BAŞARILI İLETİŞİM KURMAK
Muhterem Kardeşlerim…
Herkesle başarılı bir iletişim kurmak için İslam ahlakına uymalı. Buna uymadan sağlanan iletişim, karşılıklı menfaate dayanır. Yani, hep almaya dayanır. Hâlbuki dinimiz alma değil, verme dinidir. Müslüman almak için değil, vermek için çırpınır. Menfaat [çıkar] üzerine yapılan iyilik yanlıştır, menfaat üzerine kurulan dostluk geçicidir, menfaat bitince dostluk da biter. Hatta menfaat olmazsa, dostluk hiç başlamaz.
Efendim;
İslam Ahlakı bilgileri ve İslam Âlimlerinin tavsiyeleri, www.dinimizislam.com sitemizde geniş olarak vardır.
Karşımızdakinin bizim gibi düşünmesini sağlamak için, İslam ahlakına uygun olarak, iletişim uzmanlarının bildirdikleri şu hususlara dikkat etmeli:
1- Söze iltifatla, dostça başlamalı.
2- Başkalarının görüşleri yanlış da olsa, yanlış dememeli.
3- Eğer yanılıyorsak, yanıldığımızı itiraf etmekten sakınmamalı.
4- Tartışmayı kazanmanın tek yolu, tartışmadan sakınmaktır.
5- Önce karşımızdakine, evet dedirtecek sorular yöneltmeli.
6- Konuşmanın çoğunu, karşımızdakinin yapmasına fırsat vermeli.
7- Kabul ettirmek istediğimiz düşüncenin, kendisine ait olduğunu sanmasını sağlamalı.
8- Her şeyi karşımızdakinin bakış açısından görmeli.
9- Karşımızdaki insanın düşüncelerine anlayış göstermeli.
Gücendirmemek ve kızdırmamak için de şunları yapmalı:
1- Överek ve dürüstçe takdir ederek söze başlamalı.
2- Onun yanlışlarını dolaylı yoldan anlatmalı.
3- Onu eleştirmeden önce, kendi yanlışlarımızdan söz etmeli, “Biz böyle yapıyorduk; ama yanlış olduğunun sonra farkına vardık” demeli.
4- Doğrudan emir verme yerine, soru yöneltmeli. Mesela, “Beni biraz dinle” yerine, “Bir şey söylesem beni dinler misiniz” demeli.
5- Hiç kimsenin ayıbını yüzüne vurmamalı.
6- Muhatabımızdaki en küçük gelişmeyi, samimiyetle takdir etmeli.
7- Herkese iyi sıfatlar vermeli, onlar bu sıfatlara yaraşır olmaya çalışabilirler.
Aile hayatınızı daha mutlu kılmak için de, şunlara riayet etmeli:
1- Dırdırdan, tartışmadan uzak durulmalı.
2- Eşinin huylarını değiştirmeye çalışmamalı, olduğu gibi kabul etmeli.
3- Hata bulmamalı, kusurunu söylememeli, tenkit etmemeli.
4- İyi işlerini dürüstçe takdir etmeli. Mesela yemeklerini beğendiğini söylemeli.
5- Benimle ilgilenmiyor demesine fırsat vermemeli, ilgilendiğini her fırsatta hissettirmeli, yanlış işlerinde de, saygılı ve nazik davranmalı.
Başarılı kimse, eğer idareci ise:
Her işi kendisi yapmaya çalışmaz, bunun yanlış olduğunu bilir. Her işe başlamadan istişare eder, sonrasında karar verir ve çalışanlara tam yetki verir. Böyle tam yetkiyle çalışanlar başarılı olur.
Herkesin fikrine saygı duyar, sabırla dinler. Sonunda da doğru olanı söyler.
Elemanların getirdikleri teklifleri, uygunsuz olsa bile, takdirle karşılamaya çalışır.
İşi ehline verir.
Elemanlardan önce kendine çeki düzen verir. Başkasını düzeltmek isteyenin, önce kendini düzeltmesi gerektiğini bilir. Kendi nefsini terbiye edemeyen, başkasınınkini hiç terbiye edemez.
Her iki taraf dinlenilmeden, karar vermez.
Maiyetiyle yani emri altındakilerle laubali olmaz, ciddi ve mert olur.
Özür dileyenin özrünü kabul eder.
Hedefi vermektir. Liderlik vermek sanatıdır. Başarının sırrı vermektir. Almayı düşünen kaybeder.
Her işin ve mesleğin kendi bünyesine mahsus çalışma ve işleme usul ve kuralları vardır. Bunları meslek sahipleri bilir. Bir de, bedeni ve fikri her çeşit iş ve çalışma hayatının ve başarılı olmanın bazı genel ve gerçekçi kuralları vardır.
Bunlardan bazıları şöyledir:
* Çalışmak için müsait vakit bekleme. Her zamanı çalışmak için müsait bil. Kendine göre müsait vakit beklersen, o hiçbir zaman gelmez.
* Çalışmak için müsait yer arama. Her yeri çalışmak için müsait bil. Kendine göre müsait yer beklersen, o yeri hiç bulamayabilirsin.
* Bir günde ve bir zamanda yapman gereken bir işi, bir dersi, bir vazifeyi [ibadeti] yarına erteleme. Çünkü her günün işi kendine yeter. [Hadis-i Şerifte, “Yarın yaparım diyenler helak oldu” buyuruluyor.]
* Bir zamanda yalnız tek bir işi yap, yalnız bir ders, bir kitap, hatta bir konu üzerinde çalış. Tâ ki, dikkatin ve kuvvetin yayılıp zayıflamasın. Bir zamanda birden fazla işi yapayım diyen hiçbirini tam ve temiz yapamaz. Dünyaca tanınmış, en büyük İslam Âlimlerinden biri olan İmam-ı Gazali’ye İhya-i Ulum adlı muazzam eserini nasıl bir çalışma ile vücuda getirdiğini sormuşlar: “Bir zamanda yalnız bir konu, bir mesele üzerinde çalıştım” demiş.
Faydalı çalışmak, vakti doldurmak değildir, vakti kıymetlendirmektir, yani, dünya ve ahirette faydasını göreceğimiz neticeleri elde etmektir.
Tertip ve düzen sahibi olmak için namazları aksatmadan kılmak gerekir. Namaz alışkanlığın, diğer işlerini de düzenli hâle sokar.
Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)