İhmalkarlıkların ardı arkası kesilmiyor... Yasadığımız yüz yılda, İnsan hayatı üzerinde, tabir caizse kumar oynandığı kadar başka hiç bir devirde oynanmamıştır denilse yeridir. Biz bu gerçekleri, Korona'da gördüğümüz gibi, 06 Şubat 2023 depreminde de gördük.
İki yıldan fazla süren Korona'lı yaşam, insanların kabusu oldu. Evde kal, hayat eve sığar, birinci, ikinci ve üçüncü aşını yap, hes kodu, maske, mesafe, on dört kural vs. hepsini dayat topluma, sonra da çık hiç utanmadan, çekinmeden; deyin ki ya kusura bakmayın aslında bu aşılar kural ve ilaçların hiçbirinin faydası yokmuş söyle ve insanları enayi yerine koy... Oh ne âla(!)
Peki, bunun nasıl bir manası vardır sizce? Yani adamlar demek istiyorlar ki, sağlıklı yaşam maşam hepsi fasa fiso; biz kazandığımız/kazanacağımız paraya bakarız, gerisi bizi hiç mi hiç ilgilendirmez! Kim ölmüş, kim kalmış o kadar da önemli değil demeye getiriyorlar! Bunu kim mi söylüyor? Bunu hiçbiri sağlıkçı olmayan sözde dünya sağlık örgütünün başında bulunan para babaları ve insan katilleri olanlar söylüyorlar... ikinci husus da sudur: Deprem uzmanları, yıllardır Türkiye' nin bir deprem ülkesi olduğunu bas bas bağıra bağıra televizyonlarda söyledikleri halde; idarecilerin şimdiye kadar adamları hiç hesaba aldıklarına şahit oldunuz mu? Sonuç ne oldu? Yüz binlerce insanımızın beton molozlarının altında can vermesiyle sonuçlanmadı mı?. Peki, bundan sonra ki süreçte bizi bekleyen olası bir felakete karşı nasıl bir tedbir alınıyor derseniz? O da hem meçhul, hem de malum??? Şimdiler de, dünya Sağlık/ağalık (!) örgütünün yeni senaryolar hazırlığında olduğunu söylemek; kehanet olarak algılanmamalı. Çünkü adamlar, direkt ve endirekt olarak, Mayıs 2024 tarihinde çok şeylerin olacağını ve hiçbir şeyin artık eskisi gibi olamayacağını çekinmeden doğrudan söylüyorlar. Peki, sizce bununla neyi kastediyorlar veya ne anlama geliyor?
Şu anlama geldiğini bilmemiz için çok bilgili olmamıza gerek yok. Adamlar şunu demek istiyorlar: "dünyanın yeni bir nüfus planlamasına ihtiyacı olduğu gibi, depolarında stoklamış oldukları tonlarca ilaç ve benzeri şeylerin tüketilmesi lazımdır ki, daha çok para kazansınlar! Tüm dünya biliyor ki, Dünya Sağlık örgütünün çalışma felsefesi şu şekildedir; "ürettiğimiz ilaçlar insanları tam olarak iyileştirmesin ama öldürmesin de. Bir ömür boyu bize bağlı/bağımlı kalsınlar diyorlar. Tabidir ki, dünya Sağlık örgütünün çalışma politikasına göre, iyileşen her bir hasta kaybedilmiş bir müşteridir. Ama herifler bunu hiçbir zaman istemezler!
Mesela Türkiye'de jeologlar/deprem uzmanları; beklenen büyük İstanbul depremine dikkatlerimizi ha bire durmadan çekmektedirler! Peki, gelmesi beklenen bu ciddi tehlike için tedbir çalışmaları var mı? Varsa ne aşamadadır? Olduğunu tahmin etmiyoruz şahsen, varsa da kısmen ve pansuman türünden... Tüm dünyada bu gibi haberler dolaşıp yapılırken, birileri de, durumdan vazife çıkarır misali, durmadan cenaze torbaları imal edip depoladıklarını yarın öbür gün duyarsanız sakın şasmayın!
Dünya sağlık/ağalık örgütü, bundan önce Türkiye'nin de içinde bulunduğu doksan ülkeyle; bir istişare (!) toplantısı yaptığı bilinmektedir. İkinci ve nihai kararın alınacağı toplantısının, Mayıs 2024 olacağı söyleniyor... Tabi, şayet söz konusu istişare (!) toplantısına; iştirak edecek olan ülkeler, Dünya Sağlık örgütünün emir ve direktiflerini kabul ettiklerini beyan ederlerse (ki etmeleri kaçınılmazdır), bunun dev cüce oyununa dönüşeceği bilinmelidir.
Böyle bir onay, o ülkeler için ölüm demektir! Dev cüce oyunu, bir zamanlar ilkokullarda beden eğitimi dersinde vardı. Öğretmenlerimiz dev derken kalkar, cüce dediğinde otururduk. Öğretmenimiz dev cüce demeyi o kadar hızlandırırdı ki, birden cüce dev demekle bizi yanıltıp oyunu kaybettirirdi.
Dikkatli ve basiretli olmak zorundayız!
Kalın sağlıcakla efendim.
25 Eylül 2023