BAŞARININ YOLLARI
Muhterem Kardeşlerim…
Başarılı olmak için öncelikle adaletli, güler yüzlü ve tatlı dilli olunmalıdır. Maddeler halinde sıralayarak siz okuyucularımıza anlatmaya, sizleri bilgilendirmeye çalışalım…
Efendim;
1- Adaletle hareket etmeli. Adalet sınırı aşılınca kalb kırılır. Adalet, halkın dirliği ve düzeni; idarecilerinse, süsü ve güzelliğidir.
2- Başarılı olmak için dört şart var: İman, adalet, doğruluk, fedakârlık.
3- Merhametli olmalı, affetmesini bilmeli. Allahü Teâlâ, başkasına acımayana merhamet etmez, affetmeyeni affetmez, başkasının özrünü kabul etmeyenin özrünü kabul etmez. Allahü Teâlâ’nın bize nasıl muamele etmesini istiyorsak, biz de Onun kullarına öyle muamele edelim. Eğer biz Onun kullarına iyilik yaparsak, Cenab-ı Hak’tan iyilik buluruz, eğer biz Onun kullarını kırar dökersek, Allahü Teâlâ da bizi kırar döker. Affedersek, biz de Onu affedici buluruz. Ubeydullah-ı Ahrar hazretleri, “Allahü Teâlâ’nın rızasına giden yolların en kestirmesi, insanları sevindirmektir” buyuruyor.
4- Herkes bizi, Allah’ı sevdiğimiz kadar sever. Allah’tan korktuğumuz kadar, bizden korkar. Allah’a itaat ettiğimiz kadar, bize itaat eder. Allahü Teâlâ’ya hizmet ettiğimiz kadar, bize hizmet ederler. Her işimiz, Onun için olsun. Yoksa, hiçbir işimizin faydası olmaz.
5- Başkasını düzeltmek isteyen, önce kendini düzeltmeli. Kendi nefsini terbiye edemeyen, başkasınınkini hiç terbiye edemez.
6- Yumuşak ve mülayim olan kazanır. Sertliğin hiçbir yerde ve hiçbir kimseye karşı faydası yoktur.
7- Başarılı olmak iki şeye bağlıdır: Doğruluk, sevgiyle yaklaşıp herkesle barışık olmak.
8- Her iki taraf dinlenilmeden, karar verilmemelidir.
9- Hem kendisine yapılana, hem de kendisinin yapmak istediklerinde sabırlı olmalı.
10- Kızmamalı, öfke insanın aklını örter. Kötülükler her zaman öfkeden doğar. Soğukkanlı ve cesur olmalı.
11- Sözünü dinletmek isteyen, önce kendisi söz dinlemesini bilmeli.
12- Herkese iyi davranmalı, saygılı, edepli olmalıdır.
13- Başarının sırrı, güler yüz, tatlı dil ve güzel siyasettir. Güzel siyaset, herkesin memnun olmasıdır. Güler yüzlü olmayanın, insanların itimadını, sevgisini kazanması zordur. Cömert olmayan, vermekten hoşlanmayan, insanların sevgisini kazanamaz. Sırf Allah rızasını gözetmeyenin, yaptığı hizmetlerde insanlardan takdir veya maddi bir karşılık bekleyenin, ihlâsı zedelenir. Allahü Teâlâ da ihlâssız kimseyi muvaffak etmez.
Kalb kırmamak, günah işlememek
1- Hiç kimseye şüpheyle yaklaşmamalı. İnsanlara nasıl yaklaşırsak, onlar da bize öyle yaklaşır.
2- Hiç kimseyi incitmemeli. Küfürden sonra en büyük günah kalb kırmaktır. Kâfirin dahi kalbini kırmamalı. İnsanların kalıbıyla yani görünüşüyle değil, kalbiyle meşgul olmalı. Onların kalıbıyla değil, kalbiyle iş görmeli. Muhatabımız kalıp değil, kalb olsun. Müslüman kardeşinin kalbini kıran, Kâbe’yi yıkmaktan daha büyük günaha girer. Müslüman’ın kalbi, Nazargâh-ı İlâhidir, çok dikkat etmelidir.
3- Kimseyle tartışmamalı. Münakaşaya girişmek, fayda kapılarını kapatır. Münakaşa dostun dostluğunu giderir, düşmanın düşmanlığını artırır.
4- Maiyetiyle yani emri altındakilerle laubali olmamalı, ciddi ve mert olmalı.
5- Kendisini üstün görmemeli, kibirden, büyüklenmekten sakınmalı.
6- Kısa ve net konuşmalı, işi sürüncemeye bırakmamalı. Hayırlı söz, kısa ve yol gösterici olandır.
7- İşine hâkim olmalı, kâr ve zararın nereden geldiğini bilmeli.
8- Kendisine düşünecek zaman ayırmalı.
