“Pencereye koştum kızıl kıyamet” Böyle diyordu, ‘Çile’ şairi. Gazze’de her taraf karanlık, her taraf acı, çocuklar ölüyor, insanlığın geleceği ölüyor, ölen her çocukla birlikte umudu yok ediliyor dünyanın. Umudu vuruyorlar, yarınları, sevgiyi, iyiyi, güzeli öldürüyor kötülerin efendileri. İnsan/lık ölüyor… Ruhumuz daralıyor, sıkılıyoruz, bunalıyoruz, eziliyoruz. Ne yana baksak, hangi tarafa yönelsek acı… Ürküyoruz, içinden geçtiğimiz günler korkutuyor bizi. Yaşadığımız günler, yaşanan süreç umutlarımızı vuruyor, huzursuz kılıyor bizi, yarına dair, güzele dair, iyiye dair ne varsa kast ederek katlediyor…
Gazze, ah! Acı dinmiyor Gazze’de … Ne çok acı var! Ne çok gözyaşı var! Ne çok ölüm var! Kahrolası Siyonizm; dünyaya, insana, insanlığa acı çektirmeye devam ediyor… Sanki bunca acının ortasında, bunca gözyaşının, bunca ölümün ortasında; başka bir şey yaşamak, başka bir şey konuşmak, başka bir şey yazmak, başka bir gündemle meşgul olmak tuhaf geliyor. Elimizden hiçbir şey gelmiyor ama sanki en azından Gazze’yi gündemimizde tutarak ancak insan kalabileceğiz, acıya, gözyaşına, ölümlere duyarsız kalmayarak bizi insan yanımızdan uzaklaştırmaya çalışan dünyaya karşı durabileceğiz, insanlığımızı muhafaza edeceğiz duygusu sarıyor her yanımızı.
Evet, tam da bu duyguların her birimizde hâkim olduğu zamanlarda daha fazla umuda ihtiyacımız var. Her şeye rağmen bize ümit olacak, insana umut olacak, bizi karanlıklardan aydınlığa ulaştıracak kelimelere ihtiyacımız var. Karanlığa inat, ölümlere inat, gözyaşına inat, zorluklara inat, her şeye rağmen ümide yol bulmaya ihtiyacımız var. Her ne yaşayacaksak, her ne kadar yaşayacaksak, yaşadığımız sürece bize emanet olan hayatı umutla yaşamak için ümidi azık etmek durumundayız. Yaşadığımız günlerde; umuda yol bulmak, umuda yol olmak, umuda yol açmak durumundayız. Umuda notlar düşmek zorundayız.
Onun için umutla olsun kelimelerimiz, sözlerimiz umuda yol bulsun, umutla d/olsun. Umut için, umut olsun için, umuda imkân olsun için, umuda dair kelimelerimiz, cümlelerimiz sözlerimiz olsun. Bütün umutsuzluklarımızı, bütün karamsarlıklarımızı bir tarafa bırakalım istiyoruz. Evet, bir y/ol olsun istiyoruz ve alsın bizi bütün olmazlarımızı oldursun, yaşadığımız kargaşadan, fırtınadan kurtaracak bir liman olsun, bütün kalp yetmezliklerimize, daralmışlıklarımıza, yürek sıkışıklıklarımıza inşirah olsun, açsın gönlümüzü, ferahlatsın yüreğimizi. Umut olsun, nur olsun, aydınlık olsun, genişlik olsun sarsın her yanımızı. “Diriliş” şairi umudu fısıldıyor kulaklarımıza. “Her çağda, şartlar ne kadar ağır ve umutsuz olursa olsun, inananlar için muhakkak bir Nuh'un Gemisi vardır" Nuh’un gemisi, diyoruz. Elbette Allah var, ümit vardır. Diriltiyoruz umudumuzu ve tutuyor ve tutunuyoruz umut aşılayan kelimelere…
“Bütün kapılar kapandığında bile bir kapı açılacaktır biliyoruz... Kâinat kulaklarımıza umudu fısıldar, mevsimler, çiçekler, ağaçlar, yer ve gök, gece ve gündüz her daim umuda çağırır bizi... Gecenin zifiri karanlığına bakıp sabahtan umudu kesmeyiz mesela. Biliriz, görürüz ve anlarız ki; sabah en büyük umuttur insana. Gelir ve her gün yeniden öğretir; karanlığın ardından aydınlığı müjdeler, gecenin ardından sabahı gösterir... Umuda ihtiyacımız var; karanlığa inat, zorluklara inat, sıkıntılara inat her şeye rağmen ümidi azık kılacak bir yaklaşıma muhtacız...
Ta karanlıkların içinden bir umut yükselsin istiyoruz, istiyoruz ve diliyoruz ki; bir aydınlık alsın bizi çıkarsın, gidersin karanlıklarımızı bir umut olsun, bir ümit olsun ve zifiri karanlıklarımızdan şafağa ulaştırsın bizi… “İnşirah” geliyor aklımıza ferahlıyoruz…
Umuda tutunuyoruz…" ( Sözü Yola Koymak)
Umuda kelimeler dizmek için, umut olmak için, umutla olmak için, tutuyor ve tutunuyoruz umut aşılayan kelimelere… Umuda dair kelimeler, çocuklara, çocukların gülüşlerine, bebeklerin saflığına dair kelimeler söylemek istiyorum. Kelimeleri umuda dizmek istiyorum. Her şey rağmen ancak bu şekilde mücadele edebilirim. Çocuk düşmanlarından, bebek katillerinden; bulunduğum yerde ve konumda ancak böyle muhafaza edebilirim kendimi. Ancak umuda dizilmiş kelimelerle, sözcüklerle kötülüklerden uzaklaşabilirim. Ruhumu ve kalbimi ancak umuda vurgun kelimelerle temiz tutabilirim. Onun için yarınlara dair, çocuklara dair, iyiye, güzele dair kelimeler söylemek, ümide dair cümleler duymak, ümitle olmak istiyorum.