Şanlıurfa’ya sığar mı? Müstakil evlerle Türkiye’nin yeni yerleşim senaryosu

ABD ve İngiltere başta olmak üzere batı ülkelerinde yaygın olan müstakil evler, özellikle apartmanlarda yaşayan insanlar için oldukça cazip bir seçenek olarak öne çıkıyor. Müstakil evler, geniş yaşam alanları, kişisel mahremiyet ve doğayla iç içe olma imkanı sunarken, Şanlıurfa’da ve Türkiye'nin pek çok bölgesinde, insanlar daha dar ve sıkışık mahallelerdeki apartmanlarda yaşamaya devam ediyor. Peki, Türkiye'nin farklı bölgelerindeki konut ihtiyacı göz önünde bulundurulduğunda, eğer evler müstakil olsaydı ne kadar alana ihtiyaç duyulurdu? İşte cevabı…

5

Şanlıurfa dahil olmak üzere Türkiye'nin birçok ilinde, apartman dairelerinde yaşayan kişiler, genellikle daha küçük alanlarda, sınırlı yaşam alanlarında, birbirine yakın konutlarda yaşamakta. Oysa müstakil bir ev, daha geniş bir yaşam alanı, kişisel bahçeler ve daha fazla özgürlük sunabiliyor. 

Ancak bunun da bazı zorlukları vardır. Müstakil evlerin inşa edilmesi için gereken alan, apartman projelerine göre çok daha büyük olacağı için hem inşaat maliyetleri hem de şehir planlaması açısından bazı zorluklar yaratabilir. Bu da mevcut yerleşim planlarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiği anlamına geliyor. 

Türkiye genelinde yaklaşık 1 milyon boş konut olduğu belirtiliyor. Ancak, bu konutlar çoğunlukla dar ve sıkışık apartman dairelerinden oluşuyor. Eğer müstakil evler tercih edilseydi, mevcut boş konut sayısının çok daha yüksek bir alana yayılması gerekirdi. Bu durum, şehirlerin yoğunluğunu artırabilir ve yerleşim alanlarının daha geniş bir alana yayılmasını gerektirebilirdi. 

İsmail Merdan Kocaoğlu bu soruyu yayınladığı bir inceleme videosuyla paylaştı.

Kocaoğlu'nun belirttiğine göre, ABD'de toplumun yüzde 88'i, İngiltere'de ise yüzde 79'u müstakil evlerde yaşamaktadır. Bu oranlar, batı ülkelerindeki yaşam tarzını ve konut tercihlerinin nasıl şekillendiğini gösteriyor. Peki, Türkiye'de müstakil evlerin yaygınlaşması durumunda Şanlıurfa’ da nasıl bir senaryo ortaya çıkıyor?

Bu inceleme üzerinden gidersek, eğer tüm arsa satışları yasaklanır ve arsalar tamamen devlet kontrolüne alınırsa, mevcut binaların yerine planlanan yeni bir düzenlemeyle her vatandaş için eşit miktarda yaşam alanı sağlanabilir. 

Bu durumda, halihazırda var olan tüm binalar yıkılarak yerine her biri 250 metrekarelik müstakil prefabrik evler inşa edilir. Ayrıca, her eve 50 metrekarelik bir bahçe alanı eklenir. Bu şekilde, her bireye toplamda 300 metrekarelik bir yaşam alanı sağlanmış oluyor.

TÜM TÜRKİYE ŞANLIURFA’YA SIĞIYOR

Yaklaşık 84 milyon 780 bin olan nüfusumuzu 3'er kişilik gruplara ayırdığımızda sonuç 28 milyon 260 bin çıkıyor. Bu sayı bize kaç adet prefabrik eve ihtiyacımız olduğunu gösteriyor. Prefabrik evleri 300 metrekarelik alanlara yerleştirdiğimizde ise toplam 8.478.000.000 metrekarelik alanı kaplamış oluyoruz. Kilometrekare bazında baktığımızda ise yüz ölçümü 8 bin 478 kilometrekare yapıyor. 

Yani Şanlıurfa’nın 3’te 1’inden daha az kadar bir alana 300 metrekarelik prefabrik evlerde oturarak 84 milyonu sığdırabiliyoruz.

Türkiye'deki tüm insanları 300 metrekarelik alanlara yaptığımız evlere yerleştirdiğimizde 8 bin 478 kilometrekarelik alana sığabiliyoruz. Bu da yüzölçümü 18 bin 584 kilometrekare olan Şanlıurfa’nın üçte birinden daha az bir alanına karşılık geliyor. Geriye ise 10 bin 106 kilometrekare alanımız kalıyor. Türkiye'nin büyük bir kısmı da böylelikle boş kalmış oluyor.