GERİ KALMIŞ ŞEHRİN GÖSTERGELERİ
1-Tek çıkış yolu olarak siyaset ve siyasilere yakın olmak görülür.
2-Üreten/ihraç eden bir sanayi yoktur.
3-Birbirlerini sevmeyen insanlar, samimi pozlar verirler.
4-Şehrin münevverleri itilmiş, dışlanmıştır.
5-Yanlışa yanlış diyenleri pek azdır. Açık sözlü olanlar yok denecek kadar nadirdir. Yazarın, çizerin en sağduyulusu bile “ne şiş yansın, ne kebap” modunda faydasız konularla uğraşmaya yönelir.
6-Akılla, bilgiyle hareket etmek yerine duyguyla, ihtirasla ve kinle hareket edilir.
7-Bilgili yerine bilgisiz, ayık yerine donuk, realist yerine yalaka rağbet görür.
8-Emekle, çabayla para kazanma yerine, havadan para kazanma hedeflenir.
9-Yetkiyi veya parayı elinde bulunduran; zararlıysa bile faydalı olarak addolunur.
Yetkisiz veya parasız; faydalıysa bile zararlı olarak addolunur.
10-Yetkili, yetkisini kaybettiğinde minareden aşağı düşmüşten beter halde harcanır.
11-Maddi varlığın “nasıl edinildiğine” değil, sadece “edinildiğine” önem verilir.
12-Akıl ve bilgi sahipleri özellikle uzak tutulur.
13-En büyük düşmanlık ve kuyu kazma, aynı siyasi görüştekiler arasında cereyan eder.
14-Eğitimde son sıralara demir atılmıştır. Kitap okuyanı pek enderdir. Cehalete “hayat mektebinden mezun” kılıfı giydirilir. Böylece bu menfur durumdan bile memnuniyet duyulur.
15-Yetkililer üstlerine hiç bir eksikliği, disiplinsizliği, beceriksizliği, kifayetsizliği aktarmaz. Aktarırsa gözden düşeceğini zanneder ve gecesini gündüzünü “her şey mükemmel efendim” diyerek geçirir.
16-Doğruları söyleyenlerin sözleri, taraftar bulmamış gibi durur. Ancak, kimsenin görmediği şekilde sürekli aranıp tebrik ve teşekkür edilir, yeni bilgiler aktarılır.
17-Doğruları açık bir şekilde söyleyenlerin sayısı azdır, halis niyetlisi ise çok daha azdır. İlk menfaat sinyalini aldığında derhal ayağını frene atanları boldur.
18-Başka bir şehirde gadre uğrayan bir hemşehri olduğunda, derhal “aman destek olacak bir cümle kurmayalım, hiç oralı olmayalım ki üstlerimiz nezdinde şehrimizle ilintisi anlaşılmasın, yoksa üzerimize bir noktaya atanır” diye mutabakat yapılır.
19-Bunları okuduğunda “bu satırları yazan ne kadar da haklı” diyenleri pek çoktur, çünkü sessiz çoğunlukların bağrı yanıktır. Bu satırlar bile yürek ferahlığı için bir nebze vesile olarak görülür.