YAŞAM KALİTESİ VE CEHALET
Cehalet, bilmek ile tam ters ve zıt bir durum olup bilmeme, öğrenmeme halini ifade eder. Cehalet iki şekildedir.
1. Cehl-i basit:Bilmemek ve bilmediğinin farkında olmaktır. Bu gibi insanların öğrenme imkânı vardır. Bilmediğini ve öğrenmek için bir çaba gösterdiklerini de söyleyebiliyorlar.
2. Cehl-i mürekkeb ve Mik'ap: Bilmemek ve bilmediğinin farkında olmamaktır. Hatta bilmediğini bir kenara bırakın, en doğru bildiğini iddia eden, değim yerinde ise "katmerli cahil” durumunda olan insanlardır. Bilmediğinin bilincine ermedikçe de öğrenme imkânı yoktur. Bu durumdaki insanların bir başka özelliği de Sebep ne olursa olsun, sadece kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmektir. Bunun sonucunda ise, olayları zihnindeki belli kalıplar üzerinden değerlendirip, karşısındaki insanları ya önemsememesi ya da kendisine hizmet etmek, sorularına cevap vermek, menfaati neyi gerektiriyorsa o yönde davranmaya mecbur olarak görmek gibi sıkıntılı bir durum oluşur.
Çok sık yaşadığım olaylardan sadece birini ama asla abartı olmadan paylaşmak isterim, şöyle ki;
Gecenin saat 23.30 unu geçiyor. Rehberimde kayıtlı olmayan "tanımadığım" bir numara aradı. Normalde tanımadığım numaralara cevap vermiyorum ama çocuklarımın başka memleketlerde üniversite öğrencisi olmalarından dolayı, "dünyanın bin bir hali vardır" düşüncesiyle gelen her telefona bakma ihtiyacı hâsıl oluyor.
Neyse arayan kişi ile telefon diyalogumuzu aynen aktarıyorum;
Telefonu açar açmaz oldukça kaba ve kendinden emin, özgüveni tavan yapmış bir ses;
"-Alooooooo"
"-Efendim buyurun"
"-Abdullatif hoca mı?"
"-Evet buyurun. Siz kimsiniz?
"- Tanımadî mı hocaaa?" ("Tanımadın mı beni" nin Urfalıcası)
Yine de "hocalığı"mı incitmemek adına tahammül edip nezaketi bozmadan:
"-Kusura bakmayın çıkaramadım"
"-Vay, vay vay! Ne téz unuttî bızı hoca? Caiz mı béle lo"
Oldukça ciddi bir ses tonuyla ben;
"- Kardeşim kendini bir tanıtsan..."
Ve çileden çıkarıcı cevap geliyor:
"- Yav hanı, geçen sene sınava girmiştim hoca. Sen bizi sınav yapmıstî. nasıl hetırlemisen benı lo?"
"- Bak güzel kardeşim. Her dönem (iki ayda bir) yaklaşık 200 kişi sınava giriyor. Geçen sene dediğine göre en az dört dönem geçmiş demek. Hani seni görsem belki tanırım da telefonda sesinden nasıl tanıyayım? Diyelim ki tanıdım. Gecenin bu saatinde hayırdır, söyle ne diyeceksen niye uzatıyorsun?"
Gece yarısına yaklaşılan saatte Merak edip öğrenmek istediği konuya bakın:
"-Bir arkadaş sorî, sınav için kayıtlar var mı diii?"
Karşımdakinin 2.Şekil cehalet vakası olduğuna karar verip, yapılacak en karlı işin telefonu kapatmak olduğuna karar veriyorum...
Bu sadece binde biri...
Şair güzel söylemiş:
"Cahil yaşıyorum zanneder ama,
Ruh beden içinde kabre gömülmüş.
Nice ölü var yaşıyor hâlâ,
Birçok sağ var ki, doğarken ölmüş…"
Birlikte yaşamada, cehaletin olmadığı, başkalarının haklarını çiğnemeden, aksine başkalarının da haklarını gözeterek daha kaliteli ve daha huzurlu bir yaşam sürmek dileğiyle…
Afiyette kalın