KALB KÂBE’DEN KIYMETLİ Mİ?
Muhterem Kardeşlerim…
Kalb, Kâbe’den üstündür.
Yunus Emre bir şiirinde, “Bir gönül yapmak, yüz Kâbe’yi yapmaktan iyidir. Kalb kırmak ise, Kâbe’yi yıkmaktan daha kötüdür” diyor.
Efendim;
Kâbe’yi yapan insandır, kalbi ise Allahü Teâlâ yaratmıştır. Müminin kalbi için Allah’ın evi denir.
Bir dörtlük:
Hiç kimseye yan bakma!
Öfkelenip sert çıkma!
Kalb Allah’ın evidir,
Bu evi sakın yıkma!
İmam-ı Rabbani hazretleri de buyurdu ki:
Kalb, Allahü Teâlâ’nın komşusudur. Allahü Teâlâ’ya kalbin yakın olduğu kadar hiçbir şey yakın değildir. Mümin olsun, âsi olsun, hiçbir insanın kalbini incitmemeli, çünkü âsi olan komşuyu da korumak lazımdır. Kalb kırmaktan çok sakınmalı! Allahü Teâlâ’yı en ziyade inciten küfürden sonra, kalb kırmak gibi büyük günah yoktur. Çünkü Allahü Teâlâ’ya ulaşan şeylerin en yakın olanı kalbdir. İnsanların hepsi, Allahü Teâlâ’nın köleleridir. Herhangi bir kimsenin kölesi dövülür, incitilirse, onun Efendisi elbette gücenir. Her şeyin biricik maliki, sahibi olan Efendinin şanını, büyüklüğünü düşünmelidir. (3/45)
Bir beyit şöyledir:
Pek çok dikkat ederim, kırmamaya kalbini,
Korkarım kalb kırmaktan, kul hakkı yakar beni.
Bir Hadis-i Şerif meali de şöyledir:
“Bir Müslüman’ın kalbini kırmak, haksız olarak incitmek, Kâbe’yi 70 kere yıkmaktan daha günahtır.” [Rıyad-un-Nasihin]
Kalb kırmak çok günah olduğu gibi, o kalbi yapmak yani gönül almak da büyük sevabdır.
İşte bundan dolayı Yunus Emre, “Bir gönül yapmak, yüz Kâbe’yi yapmaktan iyidir” demiştir. Burada Kâbe küçümsenmiyor, gönül yapmanın önemi vurgulanıyor. Bu inceliği iyi anlamalıdır.
Amentü (Tecdid-i İman ve Tecdid-i Nikah Duası)
Her Müslüman, çocuklarına “Amentü Billahi ve Melaiketihi ve Kütübihi ve Rüsulihi vel Yevmil Ahiri ve bil Kaderi Hayrihi ve Şerrihi Minallahi Teâlâ Vel-Ba'sü Ba'del Mevti Hakkun Eşhedü en La İlahe İllallah ve Eşhedü Enne Muhammeden Abdühü ve Resulühü” ezberletmeli, manasını iyice öğretmelidir! Çocuk bu altı şeye inanmazsa büluğa erince Müslüman değildir, mürted olur.
Tecdid-i İman Duası
Ya Rabbi! Büluğa erdiğim andan bu ana gelinceye kadar, İslam düşmanlarına ve bid'at ehline aldanarak, edindiğim yanlış, bozuk itikadlarıma ve bid'at, fısk olan söylediklerime, dinlediklerime, gördüklerime ve işlediklerime pişman oldum, bir daha böyle yanlışları yapmamaya azm, cezm ve kasd eyledim. Peygamberlerin evveli Âdem aleyhisselam ve ahiri bizim Peygamberimiz Muhammed aleyhisselamdır. Bu iki Peygambere ve ikisi arasında gelip geçmiş Peygamberlerin hepsine iman ettim. Hepsi haktır. Bildirdikleri doğrudur.
“Âmentü Billah ve Bi-mâ Câe Min İndillah, Alâ Murâdillah, ve Âmentü Bi-Resûlillah ve Bi-mâ Câe Min İndi Resûlillah Alâ Murâd-i Resûlillah, Âmentü Billâhi ve Melâiketihi ve Kütübihi ve Rüsülihi Velyevmil-Âhiri ve Bilkaderi Hayrihi ve Şerrihi Minallâhi Teâlâ Vel-Ba’sü Ba’del Mevti Hakkun Eşhedü En Lâ İlâhe İllallah ve Eşhedü Enne Muhammeden Abdühü ve Resûlüh.”
Tecdid-i İman ve Nikâh Duası
Nikâh tazelemek çok kolaydır. Bir erkek, hanımından vekâlet aldıktan sonra, hanımını tanıyan iki erkek şahit yanında, (Öteden beri, nikâhlım olan hanımımı, onun tarafından vekâleten ve tarafımdan asaleten kendime nikâh ettim) derse nikâhı tazelenmiş olur.
Şu duayı da okumak iyi olur:
“Allahümme inni üridü en üceddidelimane vennikaha tecdiden bi-kavli lailahe illallah Muhammedün resulullah.”
Allahü Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)