Evet, kendimde bu durumun içindeyim ancak hiçbir zaman kimseyi suçlamadım kendimde eksiklik gördüm.
Sorunumuz eğitimli insanların üniversite bitirmiş özellikle Fen- Edebiyat fakültesi mezunlarının bölümleri yani ihtisasları dışındaki alanlarda çalışmış olmaları.
Ülkede ve şehrimizde ücretli öğretmenlik önemli bir problem oluşturmaya başladı. Ücretli öğretmen mi olur? Öğretmen, öğretendir. Bunu ücretlisi, kadrolusu, sözleşmelisi veyahut fabrikada çalışanı mı olur diyoruz sözde. Evet oluyor. Evine ekmek götürmek için öğretmenlik okuyup atanamayan kardeşlerimiz fabrikalarda daha önce hep zihnini yorduğu alanın dışına çıkarak beden işine girip ekmek kazanmak derdine düştü.
Ne kadar acı verici. Tabi bazılarımız şunu düşünebilir yüksek puanlar alıp atanabilirler ancak herkesin hayat şartları aynı olamayabiliyor.
Evli olup öğretmenlik sınavına hazırlanan birçok kardeşimiz var. Hele bir de çocuk varsa bunun yükü ne kadar ağır olduğunu bilemezler.
Bunların dışında birde ücretli öğretmenlik için mücadele edip ellerine bir şey geçmeyen öğretmen kardeşlerimiz var.
Ancak burada bile bölümleri öğretmenlik olmayan kişiler çalışmakta.
Ücretli öğretmenliğin var olmasına karşıyım. Eksiklik var ise atamalar devletimiz tarafından yapılmalıdır.
Ücretli öğretmenlerimiz bir eğitim öğretim sezonunda çalıştığı okula alışır ve öğrencileri de ona alışır ama gelecek yıl o okulda devam etmesi muğlaktır. Ve bu iki taraf içinde sorundur.
Eğitim öğretim sezonu içinde kadrolu bir öğretmen gelince o ücretli öğretmen işten çıkarılmak zorunda kalıyor. Evine ekmek götüren ücretli öğretmenlerimiz ister istemez zor durumda kalıyor. Ve daha büyük problem olan durum ise öğretmen ve öğrenciler arasındaki alışma süreci tekrardan problem oluyor.
Çocuklar alıştığı bir sistemden başka bir sisteme geçmiş olması oryantasyon problemlerini beraberinde getiriyor ve çocuklarımızın başarılarında eksiklikler meydana geliyor.
Eksik sigorta ile çalışan ücretli öğretmen arkadaşlarımız resmi bir tatil olduğunda veyahut zorunlu bir tatil olasılığında ücretleri kesiliyor. Zaten aldıkları ücret fazla yüksek olmayan bir ücrettir.
Devletimiz ya ücretli öğretmenliği kaldırmalıdır ya da haklarını genişletmelidir.
Ücretli öğretmenlerimiz devletimizin eksik öğretmen açığını kapatıyor olmaları önemlerini göz önünde bulundurmaktadır.
Atama bekleyen öğretmenlerimiz bu hususta beni eleştirebilirler ancak yukarıda da belirttiğim gibi eğer imkan dahilinde ise atamalar yapılıp ücretli öğretmenlik kaldırılmalıdır.
Ya da ücretli öğretmenlerimizin haklarında genişletmelere gidilmelidir.
Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutluyorum. Bir nesil sizin eseriniz olacaktır. Ortaya çıkaracağınız eserlere lütfen kıymet verip en güzel şekilde ihtimam ile inşa edin. Güzel nesiller sizin ellerinizde manidar olacaktır.
Bu haftaki yazımı öğretmenlerimize atfedilen kendi kalemimden yazılan bir şiirle bitiriyorum;
ÖĞRETMEN'İM
Ben öğretmenim öğreten yani
Tüm memleket buna kani
Ben öğretmenim Ayşenur Alkan gibi
Öğretemeden göçmekten korkan
Bir nesil inşa etmektir gayem
Vatanı, dini öğretmektir payem
İçimde hep eksik kaldı bir pârem
Ben öğretmenim derindir yarem.
Eğitmektir yegane miras
Öğretmenler örnek olur bir topluma bariz
Ağacı yaşken eğemeyenlere
Kocaman meyve veren ağaçlara dönüp bak az.
Yetiştirir öğretmen bir gençliği
Annesi olur babası bir de abisi
Kıt kanaat geçinir bellidir maaşı
Evlat gibi gördüklerine dökülür cebin yarısı.
Öğretmenim canda sendin kan da.
Şimdi öğretmektir senin gayen iki cihanda
Haktan, doğruluktan bahset
Git gerekirse mapusta yat, bu zaman da.
Öğretmenler gününüz kutlu olsun kıymetli öğretmenlerim…