Bu gece, Gayrı Müslimlere benzemek gayesiyle çeşitli yiyecek, içecek almak da caiz olmaz.
Her zaman ne alınıyorsa onları almakta mahzur yoktur. Bu geceye ayrı bir önem vermemelidir.
Yalnız Hıristiyanların değil, Yahudilerin ve bütün bâtıl dinlerin ibadetlerini yapmak, onlara benzemek olur. Mesela 21 Martı Nevruz Bayramı diyerek kutlamak da böyledir. Kâfirlerin ibadetleri ve çirkin işleri hariç, mubah olan âdetlerini yapmakta mahzur yoktur. Yani onlara benzemiş olunmaz.
Noeli kutlamak asla caiz değildir. Bir zaruret olursa, caiz olur. Mesela devletlerarası protokolde zaruret olduğu için kutlamak caiz olur. Fakat, Noel ile ilgisi olmayan yılbaşında bir Müslüman’a tebrik kartı yazıp, yeni bir yılın insanlık için, Müslümanlar için hayırlı olmasını dilemek günah değildir. Yahut, “yeni yılın kutlu olsun” diyene, “seninki de kutlu olsun” demek günah olmaz. Bu inceliği anlamalıdır!
Müslüman her gece neleri yapıyorsa, bu gece de onları yapmalıdır! Sanki mübarek geceymiş gibi Mevlid okutmak, sohbetler düzenlemek uygun değildir. Bu gecenin diğer gecelerden farkı yoktur. Bu geceye değer veriyormuş gibi hareket etmek doğru değildir. Müslüman her gece neleri yapıyorsa, bu gece de onları yapmalıdır!
Noel’i kutlamak
Bir yazar, “Hıristiyanların kendi bayramlarını kutlamaları haklarıdır. Müslümanlar da, karşılıklı hürmet çerçevesinde barış içinde yaşadıkları Ehl-i Kitabın sevincine katılır, onların Bayramlarını kutlar. Bunda herhangi bir sakınca görmem” diyor. Dinimizde, Gayrimüslimlerin Bayramlarını kutlamak kesinlikle caiz değildir.
Bu hususta din kitaplarında deniyor ki:
Mecusilerin bayramları olan Nevruz ve Mihrican günü şerefine bir şey vermek caiz değildir. Bu günlerin isimlerini söyleyerek veya niyet ederek bir şey hediye etmek haramdır. Eğer bu günlere kıymet vererek yaparsa kâfir olur, çünkü bu günlere müşrikler kıymet vermektedir. Ebül Hafs-ı Kebir diyor ki: Bir kimse Allahü Teâlâ’ya elli yıl ibadet etse, sonra bir müşrike, Nevruz günü şerefine yumurta hediye etse kâfir olur. Eğer bir Müslüman’a hediye eder ve bu güne değer vermezse, âdete uyarak verirse kâfir olmaz. Başka bir gün almadığı bir şeyi, o gün satın alırsa, o güne değer vermişse kâfir olur. Değer vermeyip, yalnız yiyip içmek için almışsa kâfir olmaz. (Dürr-ül-muhtar 5 /481)
Bezzaziyye’de, “Nevruz günü, Mecusilerin bayramıdır. O gün, Mecusilerin yanına gidip, onların yaptıklarını yapmak küfürdür” diyor. Noel’de ve kâfirlerin paskalya ve yortularında, onlar gibi bayram yapan da kâfir olur. (Seadet-i Ebediyye)
Zünnar denilen papaz kuşağını bağlamak ve putlara, heykellere, mesela haç denilen, İsa aleyhisselamın asılmış hali dedikleri, birbirine dik kesişen iki çubuğa tapınmak, boynuna asarak tazim etmek, tazim etmemiz emrolunan bir şeyi tahkir ve tahkir etmemiz emrolunan bir şeyi tazim etmek küfürdür. Bunları yapanın imanı gider, kâfir olur. (Birgivi vasiyetnamesi şerhi s.115, 202)
İmam-ı Rabbanî hazretleri buyuruyor ki: Hinduların bayram günlerine [ateşe tapınanların Nevruz günlerine ve Hıristiyanların Noel gecelerine ve diğer paskalyalarına] hürmet etmek ve o zamanlarda, onların âdetlerini, onlar gibi yapmak şirk olur. Küfre sebep olur. Kâfirlerin bayramlarında, Müslümanların cahilleri, kâfirlerin yaptıklarını yapıyorlar ve bu günleri, Müslüman bayramı zannediyorlar. Kâfirler gibi, birbirlerine hediye gönderiyorlar. Eşyalarını, sofralarını kâfirlerin yaptığı gibi süslüyorlar. O geceleri, başka gecelerden ayırt ediyorlar. Bunlar hep şirktir, kâfirliktir. (Mektubat 3/41, Seadet-i Ebediyye)
İbni Âbidin hazretleri, 5. cildde, istibra babında, “İhtiyaç olunca zimmîye selam vermek ve müsafeha etmek caiz olur. Hürmet için ise, caiz olmaz. Kâfire hürmet küfürdür” buyuruyor. (Seadet-i Ebediyye)
Kâfire hürmet etmek, saygıyla selam vermek, (üstadım) demek küfür olur. (Berika, İslam Ahlakı)
Yazar, Müslümanların gayrimüslimlere hürmet etmesini bildiriyor. Yukarıdaki yazılardan böyle hürmetin de küfür olduğu anlaşılmaktadır. Hıristiyanları memnun etmek için küfre girmek akıl kârı değildir.
