‘DEĞERLERİNİZİ SATMAYIN ..!’
Umudun, yaşam sevincinin, huzurun bir topluma kazandırdığı dinamizm çok değerlidir. Bunların olması, birlik ve beraberlikle, hukukun üstün olmasıyla ilişkili olduğu bilinen bir gerçek. Platon; ‘Gücün haklı çıktığı yerde, adalet bekleme. Güce tapan insanların olduğu yerde huzur bekleme’ der. Bu bakımdan toplumlar hukuka ve değerlerine sahip çıktıkça ruhen ve madden müreffeh olurlar.
Sevgiyi, ahlakı, hayayı, şerefi, merhameti, hukuku, dayanışmayı ve hatta aşağıdaki hikayede bahsedilen bir köpeği bile satmanın topluma ve kendimize, bizden sonra gelecek nesle ne büyük bir kötülük olduğunu belirtmek istedim. Keşke buna ihtiyaç olmasaydı.
Sayın Vedat Kahyalar, ‘DEĞERLERİNİZİ SATMAYIN ..!’ başlıklı yazısında güzel bir hikaye paylaşmış:
“İngiliz general, koyunlarını otlatan çobanı uzaktan bir müddet izledikten sonra, yanına yaklaşır ve ;
“Eğer sürüyü koruyan köpeğini öldürürsen Sana 100 sterlin vereceğim der.”
Uzun zamandır zor şartlarda yaşayan çoban için büyük paradır bu miktar..
Ancak köpek de çok kıymetlidir.
Çobanın tek güvendiği, sürüsünü idare eden, her türlü tehlikeye karşı koruyan, hasta olan koyunun başında bile günlerce aç susuz bekleyen, bir varlıktır köpeği.
Ama teklif edilen para, 100 sterlin.
İyi para..!
Çoban, köpeği yakalayıp generalin önünde keser ve alır parayı.
General;
Köpeğin derisini yüzersen,
100 sterlin daha veririm der..
Çoban bu sefer düşünmeden, yüzer deriyi ve alır parayı.
General;
Köpeği parçalara ayırırsan, 100 sterlin daha der…
İş raydan çıkmıştır artık.
Ayırır parçalara, alır parayı…
İşi biten general ordan ayrılırken, bu sefer teklif çobandan gelir;
“100 sterlin daha verirsen, köpeğin etinden de yerim..”
General cevap verir;
Asla..! Benim amacım, değer verdiklerinize karşı yaklaşımınızı öğrenmekti. Sen para için yoldaşın, yardımcın, her şeyin olan köpeği feda ettin…
Ben ihtiyacım olan şeyi öğrendim.
Sonra yanındakilere dönüp;
“İnsanlar bu karakterde olduğu müddetçe korkmayın, her şeyi yaptırabilirsiniz der.”
Parası olup, değeri olmayan insanlar,
değeri olup parası olmayan insanların hayat anlayışını değiştirdi..
Artık slogan belli..
“Paranın satın alamayacağı şey yoktur…”
Şahsi menfaat için insanların satamayacağı bir değer kalmadı maalesef. Ama az paraya, ama çok paraya.Bazen paraya,bazen makam mevkiye…
Kazanmak için satanlar ;
Aslında tamamen kaybettiklerini farketmiyorlar çoğu zaman…
Kimileri de farkettiği halde satıyor. Sureti haktan görünüp,
Sizden köpeğinizi isteyen çok olacak.
Bugünlerde fazlasıyla olduğu gibi.
Ne köpeğinizi satın, ne de başkasının köpeğine göz koyun..
Çünkü değerlerini para için satanlar, sattıkları kişinin köpeği olmaktan, başka işe yaramazlar..
Paranın açamayacağı kapı yok diyenler, Aslında ,”para için her şeyi yaparım.” diyenlerdir…”
Ne yazık ki değerler aşındı ve hor kullanıldı. Din ve şeref dahi ucuz meta ve makamlar uğruna satılır oldu.
Oysa ne içten okurdu ve belki de özlemiştir bu toplum, Cahit Sıtkı Tarancı’ nın şiirini:
“Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin-fakir, ne sen-ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.”
Madem öyle satmayalım, satanlarla birlikte olmayalım, ahlaktan, birlik ve dayanışmadan, haktan, hukuktan ayrılmayalım. İyilere/iyiliklere, değerlerimize ve birbirimize sahip çıkalım.
Selam ve dua ile.