İNSANA DÜŞEN ÇALIŞMAKTADIR.
Yeryüzünde, hiçbir varlık çalışmadan, hiçbir şey elde edemez.
Karınca, yazın çalışır, kışın da dinlenir. Yazın, çalışmasaydı, kışın açlıktan ölürdü. Bir kuş, yuvasında bekleyen yavrularına rızık getirmeden, yiyecek getirmeden, yumurtasından yeni çıkmış yavruların, yaşaması hayal olurdu.
Bir öğrenci, ders çalışmadan, hedefine ulaşamaz. Okula gitmeden, öğretmen dizinden oturmadan, kalem, defter tutulmadan okuma ya geçilmez. Yediğimiz yiyecek, çiğnenmeden boğazdan geçmez. Yutmaya çalışırsak ya ölür ya da sakat kalırız. Bir bebek, beslenme olmadan hayatta kalmaz. Çalışan öğrenci, başarılı öğrencidir.
Bir memur, işe gitmeden maaş alamaz. Bir çiftçi, tarlayı ekmeden, biçmeden bir mahsul elde edemez. Alın teri dükmeden herhangi bir kazanç elde edemez.
Emek olmadan, kazanılan her beleş para bir yüktür.
Emek olmadan, kazanılan her değer, içi boş bir balondur.
Biz, boş lak laka yapan insanlara selam vermeyen bir medeniyetin mensuplarıyız. Boş oturmak, yerin de oturmak, hareketsiz yerin de beklemenin taşlara mahsus olduğunu bilmeliyiz. Yerinde oturup, nimet bekleyen bir insanın, bir taştan farklı olmadığını bilmeliyiz.
"İnnel insane, illa ma saa".
"İnsana, ancak çalışmanın karşılığı var," prensibini hayatta düstur edinmeliyiz.
İster Mümin olsun ister Ateist olsun ister Gavur olsun... Fark etmez. İlahi Adalet gereği, insana çalışmanın karşılığı vardır.
Düzenli çalışmak, hayatta başarılı olan, tüm başarılı insanların ortak paydasıdır.
Alman, Japon milletleri teknoloji de ekonomi de iktisatta başarılı kılan şey, çalışkan olmaları ile doğru orantılıdır.
Bugün, yeryüzünde bir insan, bir millet aç ve sefil durumda ise, bunun tek bir sebebi var. O da tembel tembel oturmasından kaynaklanıyor. Ya da kendilerine verilen nimetlere sahip çıkmadıklarından dolayıdır. Afrika, orta doğu coğrafyası, bunun en tipik örneğidir. Afrika madenleri, Sömürgeciler tarafından talan edilirken, Afrika milletleri ise, seyirci kalmışlardır.
Üretken olmak, çalışkan olmak bir mümin vasfıdır.
Bütün gelişmiş medeniyetlerin temelinde, gayret, çaba ve sabır vardır.
Gelişmiş İslam medeniyeti bunun bir yadsımasıdır.
Dört halife dönemi, Selçuklu dönemi, Endülüs dönemi, Osmanlı dönemi... Bu medeniyetler alın teri dökülerek oluşmuş medeniyetlerdir. Kendi kendine oluşmuş, bir medeniyet olmamıştır. Gökyüzün de sefere çıkılmış ise, füze yapılmadan çıkılmaz. İhalar, sihalar çalışkan mühendislerin, çabası ile ortaya çıkmıştır. Maddi olarak tüm zengin insanların, ortak noktası çalışkan olmalarıdır.
Yeni haber, dünyanın en zengin insanlar dan biri olan bir Amerikan, çözülen buzullar da hemen maden aramaya başlamış. İşte, durmadan çalışmak. Hem insana huzur verir hem de servet verir.
Millet olarak, bize düşen, gayret, sebat ve zafer olacaktır.
Kalın selametle.