YOLDA OLMAK
Yolda olmak, yolcunun; yolun kural ve kaidelerine riayet etmesine bağlıdır. Yolun kural ve kaidelerine riayet etmeden yola çıkanlar; yolun hakkını veremedikleri gibi, yolda olanlara da zarar vermeye başlarlar!... Peki, yolda olmanın kural ve kaideleri nelerdir?
Yolda olmak; bir yönüyle yolcu olmak, diğer bir yönüyle yolun oğlu olmaya bağlıdır.
Yolcu olmak; Aziz ve Celil Rabbimiz tarafından, tarifi yapılmış olan yolda olmakla mümkündür. Yoksa, herkes; önüne çıkan her bir çığır ve patikayı yol belleyip ona revan olup gider ki, sonu felaketlere çıkar.
Rabbimiz, "yolu" bakınız şöyle tarif edip bizi uyarıyor:
"Şüphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur, öyleyse ona uyun. Başka yollara uymayın ki, o yollar sizi grup grup parçalayarak Allah’a giden yoldan ayırmasın. İşte bunlar, kendisine karşı gelmekten sakınmanız için Allah’ın size emrettiği hususlardır. (En'am,153) Evet, yolda olmak; nasıl bir yolun yolcusu olmamız gerektiği hususunu, bu ayetle anlamış olduk.
Tabi, tarifini ilahi kelamda bulan yola yolcu olmanın bir takım ilke, prensip, sıkıntı ve zorlukları da vardır. Söz konusu olan, sıkıntı ve zorluklara tahammülü olmayanların; yolda olmaları mümkün değildir.
Bu ayeti kerimenin tefsirinde, Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır; Abdullah ibn-i Mes'ud (r.a)'dan şu hadisi Şerifi nakledip, söz konusu ayette "yol" 'un ne manaya geldiğini en sarih, açık ve anlaşılır bir şekilde izah etmektedir. Şöyle ki: Abdullah ibn-i Mes'ud (r.a) demiştir ki: "Efendimiz (s.a.v) bir düz çizgi çizdi, "bu rüşd yoludur dedi." Sonra bunun sağından ve solundan birçok çizgiler çizdi, "bunlar da birtakım yıllardır ki, her birinde bir şeytan vardır, ona çağırır." Dedi. Sonra da bu ayetleri (En'am 153) okudu. Kısaca Allah'a gidilir sanılan birçok yollar vardır. Nitekim Allah'a yol, yarattıkların nefisleri kadardır, yani o kadar çoktur" denilmiş.
Fakat bunların içinde gerçekten Allah yolu, Allah'a ulaştıran ve Allah'ın koyduğu, Allah ve elçileri tarafından davet olunan hak yol, doğru yol bir tanesidir ki, taraftarlarını toplayan, birleştiren, dağıtmadan, aldatmayan, Tevhîd yoludur. Herhangi bir hususta hak birdir, bâtıl çoktur. Evet, yukarıdaki bilgilerden de anlaşıldığı vecihle; Hakkın yolu birdir, bâtıl ve bâtıla giden yolların sayısı bir hayli çoktur. Mesela günümüz modern dünyasında; eşitlik, hurriyet, özgürlük, hak ve hukuk adı altında insanları bâtıla çağıran milyonlarca şeytani ideolog/ideolojinin varlığı söz konusudur.
Komünizm, Kapitalizm, Soyalizm, Kemalizm, Milliyetçilik, Ateizm, Deizm, Agnostizm, Demokrasi, Laisizm ve daha niceleri; hepsinin tek ve ortak yönleri, insanları bâtıla ve küfre davet etmeleridir. Dolayısıyla, bu gün; söz konusu ideolojilerin peşinde koşuşturup, insanları o bâtıl yollara davet edenlerin isimleri Ahmet veya Mehmet olsa da; onlar Hakkın yolu olan Tevhid yolunun yolcuları değil, şeytanın ve bâtılın izinde gidenlerin yolundadırlar.
Yolda olmak; Allah (c.c) ve O'nun Şanlı elçilerinin, Tevhîdi davetine icabet edip; ve o yolun kural ve kaidelerine kayıtsız şartsız teslim olmakla mümkündür. Yoksa, herkes alır katar önüne bir yol; ve bâtıla Hakkın kisvesini giydirmekle insanları kandırmaya başlar. Tıpkı, günümüzdeki politikacıların yaptıkları gibi.
Seçimden seçime, insanların arasına karışarak; bir sürü hayali vaatlerle insanları kandirabilmek için, söylemedikleri yalan, oynamadıkları ip, vermedikleri söz neredeyse kalmamaktadır!
Birde, yaldızlı lafları ve gayri samimi birçok sloganları vardır ki; akıllara zarar... Vel hasıl, yolda olmakla; yolda olmamanın kural ve kaidelerini insanlar değil; Allah (c.c) ve O'nun şerefli elçileri belirler. Şair şöyle der:
Kim ki, yolda olmak ister.
Asla olmasın yanar döner!
Hakkın yolu Tevhiddir bil,
Başka yollar, nara gider!
Hakkın yolu Kur'an yolu,
Reddediyor sağı solu.
Müstakimden firar eden
Od'u boylasın dolu dolu!
Yolda olun, sağlıcakla kalın efendim.
18 Ağustos 2022