ZEYTİN YEME ADABI
Birkaç kişinin yemek yediği bir sofrada adam çatalını zeytin tabağına uzattı. İlk gözüne kestirdiği zeytini çatalıyla kontrol edemeyip kaydırınca diğerine yöneldi. Aynı akıbete uğrayan zeytin, tabağın en derin tarafına kaydı. Adam pes edecek gibi değildi. Sıradakine çatalını uzattı ki, bu sefer de biraz küçük olan o zeytini beğenmedi. Bu sefer beğenmediği bu zeytini defalarca ağzına soktuğu çatalı ile kenara itti, sonra diğerini, sonra diğerini.
Nerdeyse zeytin tabağında çatalının değmediği bir zeytin kalmadı. Çatalıyla zeytinleri yakalayamayınca çatalı bırakıp bir zeytini az önce ekmeğini yoğurt içine bandırırken yoğurt bulaşmış ve köklerine kadar ağzına sokup bir güzel yaladığı parmaklarıyla aldı. Tabi bu zeytini alırken de bir kaç zeytine daha dokunmuş oldu... Neyse ki, sonunda bir zeytin ağzına almayı başarmanın keyfi ile çekirdeğini ağzının içerisinde dişlerinin yordamıyla acaip bir diş sesi de çıkararak çekirdeği sıyırmaya muvaffak olmuş olmalı ki, bu sefer de elini ağzına götürüp çekirdeği avucunun içine alıp tabağa attı. Bu kadar da olmaz diyenleri duyar gibi oluyorum ama maalesef anlattıklarımın hepsi gerçek ve hemen her kesin de şahit olduğu veya bizzat kendisinin yaptığı bir vaziyettir. Lakin önemsenmediği için dikkatlerden kaçan bir durumdur.
Bu tür davranışlar gösterenler sadece kendi nefsini düşünüp sofradaki diğer insanları önemsemeyen, kendi davranışlarının kötü olduğunu kabul etmeyen ve hatta farkında dahi olmayan kişilerdir. Bu şekilde e bencil davranarak sadece kendi nefsini düşünen insanlar aynı zamanda söz edepten adaptan açılınca da tabir caiz ise, "mangalda kül bırakmayan", bu konuda vaaz vermeye dahi kalkan kişilerdir.
“Gerçekten, insan, ‘bencil ve haris’ olarak yaratıldı. Kendisine bir şer (kötülük) dokunduğu zaman feryadı basar. Ona bir hayır dokunduğunda engelleyici olur (veya cimrilik eder).” (Mearic Suresi, 19–21). ayetleri daha dikkatli olunması noktasında dersler içermektedir.
Adap “edep” kelimesinin çoğulu durumunda olup, Yol, yordam, yöntem ve kurallar bütünü anlamına gelmektedir. Hayatın iyi ve değerli olabilmesi için her alanda bazı kurallar olmalıdır. İyi Yaşayabilmek için edep dairesini terk etmemek gerekir. Evde, pazarda, çarşıda kısacası hayatın her aşamasında kurallar olmalı ve kişi bunlara uymalıdır. Amaç birlikte yaşamada başkalarının haklarını çiğnemeden, aksine başkalarının da haklarını gözeterek daha kaliteli ve daha huzurlu bir yaşam sürmektir.
Edep aynı zamanda, güzel terbiye, iyi davranış, güzel ahlak, hayâ, nezaket, zarafet gibi manalara gelir. Buradan hareketle oturmanın, kalkmanın, konuşmanın, su içmenin, yemek yemenin kuralları adabı olmalıdır.
Zeytin başta olmak üzere kahvaltıda bulunan bütün yiyecekler için yemenin adabı da şöyle olmalıdır. En başta herkes için kişiye özel bir tabak olmalıdır. Zeytin tabağı ve diğer yiyeceklerin yer aldığı tabaklar genel olarak ortaya konmalı, yani bir büfe oluşturulmalıdır. Her bir yiyeceğin yanına da alıp kendi tabağına ya da önüne almak üzere kullanılacak kaşık olmalıdır. Kişi yiyebileceği kadar zeytini bu kaşıkla alıp tabağına koymalı, zeytinleri ses çıkarmadan sofradaki diğer kişilerin de hassasiyetlerini düşünerek ağzına koymalı, ağzı kapalı olarak çekirdeğini sıyırdıktan sonra bir peçete marifetiyle tabağının altında bir yerde gizlemelidir.
Birlikte yaşamada başkalarının haklarını çiğnemeden, aksine başkalarının da haklarını gözeterek daha kaliteli ve daha huzurlu bir yaşam sürmek dileğiyle,
Afiyette kalın.
Samburek47@gmail.com