ŞİRK VE MÜSLÜMANLAR

Kur'an'a göre düşündüğümüzde bir müslümanın en büyük meselesi ve gündemi şirk olmalı bence. Ama günümüz müslümanlarında öyle bir rahatlık ve aldırmazlık var ki sanki şirk nüzul dönemine ait bir vakıa, sonradan gelen hiçbir kuşağı bağlamıyor. Şu an hemen hemen bütün İslâmî grup, hareket, cemaat, tarikat şirk gibi bir tehlike ile karşı karşıya olmadığından gayet emin. Şirkin tarihsel olduğu hususunda taraflar arasında gizli bir mutabakat var gibi. Halbuki Kur'an'ın en büyük meselesi şirk ile mücadele etmektir. Ve Allah'ın affetmediği tek günah şirktir. "Muhakkak ki şirk büyük bir zulümdür." (Lokman/13)  Tarihte hiçbir müşrik iki Allah var dememiş. Allah'ın bir ve tek olduğunda ittifak var. İki çeşit şirk var: esbab şirki ve benlik şirki. Buna açık şirk ve gizli şirk diyenler de var. Şirkin tarifinde bir parça muğlaklık ve müphemlik olduğunu kabul ediyorum. Şirkin zıddı olan tevhid en genel anlamda bütün vasıtaları, aracıları, vesileleri azledip yeryüzünde bütün tesiri ve kutsalı Allah'a tahsis etmektir, ona vermektir, ona özgülemektir. Nedensellik meselesinde İmam Gazali'nin filozofları affetmemesinin gerçek nedeni birinci şirk olan esbab şirki tehlikesi. İşin püf noktası bu.  Müslümanlık gerçekte düşünsel bir mesele. Düşünceniz sahih, temiz ve şirkten ari değilse ameliniz ne kadar çok, bol ve cafcaflı olursa olsun herhangi bir önemi yok. Onun için İmam Eb-u Hanife yanlış bir itikat üzerine doğru bir amel inşa edilemez demiş. İbadetlerin huşu içinde yapılması, içsel rahatlık ve huzur gibi şeyler yapılan ibadetin sahih olduğu anlamına gelmez. Çünkü paganlar dahil bütün din mensupları ibadetlerini huşu içinde eda ederler. Ama bunu günümüz cemaat ve tarikat mensubu insanlara anlatmak atomu parçalamaktan daha zor. Kültürel olarak müslüman olan ama gırtlağına kadar şirke bulaşmış o kadar çok Müslüman var ki! Acı olan şu ki bunlara bu vahim durum hatırlatıldığında hepsi gülüp geçiyor, te'vile ve tefsire kaçıyor. Unutmamak gerekir ki müşrikler kadar te'vil ve tefsir ustası kimse yoktu. Hiçbir müşrik şirk koştuğunu kabul etmez.  Günümüzde İslam'ın en fazla anlatılması gereken kesim biz müslümanlar maalesef. Kültürel olarak müslüman olmak müslüman olmak için yeterli değil, müslümanlığı aramak, araştırmak, ayrıştırmak ve öylece benimsemek lazım. Bu manada gerçek müslüman sayısı çok çok az. Yazık ki tarih boyunca bu ince noktayı hatırlatan ve çoğu zaman azınlıkta kalan bazı müslümanlar selefi, vehhabi, tasavvuf düşmanı damgası yemiş daima.