Bir şehrin, muasırlarının gerisinde kalmaması için, halkın hak ettiği hizmetlere ve vizyona kavuşturulması için “aklı başında, tecrübe ve söz sahiplerinin” inisiyatif alması gerekir.
Hiç bir gizli ajandası olmayan ve hiç bir konuma talip olmadan kurulacak bir platform; şehrin, geri kalmışlıktan, israftan, kutuplaşmadan ve dar düşüncelerden kurtuluşuna yeterlidir.
Yaklaşan yerel seçimler öncesi, sadece doğruları söyleme amaçlı güçlü bir platform şarttır.
Platformun üyelerinin tamamının ana hedefi; şehrin, şehre benzer hale gelmesi için somut öneriler ve doğru tespitler yapması olmalıdır.
--Bu söz şuraya taşınırsa yanlış anlaşılır, bu tespit filana ulaşırsa bize cephe alır demeden, doğruları seslendirecek, ikbal kaygısı taşımayan bir akil ekip devreye girmelidir.
--Tüm siyasi kimliklerini bir kenara koyarak, “önce şehrim, önce hemşehrilerim” diyecek bir ekip, tek gayesi şehrin menfaatleri olacak şekilde teşekkül etmiş bir yapıyla ancak bu baş aşağı gidişi durdurabilir.
Aksi taktirde, özellikle özgül ağırlığı olanların, gidişattan şikayet etme hakkı kalmaz.
--Bana ne,
--Beni ortada bırakırlar,
--Altımı oyarlar,
--Siyasi kariyerim tehlikeye girer diye düşünenler varsa hemen söyleyeyim,
--Kötü gidişatın devam etmesi durumunda zaten siyasi kariyeriniz falan olmayacak!
--Üstüne bir de şehrin hebasına neden olanların istediği gibi at oynatmasına zımni olarak destek vermiş olacaksınız!
Köprüden önce son çıkış denilebilecek bir aşamada, behemehâl bu adım atılmalıdır.
Aksi taktirde geçmiş olsun.
Hem de kalıcı şekilde geçmiş olsun. Zira geçen zaman da, israf edilen kaynaklar da geri gelmez.
İyi okumalar...