“MEN HADİME HUDİME=HİZMET EDEN HİZMET GÖRÜR”
Muhterem kardeşlerim…
Yerel seçimler kapıda, 1 yıl gibi kısa bir süre var. Birçok insanımız göreve talip olacaklar. Tabi seçilecek kimsenin işinin ehli olmasına dikkat şarttır. Hele birlikte çalışacağı, beraber karar alacakları Meclis Üyelerinin de aynı düşüncede, önce Allahu Teâlâ’nın rızasını, sonra milleti ve memleketi düşünen, ileri görüşlü, halis ve adil insanlardan olması çok önemlidir. Yani; talip olanların da niyetleri tek kelimeyle hizmet olmalıdır. Zira hizmet nimettir. “Men Hadime Hudime=Hizmet Eden Hizmet Görür”. Muhtaçlara hizmet ve iyilik etmek daha çok sevab olur.
Bir Hadis-i Şerif şöyledir:
“Dul ve yoksullara hizmet eden, fi-sebilillah cihad eden gibidir.” [Buharî]
Efendim;
Hizmet etmekten bahsetmişken yine İslam Ahlakı ve Tam İlmihal Saadeti Ebediyye’den faydalanarak sizlere hizmet ile ilgili bazı hadislerden de hatırlatmalar yapalım istiyorum.
Hizmet; insanlara maddî veya manevî yönden yardımcı olmak, onlara iyilik etmektir. Hizmet edenin Allah katında değeri diğerlerinden üstündür.
Bir Hadis-i Şerif meali şöyledir:
“İnsanların efendisi onlara hizmet edendir.” [Ebu Nuaym]
Bir toplumda en çok hizmet eden, en çok sevabı alır. Seferde ve savaşta hizmet, başka zamanlardakine göre daha kıymetlidir.
İki Hadis-i Şerif meali şöyledir:
“Seferdekilerin efendisi, onlara hizmet edendir. Hizmette önde olan kişiyi, o topluluk, şehid olma durumu hariç, hiçbir amelle geçemez.” [Hâkim]
“Allah yolunda savaşanların en üstünü, savaşanlara hizmet edendir. Sonra da onlara haber getirendir.” [Taberanî]
Hizmette, ana baba daha önemlidir. Memleketine hizmet etmekle, o memlekette yaşayan ana babasına da hizmet etmiş olur.
Bir Hadis-i Şerif şöyledir:
“Ana babasına hizmet edenin ömrü, bereketli ve uzun olur.” [İslâm Ahlâkı]
Allah için hizmet edene, muhakkak hizmet edenler bulunur. “Bir genç, bir ihtiyara yaşından dolayı hürmet ederse, o genç ihtiyarlayınca, Allahü Teâlâ, ona hizmet edecek gençler yaratır” Hadis-i Şerifi, “Men hadime hudime=Hizmet eden hizmet görür” Hadis-i Şerifine bir örnektir.
Her ne şekilde olursa olsun, yardım ve hizmet çok sevabdır.
İki Hadis-i Şerif:
“Bir mümini sevindirene, maddî veya mânevî bir hacetini görene, Allahü Teâlâ, Kıyamette ona hep hizmet edecek birini yaratır.” [Taberanî]
“Allahü Teâlâ’nın farzlardan sonra en çok sevdiği iş, bir mümini sevindirmektir.” [Taberanî]
“Bir kimse, din kardeşinin bir işine yardım etse, Allahü Teâlâ da onun işini kolaylaştırır. Bir kimse, bir Müslüman’ın sıkıntısını giderir, onu sevindirirse, kıyamette en sıkıntılı zamanlarında, Allahü Teâlâ onu sıkıntıdan kurtarır. Bir Müslüman’ın ayıbını, kusurunu örtenin, ayıplarını, kabahatlerini de kıyamette Allahü Teâlâ örter.” [Buhari, Müslim]
“Bir kimse, din kardeşine yardım ettikçe, Allahü Teâlâ da ona yardım eder.” [Müslim]
Vefasız olmayalım, Mehmet Salih Önen ismini yaşatalım
Efendim; son günlerde dile getirdiğimiz ‘Ahde Vefa’ konusunu yine gündeme taşımak istiyoruz. Zira bir Urfalı, insanoğlu bu kadar vefasız olmamalı.
(Şanlıurfa merkez mezarlığına da ismi verilmiş olan - Bedirzaman Mezarlığı) Bediüzzaman Şeyhinin torunu olarak bilinen, Hocaların Hocası, Edebiyatçı, Kültür Ataşesi, kendisine verilen yüksek makamları doğup, büyüdüğü memleketi Şanlıurfa’ya Meslek Yüksek Okulu açılsın diye elinin tersiyle iterek gelip Urfa’da Harran Üniversitesine bağlı Meslek Yüksek Okulunu hizmete açan kurucu Müdür merhum Mehmet Salih Önen amcanın isminin mutlaka Üniversite Senatosunun alacağı kararla kurucusu olduğu Meslek Yüksek Okula verilerek yaşatılması en güzel vefa örneklerinden olacak.
Aynı zamanda birçok Belediye Başkanımıza, İdarecilerimize de örnek teşkil edecektir ki, onlarda Urfalı değerlerimizin isimlerini adlarına layık tesislere vererek yaşatsınlar.
Vali ve Başkan ile Rektör de destek olmalı
Bu konuda Sayın Valimiz ve Belediye Başkanlarımız ile Harran Üniversitesi Remkörü de bu konuya destek olmalı, üzerlerine düşeni yapmalı, Üniversite yetkililerini ikna etmeli ve Çin/Pekin Büyükelçimiz A.Emin Önen’in merhum babası Mehmet Salih Önen’in isminin kurucusu olduğu Meslek Yüksek Okuluna verilmesini sağlamalıdır diye düşünüyoruz..
Vefasızlık şeytanın hoşuna gider. Mesela arkadaşlar arasındaki sevginin azalması, kırgınlığın zuhur etmesi şeytanı çok sevindirir. Şeytanı sevindirmemek, onun oyununa gelmemek için vefakâr olmalı, arkadaşın kusurlarını fazilet, hakaretlerini de iltifat kabul etmeli. İki arkadaştan biri, diğerine sert bakınca, şeytan sevinip oynar.
Allahü Teâlâ, “Şeytan, aralarını bozmaması için, kullarım güzel konuşsun” buyuruyor. (İsra 53)
Allahu Teâlâ cümlemizi vefalı kullarından eylesin. (Amin)