ARKA KAPIDAN FİRAR EDEN ÜRKEK ERKEKLER(!)
Modern zamanların modern insanı, daha önce bu gün kadar rayından çıkmış mıydı doğrusu bilemiyorum. Mevsimlik davalar, Mevsimlik aşklar, Mevsimlik sevgi ve dostluklar, anlık fikirler ve anlık saf değiştirmeler; hepsi bu çağda yaşayan kirli insanların getirileri...
Baktığımızda, Siyasette, sosyal hayatta, aile mefhumunda ve yaşamın diğer alanlarında meydana gelen süfli tahribatlar kadar, insanın insan olma vasfı üzerinde de aynısının vuku bulduğunu görmekteyiz!
Siyaset sahnesinde rol alan, sözüm ona birçok kimsenin; vatan, din, namus ve hürriyet mefhumunu hiç önemsemedikleri bir gerçektir. Bu gerçeği, her birimiz her gün Televizyon ekranlarında ve yazıl basında; politikacıların tekme tokat ve küfürlü kavgalarını ya okuyor ya da seyrediyoruz.
Kimsenin, kimseye tahammülü olmadığı toplumların akıbeti kötüye gittiğinin işaretidir. Bu gün, "A" grubunda yer alıp ve insanların huzurunda şeref ve namus (!) yeminiyle; hakkın ve haklının yanında, haksız ve zulmün karşısında olacağına söz veren bir çok kimsenin; kısa bir zaman sonra, doksan derece dönüş yapan aynı kimse ve kimselerin bu sefer, "B" grubuna geçiş yaptıkları ve aynı nakaratları tekrarlamaları insanı delirtecek kadar vahim...
Demek ki, söz konusu kimselerin dünyasında; hizmet mizmet hepsi fasafiso diye bir şeydir. Bazı öğrencilerin okuldan firar etme yöntemleri eskiden olduğu gibi, bu gün hala devam edegelen bir firar yöntemidir!
Bazı çocuklar sabah, kahvaltısını yapar, çantasını sırtına alır, babasından harçlığını da aldıktan sonra güya; okula gidiyorlar. Evdekilerin gözünden kaybolduktan sonra, kuytu yerlerde kendisi gibi arka bahçeden firar eden arkadaşlarıyla buluşup akşam paydosuna kadar gülle vs. oynayıp dururlardı. Akşam olunca da yorgun argın güya okuldan gelir gibi eve dönerlerdi.
Şimdi, öğrencilerin söz konusu firar etme yöntemlerini hatırladıkça; günümüzün politikacılarının yaptıkları tutarsızlık yöntemlerini hatırlıyorum. A'den Z'ye, artık toplumun kahır ekseriyeti; memlektin idaresine talip olan politikacılara güvenmez hale gelmişlerdir. Nedeni ise, söz konusu kimselerin tutarsız oluşları!
Düşünün, bir insan milletvekili oluyor... Milletin Vekili, yani temsilcisi, hakkını arayan ve savunan adam vs. Bu adam, siyasi velayetleriyle gittiği yerde; müvekkili olduğu insanlara hizmet edeceği yerde, yetkisinin gölgesinde başka işlerin peşinden koşuyor. Senede bir kez memleketine ya gelir ya gelmez. Geldiğinde de, insanlara tepeden bakıp onları, hiçbir şey bilmez, cahil ve güdük insanlar olarak görüyor.
Şimdi böylelerinden, memlekete ve insanlara ne fayda gelecek siz karar verin. Arka bahçeden firar eden o günün öğrencilerinin hiç olmazsa; öğretmenlerini gördüklerinde, saygı ve korkudan yollarını değiştirirler. Oysa bu günün sözüm ona, halkın onayı sayesinde bir yerlere gelenlerde; insanlara karşı ne saygıları ne de vefaları kalmıştır.
Yıllar önce, bir arkadaşımdan şöyle bir söz duymuştum; başkalarını enayi ve keriz yerine koyanlar, enayi ve kerizlerin ta kendileridir demişti! O gün, pek almam vermesem de; bu gün onun o sözünün ne kadar anlam ifade ettiğini daha iyi alıyorum. Anlayan anladı galiba!
Hasılı kelam, arka kapıdan firar edenler; erkek gibi erkek olan kimselerin değil; erkek geçinen ürkeklerin mesleğidir! Vesselam.
27 Ekim 2022.