HALİLİYE NEDEN AĞIR?
Malum, Şanlıurfa 2012 yılında büyükşehir statüsüne kavuştu. 2014 yılında ilk Büyükşehir Belediye Başkanını ve oluşturulan yeni ilçelerin başkanlarını seçti.
2012-2014 yılları arasında Valilikçe oluşturulan mahalli idareler kurulunca Karaköprü- Haliliye- Eyyübiye ilçe sınırları çizildi.
Sınırlar nasıl geçirildi, kimlerle istişare edildi, kamuoyu ile ne kadar paylaşıldı, İrdelenip tartışılmadı. Yıllar geçince anlaşıldı ki Karaköprü ve Haliliye ilçeleri arasındaki sınır, özellikle Dağeteği bölgesinde, üzerinde pek fazla düşünülmeden geçirilmiş.
Geçirilen sınırı görünce, kurulda bu işten gerçekten anlayan mühendislerin varlığı konusunda akıllarda soru işaretleri oluştu.
Bir köyün bile mahalli sınırı geçirilirken ana yol, dere, kanal gibi arazide sabit sınırlar baz alınır. Koskoca ilçelerin sınırı çizilirken mevcutta bulunmayan, direkt pafta üzerindeki köy sınırı baz alındı. Ki bu sınırların çoğu henüz yapılaşmamış, taşlık tapulama harici boş arazilerdi. Özellikle Orman Bölge Müdürlüğü’nün üstü, Güzelşehir bölgesinde öyle acemice sınırlar geçti ki bir parseli bile ikiye bölen hatlar oluşturuldu. Aynı adaya kadastro iki farklı numara vermek zorunda kaldı. Karaköprü’ye bağlı parselin tamamlayıcısı Haliliye’de kaldı .
Neyse, esas meselemiz, Haliliye belediyesine bırakılan, imarlı, parselasyon planları bitmiş, Güzelyurt, Dağeteği, Germuş gibi kısımlara yaklaşık 9 yıldır Haliliye Belediyesinin ilgisiz kalması. Karaköprüde’ki parseller ilçe sınırına kadar, alt yapısı bitmiş, yapılaşmış halde iken, Haliliye’de kalan parsellerde hiç yapılaşma yok. Alt yapı yok, yollar açılmamış.
Sormak gerek: İlçe sınırı hatalı anladık. İmarlı bölgelerinize Karaköprü’yü geçerek hizmet götüreceksiniz onu da anladık, ama daha ne duruyorsunuz?
Karaköprü Badıllı tarafında yeni açılan Buluntu Hoca çevre yolu kavşağı Haliliye ile Karaköprü sınırı. Kavşağa kadar lüks binaların yapılaşması bitmiş, ondan sonrası tarla olarak duruyor.
Dağın üstünde Karaköprü’nün parselleri bitmiş, belediyecilerin yaptığı Ay yapı dışında yapılaşma yok. Büyükşehirin açtığı birkaç ana stabilize yol dışında, Haliliye belediyesi sahada yok.
Haliliye Belediyesinin başka bir yerde elle tutulur bu şekil imarlı boş alanları var mı ?
Bakalım şimdi:
Sırrın Karşıyaka ve Köylükent bölgesi bitti.
Konuklu taban suyu yüksek, tarım alanı diye pek tercih edilmiyor ki orası da bitmek üzere…
Süleymaniye bölgesinde ise Haliliye bu dönem, 3 katlı yerlerin yaklaşık 65 hektarlık kalan kısmını 8 kata çıkardı. Yapılan planın, bölge insanının sosyo ekonomik seviyesine hitap etmemesi, baba oğlun bir araya gelmediği bir zamanda, birbirini tanımayan en az 4 kişinin bir araya gelerek parsel oluşturma zorunluluğu sebebiyle 3-4 yıldır hiçbir müteahhit o bölgeye giremedi, ruhsat alıp inşaata başlamadı. Direkt başkanlık makamına yapılan, 500 m² arsa, bahçeli nizam 4 kat çözüm önerisi ise teknik personellerin başkanlık makamına ulaştırıp ulaştırmadığı bilinmeden, politik bir cevapla reddedildi.
Ulubağ bölgesi, yapılan hatalı imar sebebiyle gecekondulaşmaya mahkum edildi. Oraya da yapılan aynı yoğunluk, bahçeli nizam 4 kat teklifi, zamanında yine Haliliye Belediyesi tarafından reddedildi. 4 kat olsa idi, kat karşılığı müteahhitin tutabileceği bölge haline gelip bugünkü gecekondu halinden kurtulacaktı.
Yatırımcı ve müteahhitlerin birkaç serzenişini ve aklındaki soruları aktarayım:
Haliliye ilçesinin, imarı tamamlanmış, gelişmiş bir semti olabilecek Güzelyurt ve Dağeteği bölgesine ilçe belediyesi neden soğuk kalıyor?
En güzel yapılaşabilecek, sert zeminden oluşan, Buluntu hoca bulvarı kuzeyinde kalıp Güzelyurt Esenkent diye bilinen kısımda , stabilizede olsa hiçbir yol Haliliye tarafından neden açılmıyor ?
Var mı bilinmez, birkaç imar problemi olabilir, ilgilenen olursa kolayca da çözülebilir, neden çözmüyorlar, neden her şeyi Büyükşehire bırakmışlar, engelleyici olarak Büyükşehiri adres göstermeleri ne kadar doğru?
O bölge kendileri için çok dolambaçlı, İlçe merkezlerine çok mu uzak, gidecek yol mu yok?
Oraya yetişecek teknik personel ve makine teçhizattan mı yoksunlar?
O bölge cezalı mı yoksa?
Karaköprü yılda yüzlerce ruhsat verirken, Haliliye niye yarısına yetişemiyor? Şu an 1 temmuz yönetmeliğine takılmamak için Karaköprü’ye yüzlerce ruhsat müracaatına hazırlanılırken, neden aynı yoğunluğun onda biri Haliliye’de yok? Gelişme sadece bahçeleri süsleyip, kültür tesisi açmakla bitiyor mu?
Orman bölge müdürlüğü yukarısında yarısı Karaköprü’de yarısı Haliliye’de kalan parsellerinin düzeltme işleme için Kadastroya başvuru yaparken, “inşallah Karaköprü’ye bağlı kalırız” diye, neden insanlar dua ediyor?
Haliliye imar birimi aşırı bürokrasi mi uyguluyor, çözüm odaklı değiller mi? Mevzuatı, kolaylaştırmak için değil zorlaştırmak için mi okuyorlar?
Etliye sütlüye karışmayan, suya sabuna dokunmayan, ne kadar az bölge, o kadar az iş diyen teknik personele mi sahipler ?
Sorular haklı veya haksız… Verilecek cevapları mutlaka vardır.
Sonuç olarak söylemek gerekirse: Haliliye ilçe belediyesinin zikredilen bölgelere ulaşımı ve hizmet götürmesi, Karaköprü Belediyesinden daha zor olabilir. Çünkü bölge Karaköprü’nün burnunun dibinde. İnsanların çoğu bölgeyi Karaköprü olarak biliyor. Teknik olarak oraların Haliliye’ye bağlanması hata gibi görünüyor.
Görünen o ki Güzelyurt ve Dağeteği bölgesini, Haliliye Belediyesi pek içselleştirmemiş, kendine bağlı havası vermiyor, geri duruyor.
Acaba Mahalli sınırın yeniden geçirilmesi gündeme gelebilir mi?