9- Hissî davranmamalı ve sabit fikirli olmamalı.
10- Verdiği işin neticesini istemeli ve almalı.
11- Özür dileyenin özrünü kabul etmeli.
12- Kendisini diliyle ve haliyle sevdirmesini bilmeli. Maiyetimiz bizi sevmiyorsa noksanlık bizdedir.
13- Sorulan her suale, kendisinin ve karşısındakinin ahiretini düşünerek cevap vermeli.
14- Her şeyi vaat etmemeli, vaat ettiğini de mutlaka yerine getirmeli.
15- Su-i Zan etmemeli, geniş ihtimalle düşünmeli; fakat insanın her an hata yapabileceğini de unutmamalı. Bunun için de, denetimi ihmal etmemelidir.
16- Hüsn-i Zan etmeli; ama şeytan ve nefsi unutmamalı.
17- Hıyanete meydan vermemeli, haini affetmemeli.
18- Başarıları Allahü Teâlâ’dan, başarısızlıkları günahlarından bilmeli.
19- Her sıkıntının, her başarısızlığın, her derdin ilacı, doğru kılınan namaz ve istigfardır. Allahü teâlâ günah işleyen bir kulunu başarılı kılmaz.
20- Allahü teâlâ günah işlemeyenlerden ve günah işlenmeyen yerlerden razıdır. Kendimiz günahtan sakındığımız gibi, arkadaşlarımızı da günahtan korumaya çalışmalıyız.
Liderlik, iyi ve kötü yönetici
1- Liderlik vermek sanatıdır, almak değil. Başarının sırrı vermektir.
2- Yönetici, dengeyi iyi koruyandır. Cenab-ı Hak her şeyi, hesap ve denge üzerine yaratmıştır.
3- İş liderdedir. Öndeki iyi olursa, netice iyi olur. Öndeki kötü olursa, netice bozuk olur.
4- Lider, kendini aradan çeken kimsedir. Bardaktan kendi benliğini çıkartıp, onun yerine temsil ettiği kimseleri koyan kimsedir. Bardakta kendisi bulunduğu müddetçe, oraya başka bir şey giremez. Kendini aradan çekmedikçe, ben ben dedikçe lider olunmaz.
5- Ateş düştüğü yeri yakar. Yürek yanacak, acı çekecek. Acı çekmiyor, yürek yanmıyorsa, memur zihniyetiyle lider olunmaz. Mevki, mal sevdasıyla lider olunmaz. Ne ki dinimizce “güzeldir”, onu örnek almak lazımdır. Bir işin delisi olmadıkça, o işin velisi olunmaz.
6- İnsanlara rehberlik eden, yol gösteren kimsede şu hasletler bulunmazsa, o rehberlik edemez. Kusurları örtücü ve bağışlayıcı olması, şefkatli ve yumuşak olması, doğru sözlü ve iyilik yapıcı olması, iyiliği emredip kötülüklerden men edici olması, misafirperver ve geceleri insanlar uyurken ibadet edici olması, bilgili ve cesur olması gerekir.
7- İdareci yükünü dağıtmalı, emri altındakilere durumlarına göre uygun görevler vermeli. Tek kişide bütün yük toplanmamalı. Tek kişide bütün iş, yük toplanırsa, altından kalkılamaz, işler tıkanır.
8- Her işi ben yapacağım diyen idareci, kötü bir yöneticidir. İşi ehline verdikten sonra, artık yöneticinin işi olmaz. İşi olmaz demek, iş yapmaz, işleri takip etmez demek değildir. O, teferruatla uğraşmaz, her şeye karışıp bunaltmaz. İşe yön verir, bu yönde gidilmesini temin eder.
9- Çok çalışmamız, maiyetimizi başarılı kılmaz. Çok fazla müdahale başarıyı önler.
10- Kabiliyetli, iyi yönetici, şahsa göre uygun iş verebilendir. Yoksa ondan iş isteyen değil. Bir şeyin tamamını elde edemezsek, tamamını terk etmeyelim. Bir insandan tamamen istifade edemiyorsak, onu sokağa atmayalım. İstifade edebileceğimiz yerde, istifade edebileceğimiz miktarda, istifade edebildiğimiz kadar ondan istifade edelim, her insan ayrı seviyede, ayrı kemaldedir.
11- Aciz insan kibirli olur. Maiyetine kibirli davranan, zayıf insandır, boş insandır.
12- İyi bir yönetici olmamız, maiyetimizin bizi sevmesiyle belli olur.
13- Hasislik noksanlıktır. Cimriler noksandır. Yanında insan yetiştirmeyen hasistir. Bahçıvan, bir gül için bin diken yetiştirir. Bir kişi deyip geçmemeli. İyiliğin de, kötülüğün de azını küçümsememeli. Tarihe bakınca, bir devleti batıranın da, kurtaranın da birer kişi oldukları çok görülür.
Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)