DİNİ BOZMA GAYRETLERİ
Muhterem Kardeşlerim…
Dini bozma gayretleri içinde olanlar şöyle diyor:
1- Hadis külliyatının, Kütüb-i sitte’nin içindeki sahih hadisleri bir araya getirmeli.
2- Hadis ravileri adil ve güvenilir olsa da, bunları çağın teknolojisine göre düzeltmeli.
3- Hadisler Kur’anı nesh edemez.
4- İslam âliminin mezhebi olmaz.
5- Harem selamlık uygulaması, töreyle, kıskançlıkla ilgilidir, dinde yoktur.
6- Bir kadının erkeklere kıldırdığı namaz için, geçersiz denemez.
7- Peygamber, biat alırken kadınlarla tokalaşmamış; ama bundan tokalaşmanın haram olduğu gibi bir sonuç çıkarılamaz.
Bu görüşler dine aykırıdır.
Efendim;
Kısaca cevap verelim:
- Kütüb-i Sitte’deki Hadis-i Şeriflerin hepsi sahihtir. İslâm Âlimi, Resulullah efendimizin vârisidir, herkesten daha çok Allah’tan korkar ve kitabına uydurma hadis almaz. (Uydurma hadis), bu sözü Allah Resulü söyledi diye iftira etmektir. Sıradan bir Müslüman’ın bile hayalinden geçiremeyeceği bu iftirayı, bir Ehl-i Sünnet Âlimine yakıştırmak, çok çirkindir.
- Hayret, “Âdil ve güvenilir olsa da” deniyor. Yani, “Bu sözü Allah Resulünün söylediği kesin olsa bile, Allah Resulü, günümüzün meselelerini bilememiştir, yanlış söylemiştir. Biz onun yanlışlarını, çağın teknolojisine göre düzeltelim” demektir. Bu iddiayı bir Müslüman nasıl yapar ki?
- Âyet-i Kerimeler, Hadis-i Şerifle de nesh edilebilir. Mesela zekât, Kur'an-ı Kerimde bildirilen 8 sınıf Müslüman’dan birine verilir. Sekizinci sınıf, (Müellefe-i Kulüb) denilen kimselerdi. Hazreti Ebu Bekir zamanında, Beyt-ül-Mal emini olan Hazreti Ömer, Muaz hadisini okuyarak, Müellefe-i Kulub olanlara zekât verilmesini, Resulullah’ın nesh ettiğini bildirdi. Halife ve Eshab-ı Kiramın hepsi, bunu kabul ederek, nesh edilmiş olduğunda ve artık bunlara zekât verilmemesi gerektiğinde icma hâsıl oldu.
İslamiyet’e yardım için, düşmanın zararını önlemek için, onlara mal, para her zaman verilir; ama bu Beyt-ül-Malın zekât bölümünden değil, başka bölümünden verilir. Müellefe-i Kulüb denilen kimselere, mal, para vermek değil, onlara zekât vermek yasaktır. (Bedayı)
- “Âlimin mezhebi olmaz” demek de çok yanlıştır. Müctehid olan Âlimin mezhebi, kendi ictihadlarıdır. Bugün müctehid olmadığına göre, herkesin bir mezhebe uyması şarttır. İmam-ı Rafii, İmam-ı Nevevi ve İmam-ı Razi gibi Âlimler buyurdu ki: Bugün Müctehid kalmadığında âlimler sözbirliğine vardı. (M. Nasihat)
Müctehit olmayan her Müslümanın, dört hak mezhepten birine tâbi olması şarttır. (İmam-ı Şarani, Ahmed Tahtavi, İmam-ı Rabbani, Yusuf Nebhani…)
- Dinimizin yasakladığı hususlara töre, kıskançlık deniyor. Resulullah Efendimizin mübarek hanımı Ümm-i Seleme Validemiz anlatır:
Meymune ile Resulullah’ın yanındaydık. Gözleri görmeyen İbni Ümmi Mektum izin isteyip içeri gireceği sırada, Resulullah bize, “içeri geçin” buyurdu. “O âmâ değil mi, bizi görmez” dedim. “O sizi görmez; ama, siz onu görürsünüz” Yani, o körse, siz kör değilsiniz buyurdu. (Tirmizi, Ebu Davud, İ. Ahmed)
İki Hadis-i Şerif meali de şöyledir:
“Yabancı kadını görünce, yüzünüzü ondan ayırın! Ansızın görmek günah olmaz ise de, tekrar bakmak günah olur.” [Ebu Davud, Darimi]
“Ey kadınlar, ancak mahreminiz olan erkeklerle konuşun, mahreminiz olmayanlarla konuşmayın!” [İbni Said]
- Kadın, erkeğe imam olamaz. Kadının kadına imamlığı da, mekruhtur. (Nimet-i İslam)
- Zaruretsiz yabancı kadınla tokalaşmak haramdır. Hazreti Âişe Validemiz buyurdu ki:
“Resulullah, namahrem hiçbir kadınla tokalaşmadı.” [Buhari, Müslim]
İki Hadis-i Şerif meali de şöyledir:
“Elbette ben [yabancı] kadınlarla tokalaşmam.” [Nesai, İbni Mace, Taberani]
“Başına bir şişle vurulmak, yabancı kadına dokunmaktan hafiftir.” [Beyheki]
Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin, dini bozma gayreti içersinde olanları da ıslah eylesin ve bizleri onların şerrinden muhafaza eylesin inşaallah. (Amin)