Belki de günümüzde çoğu gencimizin veya çoğu ebeveynlerimizin derdi hemen hemen ortaktır.
Gençlerde ebeveynleriyle anlaşamama, ebeveynlerimiz de ise evlatlarıyla imtihan olma.
Konuyu ne kadar tarafsız olarak ele almaya çalışsam da kendimde bir genç olduğum için biraz fikirlerim gençlerin bandından yana olacaktır.
Öncelikle anne babanın evlat üzerinde hakları olduğu gibi evlatlarında anne babaları üzerinde hakları mevcuttur.
Evlat, ebeveynleri ne kadar kötü olsa da saygıda kusur etmeyecek ne olursa olsun onu başının tacı edecektir.
Ebeveynlerimiz, bizleri bebeklik çağından tutunda bu yaşlarımıza kadar bizleri ellerinden geldiğince kötülüklerden muhafaza, iyiliklere kucak açarak boğazlarından kısarak bizleri yetiştirdiler.
Bizlerin hastalığından tutunda hayatımızın en sorunlu dönemlerinde ve en huzursuz olduğumuz anlarda bize katlanıp dertlerimize ortak olan onlardır.
Ancak bir hususu da göz ardı etmek istemem.
Eğer ebeveynler evlatlarından sevgiyi eksik etmişse ve her daim yanında kavga, tartışma yaşamışsa bir de haram lokma ile büyütmüşse maalesef bu evladın ebeveynlerine karşı asi olmayıp imtihan olmaması sadece bir istisnadır.
Çocuklar en çok sevgiye muhtaçtır.
Karın bir şekilde doyar, para bir şekilde olur, elbise bir şekilde alınır.
Ama sevgi yoksa bir çocuk bunun eksikliğini hissetmişse maalesef bunu farklı yerlerde aramaya kalkışacaktır. Ve kötü şeylerin oluşmasına kapı aralanmış olacaktır.
Sizlere bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Eğer evleneceğiniz kadınla aranızda sevgi, saygı ve muhabbet olmayacağını düşünüyorsanız lütfen evlenmeyin. Çünkü sonunda esef duruma düşen çocuklar oluyor.
Bir evlat kolay yetiştirilmiyor. Bir ömür kolay geçmiyor.
Çocukların hayatını zindana çevireceğimize hayal dünyasındaki fanusta kalsın. Hem zararsız olur hem efkarsız.
Devam edelim.
Kendi çevrem üzerinden yola çıkmak istiyorum. Benimle yaşıt olup yani 1995- 1999 jenerasyonunun hepsinin ortak bir problemi var. Babalarıyla aralarında problemlerin hat safa ilerlemiş olması ve babaların evlatlarının doğru kararlar alacaklarına karşı inanmaması.
Aslında bu ne biliyor musunuz? Ebeveynlerimizin, boynuzun kulağı geçmesini kabullenememesi.
Ebeveynlerimiz gençlerimize şunu söylemeli
“ evladım, fikrine saygı duyuyorum ama bunu şu şekilde yapman senin için daha uygun olacaktır.”
Veyahut
“ evladım, haklısın sen okudun biliyorsun, belki günümüzde şartlar değişti ama insanız hepimiz şunu böyle yapmak insan fıtratına daha uygundur. Bunu da kendi tecrübelerimle sana söylüyorum”
bu şekilde konuşan bir ebeveyn’ e evladı
“ babam, annem haklısın sanırım”
Veyahut
“ annem babam bunu söylüyorlarsa iyiliğimi istedikleri için söylüyorlar”
bu şekilde oluşan bir diyalog düşünün kötü sonuç çıkması gerçekten imkansızdır.
Evlat, sevgiye muhtaç, ilgiye aç, bir baba sarılmasına ukte kalmışsa bence o baba veyahut anne evladının yaptığı saygısızlığı normal karşılamalıdır.
Çünkü çocuk tatlı dil ile özünde oluşması gereken öz ile yetişmediği için ister istemez içinde kin olarak sizlere karşı gelmiş olacak.
Sizlerde lütfen bu hususta evlatlarınıza pat küt cahilce karşılık verip kalkıp onları döverseniz, kalabalık içinde hakaret ederseniz bu evladınızın size karşı saygı ve sevgisi nefret ve kin’ e dönüşür.
İslam dinine göre evladın ebeveynleri üzerinde haklarının olduğu belirtilmiştir. Lütfen hiçbir ebeveynimiz evlatlarına şu sözleri söylemesin: “ bize ne yaptın, sanki bizi sen doğurdun, sanki bizi sen büyüttün, hala it’ e bak ne hakkın var lan üzerimde” bu sözler maalesef cehaletten doğmuş sözlerdir.
Rabbim ebeveynlerimizle aralarımızı muhabbet, huzur, saygı, sağlık ve birliktelikle muhafaza eylesin.
Kimsenin evladını da kimseye imtihan etmesin.
Yazımı bitirmeden önce gençliğin verdiği ihtiras ile yazılan, bir evladın babasına karşı yazdığı şiirle sizleri saygı ve sevgiyle Allah’ a ısmarlıyorum.
“Düzeltemiyorum aramı seninle
Sarılamıyorum solgun bedenine
Anlatmıyorum derdimi sana
Nasıl olacak ne yapacağız diye
Merhametin çoktur
Saflık içinde aktır
Niyetin samimiyettir
Bu zamanda başkasına değil
Ailenedir samimi niyet.
Volkanken patlamamak lazımdır evine
Söndürmek zor değil
Bir bardak serin gülüş ile
İki tatlı söz söyle
Bak ailen nasılda sana olur köle
Saygımı susarak belirtiyorum
Bir çift güzel sözüne sadık kalıyorum
Sana boynumu eğiyorum.
Vuracaksan vur artık.
Ne ağırdır seni gözlerimin önünde kaybetmek
Her gün çaresizliğine şahit olmak
Ne zordur öyle matem tutarcasına varlığına bakmak
Sevgiydi, ilgiydi isteğimiz
İki çift muhabbete gençliğimizi verirdik.
Kötü arkadaşlarına karşı kendimi can dostun ederdim.
Sahi Baba neden bizi matem ile eş eyledin.
Kimi öldürdük ki biz buna reva görüldük
Hangi kör, dinsiz büyücünün tesirine düştün
Hangi kahpe kadının çemberine
Harbi niye bize değeri olmayan metal eşya gibi hissettirdin.
Sevdik seni, saymaya değer dedik.
Sevmeyi bir sanat gibi sana hediye eyledik.
Her kötülüğünü içimizde idam ettik.
Yapmadan yapamadan söylediğin şeylere dilsizdik.
Yükü neden yükledin eşine
Saldın tüm acıları, yalnızlıkları kadının peşine
Helal lokmaydı kolaydı, haramda işin ne ?
Harbi baba bizi neden geride bıraktın.
Ölmedin ama ölü gibi hançeri yüreğimize taktın.
Kurşunları sinemize sıktın
Bir aciz için hanemizi yaktın.
Harbi baba affedilir mi ki?
Saygı sevgiye karşı verilmez mi ki ?
Bizleri sen var ettin,
Yaradan kuru et
Ruhumuza prangalar emrettin.
Baba şimdi nasıl düzelecek bu silinmez acı
Nasıl geçecek bu hançer yarası
Düzelir mi ömrümüzün karası
Zor değil indir seccadeyi
Vazgeç kötü emelli avareleri
Af dile mevladan
Dua et bize
Sarsın bizi , huzur dolsun gövdemizde.”