NAMAZ HER ŞEYİN BAŞIDIR

Muhterem Kardeşlerim…

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Allahü Teâlâ bize verdiği nimetler karşılığında bizden iki şey istiyor: Kendisini tanıyıp şükretmemizi istiyor. Bunu biraz açalım:

1- Yarattığı mahlûkların içerisinde yalnız insana kıymet verdi. Kendisini tanımayı nasip etti. Tanımak çok kıymetlidir. Peygamber Efendimizi herkes görüyordu ama tanımadılar. Tanımak zordur. Tanıyanlar Eshab-ı kiram oldu. Allahü Teâlâ tanınmak istiyor. 

Bir Hadis-i Kudside, “Ben tanınmayı sevdim” yani “İnsanları, beni tanımakla şereflenmeleri için yarattım” buyuruyor.

 

2- Onun ihsan ettiği nimetlere karşılık olarak teşekkür istiyor. Yani şükretmemizi istiyor. Allahü Teâlâya teşekkür nasıl olur? Teşekkür namazdır! Çünkü zekât malın varsa, hac şartlar varsa, oruç keza öyle; ama namaz için hemen hemen hiçbir engel yoktur. Teyemmüm ederek kılar, ima ile kılar, yatarak kılar, hastayken kılar, yani hiçbir engel olmadığı için Allahü Teâlâ teşekkürü namazla başlatmıştır. Onun için, namaz kılmayanın hiçbir teşekkürü yani şükrü, Allahü Teâlâ tarafından kabul edilmiyor. İmanın bayrağı, alameti, namazdır. Bir mümin, yüz bin hac yapsa, yüz bin altın sadaka dağıtsa, yüz bin fakir yedirse, eğer namaz kılmamışsa hiçbir kıymeti olmaz. Yunus Emre de şöyle diyor:

Namaz kılmaz kişinin kazandığı hep haram,

Bin altını olsa da, birisi gelmez işe.

Namaz kılmayana sen Müslüman’dır demegil,

Öyle Müslüman olmaz, bağrı dönmüştür taşa.

 

Çocuklarımıza İslamiyet’i öğretmemiz lazımdır. Namaz kılmanın önemini anlatmalıyız ve mutlaka namaz kıldırmaya çalışmalıyız. Namaz kılmasına mani olan her şeyin felaketine sebep olacağını bilmeliyiz ve bildirmeliyiz.

 

Namazlarımızı geciktirmeden kılalım. Çocuklarımıza yiyip içmekten önce, namazlarını vaktinde kılmalarını öğretelim. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

Dünyada saadet, ahirette Cennet, iki şeyle olur:

1- Allah’ın bir sevgili dostuna kavuşmak ve onun tarafından kabul edilmek,

2- Doğru kılınan namaz.

 

Bir büyüğü tanıyan, zaten namaz kılar. Hem tanımak, hem namaz kılmamak olmaz. Namaz kılmıyorsa tanımamış demektir. Namazsız ahiret olmaz. Namazsız Allah’a kavuşulmaz, namazsız hayat olmaz, namaz her şeyin başıdır!

 

Merhamet, doktorun hastasına acıması gibidir. Gerçekten merhametli olan doktor, hastasını kurtarandır. Bir annenin, babanın şefkati de, onun merhameti gibi olmalı. Namaz kılmayan çocuğa merhamet edilmiş olmaz. Oradaki merhamet gibi görünen şey, merhametsizliktir, onu ateşe atmaktır. Çocuğun istikbalini garantiye almak, iyi Müslüman olmasıyla mümkündür. Diplomayla istikbal garantiye alınmış olmaz. Hatta felaketine sebep olabilir. Eşkıyanın eline silah vermek gibi olur. İyi Müslüman olunca, diploma o zaman işe yarar. O zaman da, düşmanla savaşan askere yardım etmek gibi olur.

 

Ana baba, eğer evlatlarına büyüklerin sevgisini, İslamiyet’in sevgisini veremiyorsa, onların baş düşmanıdır. Nefsine düşkün ana baba, yani çocuklarını nefsi için seven ana baba, çocuklarının en büyük düşmanıdır.

 

Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)