ÖZLEMEK
"Öz"lem. Özümüzün fiili bu!
"Öz"ün, "ruh'un hamlesi,
asıl "öz"ü fark edip can havliyle "o"na doğru çağlaması.
Sevilenle aramızdaki bağ.
Canımıza can katan, ruhumuzu dirilten iksir!
Can cevheri!
Var oluşumuzu bize en derinden yaka yaka duyuran bir fark ediş hazinesi...
Özlem! "Öz"den "öz"e kancalamak.
Sevdiğinin rengine boyanma sürecinin adı!
Sevgiliden gönlüne sıçrayan "o olmaklık ateşi"nin, "ego varlığını tüketinceye kadar yakması..."
(Sait Başer; Yitik Yurdun İçinde)
Özledim… Sizin de çokça kullandığınız kavramlardan mıdır? İnsan niçin özler, neyi özler, özlemin hasretini teskin etmenin yolu var mıdır? Özlemek… Çokça hissettiğimiz bu harikulade kelimeyi tanıyor muyuz, biliyor muyuz? Gelin birlikte “özlemek” için bir yol yürüyelim. Birlikte özleyelim ve “öz”lenelim.
Özlemek kelimesi üzerinden etimolojik bir yolculuk yaptığımızda, kavramın bize birçok yol açtığını, sadra şifa, derde derman olduğunu görüyoruz. Evet, ne dediğimizin farkındayız. Özlemenin kendisi pekâlâ bir hüzünlü halin ifadesi ise de hüzün ve kederin aynı zamanda şifasıdır özlemek. Özlemek; her şeyden önce öz ile bağ kurmaktır, özü hissetmek, özünden ayrılığın hasretini çekmektir. Bu bağlamda özlemek, bir eksiklik duygusudur ama bundan da öte tamamlanma ihtiyacı, bir arayış isteğidir.
Özlemek; özünü aramaktır, kendini aramaktır, “ben”deki “ben”i aramaktır, kendinden kendine yolculuktur. Özlemek baştanbaşa kendini bulma çabasıdır, kendini bulmak için yine kendini kendi özüne bağlamaya çalışmasıdır insanın… Tam da bu bağlamda, İhsan Fazlıoğlu’nun “özlemek” kelimesini nasıl analiz ettiğine bakalım: “Öz-le-mek; öz-ile-mektir; öz-ü, ile-mektir.; öz(i)le-diğine, öz-ünü, ile-mektir. Düğün gibi, yani düğümle (n)mek. Özlemek düğümlenmektir.” Özlerken; özlediğinize kendinizi ileyerek iliklediğinizin, düğümlediğinizin ve de bağladığınızın farkında mısınız?
Özlemek; kendini aramaktır, kendimizi aramaktır dedik. Bir de kendinizle özdeştirdikleriniz var, özledikleriniz. Özlediklerimizi kendimiz ile özdeşleştirdiğimiz için özlüyoruzdur. Yokluğunda yapamadığınız, edemediğiniz kimseler vardır, hasretiyle yandıklarınız vardır. O her neyse ya da her kimse; iliklerinize kadar özledikleriniz vardır… O, artık benden içeri bir ben, benden öte bendir, o yüzden özleriz. O olmadan eksiksinizdir, o yarı/nızdır, yarım kalan yanınızdır, yârinizdir. Tamamlanmak için ona muhtaçsınızdır, muhtaç olduğunuz için özleyerek yarım kalan yanınıza şifa sunarsınız.
"Özlem, kendi kendisini çoğaltan bir duyumsama biçimidir: özlenenin eksikliğinin duyulması, özlemin hep daha güçlü bir biçimde duyumsanmasına yol açar. Özleyen, özleneni yanında bulamadıkça onu hep daha güçlü bir biçimde yanına çağırır. Özlenenin eksikliği arttıkça, özleyen için 'mevcudiyet'i de artar: - Özlem, yokluğun küllerinden varlığın ateşini yakar. Özlem bu yüzden yakıcıdır." (Oruç Aruoba;Uzak)
“Delem Berat teng şode.” Farsçada; “Seni Özledim” böyle söyleniyormuş. Bu ifadenin kelimesi kelimesine çevirisi; “gönlüm senin için sıkıştı.” Ne de insanın içini ısıtan ne de harika bir ifade biçimi. Sen olmadan ben yokum, sen olmadan ben eksiğim, sensiz gönlüm rahat değil, huzursuzdur, boşluktadır, kendine yetemez haldedir, o yüzden sen lazımsın. Zira sen dermanımsın…
Bir de Arapçada özlemek kelimesinin kullanımı var ki; o da başka bir güzel, “müştaaqun ileyk” seni özledim. Şevk kelimesinden geliyor, özlediğiniz şevkinizdir, arzunuzdur, coşkunuzdur. İnsan istediği kadardır, arzuladığı kadar, coşku duyduğu kadardır madem özlediğiniz olmadan olamayacaksınız…
Türkçede de öyle değil mi; neyi kendi özün sayıyorsan ondan ayrılıktır özlemenin sebebi. Yokluğunu hissettiğin, yokluğunda kendini eksik hissettiğin, tam olabilmek için dilediğindir ve o yüzden özlersin yokluğunda, ararsın… Özlemek gel çağrısıdır, gel ve beni tamamla yakarışıdır…
Görüyorsunuz özlemek kelimesi hisli bir kelime. Bu yüzden birçok yönden yolu gönülden geçeceği için ancak duyumsanabilir. Sadece gönlü ile mi özler insan, özlem akıldan uzak mıdır? Bizde halk dilinde kullanılan “öksemek” ya da “öğsemek” kelimelerindeki “ök-öğ” ön ekleri akıl anlamına gelir ve zamanla bu kelimeler özlemek şekline dönüşmüştür diyenler de var. Bu bağlamda özlemek gönülde olanı, akıldan da çıkarmamak demektir, daim hatırlamaktır…
Özlemek; herkes için farklı bir şey ifade ediyor. Neyi özlediğimiz, neye özlem duyduğumuz birazda kendimizin anlamıdır zira insan özlediği kadardır. Özlemle kalınız efendim. Soruyla başladığımız yazıyı yine soruyla bitirelim. Siz de özlüyor musunuz? Ya da daha hayati bir soru soralım: Özlediğiniz sizi tamamlıyor mu, eksiltiyor mu?