"İnsana ancak çalıştığının karşılığı vardır."(Necm, 53/39)
Evet, insan için; ancak çalıştığının karşılığı vardır. Âdil olan da budur zaten. Çalışmadan, yorulmadan, ter dökmeden; servet elde etmenin adı, tek kelimeyle ya zalimliktir ya da hırsızlık. Ama insan, Kainat kitabını, eşyanın hakikatini aklı selimle doğru bir şekilde okusa, müstefid olacağı gibi, güzel sonuçlar alacağı da umulur!
Mesela insan eline her hangi bir kitabı aldığında, ilk önce o kitabın ya fihristine ya da önsözüne bakar. Nedeni, önsöz veya fihrist; okuyucuya o kitapla ilgili kısa bir malumat verir... Okuyucu kendi seviyesine göre, ya kitabı baştan sona ve anlamaya çalışarak okur, ya da kitabın içinden dikkatini çeken ve merak ettiği bir kaç bölümü okur. Buraya kadar, tamam.
Peki, ya insan eline aldığı o kitabın sadece kapağına baktıktan sonra; onu bir kenara atarsa ne olur? Şu ayeti kerimenin haberine bakalım: "Başınıza gelen her musibet, kendi ellerinizin kazandığı (günahlar) yüzündendir. Allah ise, günahların bir çoğunu bağışlıyor (da bunlardan dolayı musibet vermiyor. (Şuâra/30)
Demeki, başımıza gelen her bela ve musibetin; bizim işlemiş olduğumuz hata ve günahlardan dolayıdır. Ama buna rağmen, Rabbimiz tövbenin kapısını açık bırakmakla bize merhamet ettiği için, hatalarımızın birçoğunu affettiğini beyan buyurmaktadır... Onun affı sayesinde olmasaydı, biz günahkar kulların hali nice olurdu acaba? O zaman, Rabbimizin şu ayeti kerimesine iyice kulak verelim:
"Allah'a ve Resûl'üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir. (Enfal/46)
1- Allah'a itaat,
2- Resulüne itaat,
3- Birbirimizle çekişmekten kaçınmak/vaz geçmek.
Bu ilahi uyarılara göre hareket etmediğimiz zaman, başımıza gelecek olan toplumsal felaketlere bir bakalım:
1- Gevşemiş oluruz,
2- Gücümüz elimizden gider/alınır,
3- Devletimiz/kazanımlarımız elden çıkıp yok olur ve perişan oluruz.
En nihayetinde bize, sabırlı olmamız emredilirken; sabrın müjdesi verilmektedir ki o da, Allah'ın sabredenlerle beraber olduğu mujdesidir. Sadakallahü-l Âzim!
O zaman, öncelikli olarak, Kainat kitabından sonra, insanın yaratılış hakikatini ve ardından da, Kerim kitabımız Kur'an'i kerimin iki kapağı arasında bulunan tüm emir ve yasakları okuyup, ona göre yaşama gayretinde olmalıyız!
Kainatta var olan şeylere, aklı selim ile bakarsak; lisan-ı hal ile bizimle birçok alamet ve nişanelerin konuştukları görmüş oluruz... Tabi takva ve ihsan ile olur... Kainattaki kevni ayetler kitabını doğru okuyamayanlar, metluv vahiy kitabından da pek fazla anlamaz ve nasiplenemezler!
Kalın sağlıcakla efendim.