URFA’DA UCUZ ÖLÜM…
Yaz geldi.
Güneş, uzayan günler, açan çiçekler, özlenen meyveler, öten börtü böcekler…
Buradan bakınca bitmesini istemediğimiz bir mevsim. Ancak her güzelliğin içinde vardır ya bir diken, yaz mevsimin de Urfa için acı bir anlamı var. Ölüm…
“Ne alaka şimdi, sanki mevsimsel mi ölüyoruz?” demeyin. Buralarda ölüyoruz.
Tüm gazeteciler bilir. Yaz gelince başlıklar, manşet konuları değişmez:
“Boğulmalar başladı…
Henüz gencecikti…
Serinlemek isterken canından oldu..
1 haftada … kişi boğularak can verdi.”
…
Geçtiğimiz gün bir araç sulama kanalına uçtu. 1 kişi şans eseri kendi imkanlarıyla kurtuldu. 5 kişinin cansız bedeni çıkarıldı.
Olay, sıradan bir kaza haberi gibi okunabilir ancak aslında bu, hırsızların bir cinayeti!
Kilometrelerce uzunluğundaki kanala iddiaya göre yetkililerce tedbir amaçlı, hani ölümler yaşanmasın diye tel örgüler çekildi. Ancak bu acı kazada görüldü ki kanalda tel örgüler yok. Meğer tel örgüler, hırsızların çaldıkları malzeme olmuş ve hurdacılara satılmış. Hem de bir canın bir nefesine dahi denk gelmeyecek bir ücrete… Tel örgü kazayı önler miydi, aracın düşmesini engeller miydi biraz uzak ihtimal olarak görülse de bu umut, ailelerin yüreğinde daima bir acaba olarak kalacak. Ailelerin işte tam da çalınan bu umudu oldu.
…
Neresinden tutarsak tutalım, tam bir yoksunluk.
Eğitimden, sağlıktan, ekonomik güçten yoksun insanların haksız kazançla hayatlarını yaşama istekleri belki de maddeye verecek parayı bulmak için yaptıkları bu 3 kuruşluk hırsızlık, bugün 5 canı hayattan kopardı.
Devlet Su İşleri (DSİ) yetkilileri yaklaşık 240 km boyunca kanal etrafına tel örgülerin çekildiğini ancak bu kadar büyük bir alanda 24 saat güvenlik bulunduramayacaklarını bildirdi.
Ölünüz var, sebebi belli, faili meçhul.
…
Boğulma yada bu tarz kazaları önleme adına alınan tedbirler var tabi.
Yerel yönetimler yüzme havuzları açarak özellikle çocukları ve gençleri kanal yerine havuzda serinlemeleri için imkan sağlıyor ancak yetersiz. Kentte ekonomik açıdan uygun olan yüzmek için havuzlu tesisler de ne yazık ki yok. Her kanalda da trafik kazalarını önleyecek yada aza indirecek bir tel örgü de yok.
Oysa en sıcak illerin başındayız. Refüjlerde su havuzlarında serinleyen çocuklar bizim utancımız. Bugün tel örgü çalacak kadar yoksunluk yaşayanlar bu ülkenin ayıbı. O tel örgü olmadığı için kanalda can verenlerin ailelerinin acısı hepimizin acısı.
Bu nedenle ölümün bu kadar ucuzlaştırıldığı bir kentte yaşamı kaliteleştirmek için her birimiz, anneler-babalar, öğretmenler, doktorlar, gazeteciler, belediye başkanları, STK temsilcileri gayretlerimizi birleştirmeliyiz.
Kanal boylarında daha başka nasıl tedbirler alınır, neler yapılabilinir mutlaka konuşulmalı.
Okullarda öğrencilere nerelerde yüzülür, yasaklı alanlar görsellerle anlatılmalı.
İlgili kurumlarca yüzme kursu sayısı artırılmalı ve ailelerin çocuklarını kursa göndermesi için teşvikler yapılmalı.
Sağlık kuruluşlarınca boğulma vakalarında yapılacak ilk yardım özellikle kanal boyundaki kırsal mahallelerde anlatılmalı…
Tüm bunlar yapılıyorsa neden yetersiz kalındığı araştırılmalı.
Bu vb. gibi adımlarla bir yazı daha boğulmalarla anmamak adına ve çözümleri yarınlara ertelemeden harekete geçilebileceğine inanıyorum.
Ucuz ölümlerin son bulması dileğiyle…