Tıpkı bir yangın alarmı gibi, deprem alarmı gibi yükselen bir ses var.
Halihazırdaki yetkililerimiz duymak istemese de, sonuçları gün gibi gözüken bir alarm.
—Eğitim!
—Ulaşım!
—Enerji!
—Altyapı!
—Sığınmacı!
—Kent disiplininden yoksunluk!
—İşsizlik!
—İmar!
—Şeffaflık!
Ve daha nice sorunlar...
Kara bir bulut gibi şehrin üzerine çökmüş durumda.
Genel seçimlerin üzerinden 7 ay geçti. Vali değişiminin üzerinden 4 ay geçti.
Bir dizi vekil seçtik, yeni vali atandı ve bürokraside değişiklikler oldu. Fakat sorunlarımızda herhangi bir değişiklik olmadı.
Şimdi önümüzde yeni bir seçim var. Belediyelere yeni yönetimler seçilecek.
—Kronikleşmiş sorunlarımıza bir nebze çözüm olacak yönetimler gelecek mi?
—Bu görevlere talip olanların kaçı bu sorunları sorun olarak görüyor?
—Kaçı, bu sorunların varlığı nedeniyle kaygılı?
—Kaçının çözüm planı var?
—Kaçı, bu sorunları çözebilecek birikime sahip?
—Kaçı, Ankara’ya aktarma cesaretinde?
—Kaçı, bu sorunlara çözüm üretebilecek yetkinlikte yönetici kadroları kurabilecek?
—Kaçı, belediye, valilik, vekiller ve bakanlıklar dörtgenini oluşturacak basirettedir?
—Kaçı, “Bir kısım medyayı” para ile değil de, dişe dokunur hizmetlerle memnun edecektir?
—Kaçı, siyaset endeksli bir hizmet odağından, vatandaş endeksli bir hizmet odağına geçebilecektir?
—Kaçı, başkanlığı hava atma, kibir yapma makamı saymak yerine, büyük bir mesuliyet ve vebal üstlenme makamı sayarak hareket edebilecektir?
—Kaçı, kriz yönetiminde başarılıdır?
—Kaçı, dalkavuklara değil de, doğruları söyleyenlerle yol yürüme azmindedir?
—Kaçı, konuştuğu zaman hamaset yapmaktansa, bilgi ve görgü sunabilecek derinliktedir?
Bu sorulara verilecek olumlu cevapların çokluğuyla, en üstte bahsettiğimiz sorunların çözümü doğru orantılıdır.
Aksi taktirde böyle gelmiş böyle gider.
Alarm bangır bangır bağırırken, saçını taramakla meşgul olan komşu kızı misali, döner ekmek vaatli törenler yapıp, tiyatral sunumlara devam edilir.
İyi okumalar...