ŞANLIURFA - Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) ve Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Şanlıurfa İl Başkanı İbrahim Coşkun, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Mart ayı enflasyon verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"ENFLASYON KAYBI GİDEREK ARTIYOR"
Coşkun, TÜİK’in Mart ayı enflasyonunu yüzde 2,46 olarak açıkladığını, üç aylık enflasyonun yüzde 10,06, yıllık enflasyonun ise yüzde 38,10 olarak gerçekleştiğini ifade etti. Enflasyon farkının yüzde 3,83 olarak belirlendiğini aktaran Coşkun, Hakem Kurulu’nun kamu görevlileri için yetersiz ve adaletsiz bir zam belirlediğini vurguladı.
Başkan Coşkun açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“TÜİK tarafından Mart ayı enflasyon rakamı yüzde 2,46 olarak açıklandı. 3 Aylık enflasyon yüzde 10,06, yıllık enflasyon yüzde 38,10 ve enflasyon farkı ise yüzde 3.83 oldu. Kamu İşverenin uzlaşmayı mümkün kılmayan teklifleri sonrası tahkim sürecinde Hakem Kurul’unun yanlış, hatalı, geçersiz ve yetersiz artışı ile kamu görevlilerimizin ve emeklilerimizin alım gücü düşmeye devam ediyor.
Ekonomik hedefler gerçeği, Kamu İşvereni/Hakem Kurulu ise emeği, alın terini ve gelir dağılımını öncelemediği müddetçe kayıplar yaşanmaya, referans alınan hedefler şaşmaya, gelir dağılımı bozulmaya devam edecektir. Merkez Bankası’nın sapma rekorları kıran tahminlerine göre değil, hayatın gerçeğine göre maaş/ücret politikalarının belirlenmesi gerekiyor. Bunun için İşveren tarafı masanın imkanlarını/fırsatlarını iyi değerlendirmeli, şimdiden kayıpları telafi edecek teklife hazırlanmalıdır. Toplu sözleşme masası; sadece Yetkili Sendikalar/Konfederasyon için değil aynı zamanda Kamu İşveren Heyeti için de önemli ve değerli olmalıdır. Sosyal taraflarla istişare edilen ve farklı pencerelerden bakma fırsatı bulunan masanın gücü, etkinliği ve çözüm üretme kapasitesi artırılmalıdır. Bunun için yapılması gereken öncelikle mevcut 4688 sayılı Kanunun değiştirilerek toplu sözleşme görüşmelerine yetiştirilmesi, “Hakem Kurulu”nun “Hakem” ve “Kurul” ismine yakışır hale getirilmesi, sürenin ve sürecin adil ve makul olarak belirlenmesi gerekiyor. Kamu görevlilerimiz ve doğrudan toplu sözleşme masasının kararlarından etkilenen memur emeklilerimiz; 2026 ve 2027 yıllarında enflasyon karşısında kayıp yaşamaya mahkum edilmemelidir. Aksi taksirde bilerek ve isteyerek Hakem Kurulu’nu işaret eden sürecin sonucunu şimdiden öngörüyor, benzer tablonun yaşanacağını hepimiz iyi biliyoruz. Memur-Sen olarak gayretimiz, mücadelemiz ve hedefimiz 4688 sayılı Kanunun evrensel ilke ve normlara uygun hale getirilmesi, çalışanın alım gücünü yükseltmek için toplu sözleşmenin öneminin artırılmasıdır.”