Bu dünyaya geliş amaclarımızdan biri de rızık kazanmak için çalışmak. Rızkı ise, Rabbımiz bir sebep dairesinde veriyor. Yani cehd etmek, gayret göstermek, çapa sarfetmek. Şart. Bunlar olmadan para kazanmak, geçimini sağlamak günümüz şartlarından çok zor. Tabiri caizse, ekmek artık aslanın ağzında değil midesinde.Orada bulup çıkarmak da gayret ister, emek ister.
Uzun yıllar görüşmediğim, bu yazın tatil amaçlı gittiğim Kapadokya da , yani Ürgüp' te görüşme fırsatı bulduğum bir dost. ŞANLIURFA LİSESİNDE 'den sınıf arkadaşım Ahmet SAK. Orada ki lakabı ise "KAP AHMET" . Kap Ahmet denilmesininin sebebi ise, bu isimde işletmiş olduğu bir ötelin olmasından dolayı.
Ahmet SAK' ın başarı hikayesi ise şöyle..Şanlıurfa da ticaret ile uğraşırken, işler yolunda gitmez . Zamanla sağa sola borçlanır. Borçlarını ödeme de büyük sıkıntı yaşayınca, arkadaş olduğu birisi onu Ürgüp' e çalışmaya davet eder. O da Şanlıurfa dan ayrılmak ister. Ancak, yol parası bulmada sıkıntı çeker. Neyse, Aksaray 'a kadar gelir. Ora da iner. Fakat Ürgüp' e gelecek yol parası cebin de yok. Oto stop çeke çeke Ürgüp 'e zor bela ulaşır. Arkadaşının yanında, otel de garson olarak çalışmaya başlar. Sonra bir arkadaşı ile birlikte butik bir otel işletmek için devr alır. Arkadaşı bu oteli kendisine devr etmek ister. O da oteli devr alır. İşler yolunda gidince, ikinci bir otel işletmeye talip olur. Onu da devr alır. Arkasından türizim şirketi kurar. Şirket işlerini de yoluna koyar. Velhasıl şimdi yanın da çalışan onlarca kişi. Ürgüp 'e giderken, cebinde yol parası olmayan kişi, günümüz de bir çok kişinin yanında çalıştığı bir şirket Patronu olur Ahmet SAK. Onu bu hale getiren ise, çok çalışması. İşinin hakkını vermesi.
"İnsana Ancak çalışmanın karşılığı vardır", ilahi fermanını bir kere daha bize hatırlatıyor Ahmet SAK.
Kendisini yürekten kutluyorum. Cepin de harçlığı olmayan Ahmet, Bügün ise bir çok kişinin cebine para girmesine vesile olduğu için.
Kalın selametle...