İnsan, kâinatın efendisi. Yeryüzünde en değerli varlık. Onu bu hale getiren ise, akıl, ruh, vicdan gibi donanımlı bir şekilde yaratılmış olması.
İnsan denen varlık, bu kadar kıymetli olması ile" Eşref i mahluk ". Yani yaratılmışların en kıymetlisi olmuştur. Ancak, İnsan da var olan bir et parçası olan kalp, bir bozulur ise bütün dünya da en yaramaz en gaddar varlık olabilir.
Kalbin iki fonksiyonu var.
1.İnsanın yaşayabilmesi için kan dolaşımını sağlamak. Bu maddi durumunu yansıtır.
2.Vicdan duygusunun merkezi olması. Ya da sevginin, şefkatin, merhamettin gibi özelliklerin kaynağı ya da merkezi olması. Bu da kalbin manevi yönünü yansıtır.
Biz herkeste var olan kalbin maddi boyutunu bir kenara bırakıp, asıl bize lazım olan, manevi boyutuna gelelim.
Bütün insanların vicdan vb. boyutunu besleyen asıl kaynak, din ve bulunduğu bölgenin kültürüdür.
Bir insan Müslüman olmayabilir. Ancak ehli vicdan sahibi olabilir.
Kalbin gıdası ise, ibadetlerdir. Kalbin temiz ve güzel şeyler yapabilmesi için insanları ve doğayı koruyan bir şeyler yapması gerekir.
Bugün yeryüzünde fitne ve fesat çıkaranların hepsi kalbi kararmış insanlardır. Kalp, bir bozuk bir mühür yerse bir daha düzeltmek çok zordur. Gazze' de yaşananlar bunun en güzel göstergesi. Kalbi bozuk bir Netanyahu ve onun destekçileri kâinatın başına bela olmuşlar. Oluk oluk akan kan, onların kalbinin ne kadar bozulduğunu gösteriyor. Çocukların beşiklerinde can vermesi "Bel Rana alel kulubihimi” hatırlatıyor. Adeta bir canavar hükmüne geçmişler. Yırtıcı bir kuş olmuşlar. Bütün dünyanın başına bela olmuşlar.
Tek dileğimiz, insanların başına bela olmuş bu fitnenin bir an önce durması. Ehli vicdan sahibi insanların başa geçmesi.
Kalın selametle...