Noel gecesinin zamanı
İsa aleyhisselam, dünyada az kalıp göğe çıkarıldığından, kendisini de ancak 12 havari bilip, İseviler az ve asırlarca gizli yaşadıklarından, Noel gecesi doğru anlaşılamamıştır. 25 Aralık, 6 Ocak veya başka bir gündür. Kesin değildir. (Takvim-i Ebüzziya)
Miladi yıl, en az 300 yıl noksandır; çünkü İsa aleyhisselam ile Muhammed aleyhisselam arasındaki zaman, bin yıldan az değildir. (Burhan-ı kat’i)
İsa aleyhisselamla Muhammed aleyhisselam arasında, 963 yıl vardır. (Mevahib-i ledünniyye)
Hicri yıl kesindir. Miladi yıl, doğru ve kesin değildir. Günü de, yılı da yanlıştır. (Seadet-i Ebediyye)
Hıristiyanların, Hazreti İsa’nın yılbaşında geleceğine dair bir inanışları yoktur. Onlar Hazreti İsa’nın çarmıhtan öldüğüne inanırlar. “İnsanları günahtan kurtarmak için Tanrı, oğlu İsa’yı öldürdü” derler. Bazen İsa aleyhisselam için “Oğul Tanrı” bazen de “Tanrı üçtür. Üç tanrı birdir” derler. Bu saçmalıklar da İncillerde yapılan tahrifattan ileri gelmektedir. Hıristiyanların eğlenceleri, Noel Baba dedikleri hayali varlık içindir.
Kur'an-ı Kerimde, Nisa suresinin 157 ve 158. Âyet-i Kerimelerinde, İsa aleyhisselamın öldürülmediği, öldürülen [Çarmıha gerilen] kimsenin başka biri olduğu, İsa aleyhisselamın göğe kaldırıldığı bildirilmektedir. Al-i İmran Suresinin 54. ve 55. âyetleriyle, başka surelerde de bu hususta bilgi vardır. İsa aleyhisselam, Hazreti Mehdi [ve Deccal] zamanında gökten inecektir. (Mektubat-ı Rabbani c.2, m.67)
Bu husustaki Hadis-i Şeriflerden birkaçı şöyle:
“Ruhum yed-i kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, Meryem’in oğlu İsa, adil bir hakem olarak aranıza inecek, haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracak, İslam’dan başka şeyi kabul etmeyecektir.” [Buhari]
“Vallahi Meryem’in oğlu adil bir hakem olarak inecek, haçı parçalayacak, domuzu öldürecek, kin, nefret ve haset ortadan kalkacaktır.” [Müslim]
“İsa inecek, İslamiyet yolunda savaşacaktır. Onun zamanında Allahü Teâlâ, Müslümanlardan başka herkesi helak edecektir. Deccal da helak olacaktır. İsa, kırk yıl yeryüzünde yaşayacak, sonra ölecektir. Cenazesini Müslümanlar kaldıracaktır.” [Ebu Davud]
“İsa benim yanıma gömülecektir.” [Tirmizi]
[AÇIKLAMA: Hadis-i Şeriflerde geçen, Domuzu öldürecek demek, domuz avına çıkacak demek değildir. "Domuz eti yemeyi yasaklayacak" demektir. Haçı kıracak, yani Hıristiyanlığı kaldıracaktır. Başka bir Hadis-i Şerifte, “Mizmarları kıracak” buyurulmuştur. Yani her çeşit çalgıyı yasak edecektir.]
Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)