GAZETECİ FANATİZMİNİN SEÇİMLERE ETKİSİ
Her alanda “fanatik yaklaşım” zararlıdır.
Son günlerde iyice tırmanan “gazeteci kimliğiyle sergilenen fanatizme” bolca şahit oluyoruz.
Zira bu tür fanatizm, etki sahası açısından iki yönlü zarar üretme kapasitesine sahip.
—Bir yandan kamuoyunu, diğer yandan da savunduğu ittifakın yöneticilerini balon bir algıyla etkiliyor.
Bunu bilinçli bir şekilde yapmaya “ters algı” diyoruz. Ancak, ağırlıklı olarak bilinçsiz bir şekilde, sırf “bastırılamayan duygularla” yapıldığını gözlemliyoruz.
Tabi sonunda zarar gören, evvela savunduğu ittifak, sonra da bizzat fanatik gazetecinin kendisi ve inanan geniş halk kitlesi oluyor.
—Bir bakıyorsunuz haber anchormani olarak izleyiciyi öyle bir gaza getiriyorlar ki, izleyenin/partilinin çalışası varsa bile vaz geçirtiyorlar.
(Bu tutum özellikle Millet ittifakı tarafında yer tutan bir kısım gazeteci tarafından sergileniyor.)
—Bir bakıyorsunuz, bir konuğa soru sorarken cevabı içinde olan, biraz da kendini ona beğendirme gayretiyle süslü, çanak sorular soruluyor.
(Bu tutum özellikle Cumhur ittifakı tarafında yer tutan bir kısım gazeteci tarafından sergileniyor.)
Bu şovenist yaklaşım ister Cumhur ister Millet ittifakı için yapılmış olsun, kararsızların tiksintisini artırırken, taraftarların da “bu iş bitmiş” duygusuna kapılmasına sebep oluyor.
Seçim akşamında ise takke düşüp kel görününce, fanatikler televizyonlarda, ya “çevir kazı yanmasın” mücadelesine başlıyor ya da susup “hindi gibi düşünmeye” başlıyorlar.
—Oysa, ne lüzum var tüm bu basitliklere? Duygusunu kontrol edemeyenlerin ekrana çıkmasından ziyade çıkmaması daha faydalı değil midir?
—Kendi tarafındaki vatandaşlara bu hayal kırıklığı ya da “bu kadar da olmaz” dedirtecek utancı yaşatanların göz önünde olmaması, olmasından daha evla değil midir?
—Kısa zaman sonra, fanatikçe umutlandırılan ya da fanatikçe kışkırtılan bu vatandaşlar yine yüz yüze bakmayacak mı?
—İtidalin verdiği vakarı elinin tersiyle itip, fanatizmin ve yalakalığın iticiliğine, neden bu kadar balıklama dalınır?
—Yapılan değerlendirmeler şeffaf bir şekilde ortaya konulsa hem kendi fikrinin temsilcilerine hem de onları seçecek ahaliye daha faydalı olunmaz mı?
“Bu millet duygusaldır.”
“Kolay birleşir.”
Bilerek ya da bilmeyerek “kolay birleşen, kolay ayrışır” mantığıyla hareket edip milleti “yüz yüze bakamayacak” hale sokanların yüklendiği vebal çok büyüktür.
Günübirlik menfaat uğruna sergilenen yalakalıklar ya da beslendiği kaynağı parlatmak isterken gülünç hale düşenler göz önünden temizlenmedikçe, objektiviteden bahsedilemez.
Umarım seçim sürecinin hayırlısıyla neticelenmesiyle, “yaranma isteği” veya “dev aynası tutma görevi” yüklenen fanatizm düşkünü güruh da bu süreçle birlikte bertaraf edilir.
İyi okumalar.