DEPREM BİZE NEYİ HATIRLATIYOR?
Son yüzyılın felaketi. Şanlıurfa 'nın hiç alışık olmadığı bir felaket. Her insanın başına gelebileceği bir durum. Bu zor zamanda bize düşen ise, ekmeğimizi ve suyumuzu, şefkat ve merhametimizi paylaşma günüdür. Varsa zor durumda olan, akrabamız, dostumuz ve tüm ihtiyaç sahiplerinin yardımına koşmak.
Evimizi, soframızı onlara açmak. Dertlerini paylaşmak. Hal ve hatıralarını sormak. Az ve çok demeden maddi olarak onlara destek olmak.
Bize düşen, en insani duruştur.
Kaçmadan, kıvırtmadan onların sıkıntılarını sırtlanma zamanı.
Ne ekersek, onu biçeriz. İyilik eken, ELBETTE iyilik bulur.
Rabbimizin fermanı, "Zerre kadar da iyilik yaparsanız da, onun mutlaka karşılığı verilir. “Diyor
Çünkü Bügün bana. Yarın da sizedir. Bu felaketleri önlemenin imkanı yok. Bilimsel olarak, nerede ise imkansız.
Ancak, yardım etmek imkanı var elimiz de bir insan olarak.
Bizler kardeşiz. Kardeşlik, paylaşmanın adıdır.
Zor gün de, kardeşimizin tüm ihtiyaçlarını gidermenin adıdır.
Irk, bölge ayırımı yapmadan.
İnsan, olduğumuzu unutmadan.
Dünya ve ahiret mutluluğu için, bu fırsat varken, deprem mağduru insanların yardımına koşalım.
Rabbım, bir daha felaket ve sıkıntı yaşatmasın bu millete.
Kalın selametle.